Şimdi özellikle değinmek istediğim bir konu var. Hikayede bahsedilen makinelerle savaşta insanların yanında durmayıp kaçan bilinmeyen gezegenlere yerleşen bir insan ırkı var. Onlar tabi ki de İslam'a tabi olan insanlar. Buna gülüyorum hatta biraz da sinirleniyorum ama normal karşılıyorum. Sonuçta ırkçılık ya da kendini beğenmişlik Avrupa insanının kanında var. Yaratıcı Budallah olarak tanımlamış , utanmamış bu insanları da 2 mezhebe bölmüş tıpkı İslamda olduğu gibi isimlerine de zensünni ve zenşii demiş , yaratıcılığını kullanmaya dahi tenezzül etmemiş, yaptığı ırkçılığın sonuçları umurunda dahi olmamış açık açık yapmış. Bahsettiği sadece Müslümanlar da değil bu arada , arapça kökenli olsa da sadece Türkler'in kullandığı isimleri kullanmış bazı karakterlerde. Korkak olarak tanımlamış bu insanları. Alt sınıf olarak tanımlamış. Ama şunu anlıyorum ki ; ne Kudüs'e siz çöktüren eyyubi, ne İstanbul'a diz çöktüren Fatih Sultan Mehmet, ne de Dünya'ya diz çöktüren Osmanlı unutulmamış ve hala bir yara olarak içlerinde duruyor. Onun dışında gayet güzel bir üçleme başlangıcı olmuş. Beğendim.