Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gasp, zulüm, rüşvet, hırsızlık, kumar, fâiz, harac gibi hıyânet yollarından biri ile ve şarap, domuz semeni olarak ele geçtiği açıkça bilinen bir mal, o kimsenin sahih mülkü olmaz. Böyle olduğu iyi bilinen bir malı hediye, sadaka, mebî, semen ve ücret olarak almak, yemek, kira ile kullanmak câiz değildir. Yalnız vârisin, mal sahiplerini bilmediği zaman, kendisine miras kalan böyle malları alması helâl olur. Malın böyle olduğu iyi bilinmezse veya kendi meşru malıyla karıştırmışsa, herkesin alması câiz olur. Şarap satan bakkaldan alışveriş yapmak veya banka gibi yerlerde çalışıp maaş almak bu cihetten câizdir.
Göğü açın efendiler! Allah bize göğe bakmamızı emrediyor, siz onu plazalar, hanlar ve devasa alışveriş merkezleri ile kapamayın. Tabiat bize Allah'ın emanetidir, ona ihanet etmeyelim. Bir geleneği olmayan gelecek inşa edemez. Geleneği bilmeyen geleceği de tar ü mar eder. İnsanın göğe bakma ve kuşun gökte uçma hakkını Allah vermiştir, kimse gasp edemez.
Reklam
Eyvah onlara ki, dedim, egemen oldukları bir kalbe karşı bu egemenliği, o kalbin kendi içinden uç veren basit sevinçleri gasp etmek için kullanırlar. Dünyanın hiçbir armağanı, hiçbir lütfu, bir zalimin kıskanç huzursuzluğunun zehrettiği bir anlık zevkin yerini tutmaz.
Haram Mal
Faiz, kumar, rüşvet ve gasp gibi yollardan elde edilen mallar zekâta tâbi değildir. Çünkü haram olan bu malların varsa sahiplerine değilse fakirlere hemen verilmesi gerekir. Ancak helâl olan mala haram mal karışıp bunu ayırt etmek mümkün değilse, o takdirde hepsinin zekâtını vermek gerekir.
Sayfa 40 - Haksız kazanç...Kitabı okuyor
batının dayatması
İnsanın ilerlemesi ve yeryüzüne hâkim olmasını sağlayan bencilliği, aç gözlülüğü, hırsı, tamahkârlığı, tecavüzkâr oluşu, sınır tanımaz hadsizliği, zalimliği, ahlaksızlığıdır. Modern keşiflerin ve büyük sanayileri kuran sermayenin temeli 3. dünya ülkelerinden yapılan korsanlık, sömürü, hırsızlık, gasp, talan ve yağma ile biriken servetlerdir. Bunlar tanrının öğütlerini dinleyerek yapılamazdı. Batı tanrıya karşı sorumluluklarını reddederek 200 yıldır dünyanın efendisi oldu. Ahlakın Soykütüğü - Nietzsche
Turgut Uyar’ın çok güzel şiiri vardır, “Göğe Bakma Durağı” diye. Göğe bakma durağına ihtiyacımız olacak çünkü her yere göğü örten binalar dikiliyor. “İnsanın göğe bakma hakkı ve kuşun gökte uçma hakkı Allah tarafından verilmiş doğal haktır, gasp edilemez” diye bir yazı yazdım. Maalesef modern mimari bu konuda Allahın hakkını Allah’a vermediği gibi kuşun hakkını kuşa, insan ruhunun hakkını insan ruhuna vermiyor ve bizi eziyor, mutsuzlaştırıyor, tüm dünyada olan bu. Böyle şehirlerde büyüdüğümüz zaman o nezaket, letafet maalesef kayboluyor.
Reklam
İnsanları çileden çıkaran hiç de iktidarın kullanımı ya da itaat alışkanlığı değildir; gayrimeşru olarak değerlendirdikleri bir gücün kullanımı ve gasp edilmiş, ayrıca zalim gördükleri bir iktidara itaattir.
...Efendim, onlar kötüleri kovalar, hastalıkları tedavi eder ve yaraları sararlar. Benim yöntemimde ise hastalığın kökünü kurutmak var. Hastalık, gizlendiği yerde güven içinde bekleyen bir tuzaktır ve insanlar onun yalnız ca belirtileriyle ilgileniyorlar. Çok düşündüm ve gözlemledim. En nihayetinde anladım ki bu bölgenin felaketi midedir. Kimi midesini doyuramadığı için açlıktan kıvra- nıyor, kimi de aşırı doyurduğu için oburluktan helak olu- yor. Bu iki midenin birbirini çekip itmesindense gasp, yağma ve cinayet doğuyor. Yani hastalık da tedavisi de son derece açık."...
