Gülten Akın, Dostoyevski, Tolstoy ve birçok klasiği, Nâzım Hikmet’i, bir zamanlar Yozgat’ta öğretmenlik de yapan Sabahattin Ali’yi çok erken tanıyan, uzun süre, eline ne geçerse durmadan okuyan, sokağa atılmış bir gazete parçası bile saldırısından kurtulamayan, yazılı her kâğıt parçasını kutsal sayıp yerden kaldırıp bir duvar kovuğuna koyan babaannesinin peşinden ayrılmayan bir meraktır.