Sayfa 14 - Can Modern — ÖyküKitabı okudu
Çiğnenen mukaddesat, çalınan mallar, tecavüz edilen namuslar ve gasp edilen memleketler hep gençlerden yardım istemekte ve Müslümanlara seslenmekte.
Sayfa 86 - takva
Fransa, yine de bir süre geçtikten sonra gasp edenin yaptıklarını unutup, iktidara geçer geçmez umutsuz bir savaşı sürdürdükleri, barışa yanaşmadıkları, toplam üç milyon frank gibi iki büyük tazminat ödedikleri, ülkeyi perişan ettikleri, acemice savaştıkları, ülkeyi denetimsiz, düzensiz, gelişigüzel yönettikleri için gasp edenden daha çabuk, en azından daha çok, cumhuriyetçileri suçlamıştı.
Sayfa 928 - Yapı Kredi Yayınları
Reklam
"cinayet ve gasp dediğiniz şeylere savaş ve fetih denir, insanlık tarihinin ve büyük imparatorlukların en şanlı sayfaları bunlarla doludur. Özellikle, iri Pengueni suçlayarak onun mülkünün kaynağına ve hukukuna saldırıda bulunuyorsunuz. Bunu size kolayca kanıtlayabilirim: Toprağı ekmek bir şeydir, ona sahip olmak başka bir şey. Bu ikisi birbiriyle karıştırılmamalıdır. Mülk konusun da, ilk işgalcinin hukuku belirsiz ve temelsizdir. Oysa, fetih hakkı sağlam temellere dayanır. Tek saygıdeğer hukuk budur, çünkü kendini saydırmasını bilir. Mülkiyetin tek ve şanlı kaynağı güçtür. İşte bu yüzden mülk sahibi olana soylu denir. Çiftçiyi öldürüp tarlasını alan bu kızıl saçlı yiğit, bu toprak üzerinde ilk soylu hanedanı kurmuş bulunuyor
Bir Aşk Masalı
"Ama şunu da aklından çıkarma, cesaret ancak haklı olduğun zaman bir anlam kazanır. Kötülüğün emrine girmiş bir kılıç zorbalıktan başka işe yaramaz. Başkasının haklarını gasp etmek için gösterilen cesaret zulümdür. Zulüm, sevgiyle de aşkla da alakası yoktur. Zalime boyun eğmek ise ancak alçakların harcıdır. Alçaklar belki daha uzun yaşarlar ama kötülüğe boyun eğmeyen bir insanın onurlu hayatının yanında son derece yapan bir ömür sürerler. Ki onların aşkları da sevgileri de lanetlenmiştir. Dokundukları ne varsa hepsini mahvederler...."
Sayfa 47 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Cumhuriyet bu zamana kadar hep, sayısız toplumsal denemeler ve sınır tanımayan gasp edenler arasında gidip gelmiştir ...
Sayfa 841 - Yapı Kredi Yayınları
Aslında suç kendimizindir, çünkü biz başkalarının malını gasp etmiyoruz. Zen­ginlerin varolmaları yoksulların suçudur.
Proudhon eğer şöyle deseydi, duygulara sonsuz hitap etme yeteneğini ziyan etmemiş olurdu: Bazı şeyler vardır ki, sadece az sayıda kişiye ait­tir ve bizler bundan böyle bunları ele geçirmeyi düşünelim. Bı­rakın, bunları alalım, çünkü insanın mülke sahip olması onu alma­sıyla mümkündür. Şimdiki mülk sahipleri de o mülkü bizden ala­rak ona sahip olmuşlardır. Bir mülkiyet hepimizin elinde olursa, az sayıda kişiye ait olmasından çok daha yararlıdır. O halde bu gasp (vol) için birleşelim. Proudhon bunu diyeceğine şöyle diyerek bizi aldatmaktan geri durmaz: Toplum (societe), zaman aşımına tabi olmayan mülkiyet hakkının asıl ve tek sahibidir ve onun sahibi olduğu söylenen kişiler onu gasp etmişlerdir, çalmışlardır. (La pro­ priete c'e s t le vol - Mülkiyet hırsızlıktır)
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.