“Belki bir okul otobüsü ya da ortaokulda değildi ama o koridorda sana deli gibi âşık oldum, o kadarından eminim. Bir yıl önce o karanlık koridorda güzel yüzünün aydınlandığını gördüğüm o anda, iptal olmuştum. İkimizin de başka insanlarla olması umurumda bile olmadı, sadece elimden geldiği kadarıyla sana daha yakın olmak istedim. O zamandan beri bana yakın ol ya da olma, her gün dikkatimi dağıttın. Beni hayata geri döndürdün ve o hayatı seninle birlikte inşa etmekten daha çok istediğim hiçbir şey yok. Her gece yatağının altına bakan ve her sabah senin yanında uyanan adam olmak istiyorum. Beni değiştirdin. Seninle birlikteyken kendim olabiliyorum ama kendimin daha iyi bir haliyim çünkü sen daha iyi bir adam olmak istememe sebep oluyorsun. Hayatımın geri kalanını seninle geçirmek istiyorum, bunu uzun zamandır istiyorum. O yüzden, lütfen karım olacağım söyle çünkü zaten seni bütün hayatım boyunca bekledim ve daha fazla beklemek istemiyorum.”
Masal/hayat
Annem, evi, babamı ve bizi terk ettiğinde ben altı yaşında, abim sekiz yaşındaydı. Annemin babamı terk etmesini o yaşta bile anlamıştım da, bizi terk etmesini anlamamıştım. Anne çocuklarını terk eder miydi?
Babam, annemi döverdi. Babam beni, abimi döverdi. Ben o yaşlarda babalar döver diye biliyordum. Babalar döver…
Anneler olmayınca, evlerin
Bir yol
Birdenbire ayağa kalktı ve eliyle trenin penceresinden işaret ederek:
-İşte, dedi, şu gördüğünüz küçük yol, şu iki ağaç arasında tepenin eteğini kıvrılan patika… Fevkalâde hiçbir tarafı yok değil mi? Hemen her yerde bol bol rastgelebileceğimiz alelade bir şey… Bununla beraber nereye gittiğini, nereden geldiğini bilmediğim, bir dönemeçte kaybolan
Gece Hayatı ve Karım
“Kavga, sinema ve eğlence zamanları hariç, o kadar sakin, tatlı surette tembelliğe müsait olan karım uykuya dalar dalmaz bir nevi cambaz kesilir. Uykuda kolları, elleri, bacakları birdenbire çoğalır, imkânları genişler, bir örümcek gibi yüzükoyun yattığı yerden her nevi plastik danstan zenci ibadetlerine kadar perde perde yükselip alçalan bir hareket sarasına tutulur.
Bu hareket bolluğuna bir de tiroitten gelen horlama ve sayıklamaları ilave ederseniz gece hayatımın nasıl bir şenlik içinde geçtiğini tasavvur edebilirsiniz.”
Sayfa 192 - Dergah YayınlarıKitabı okudu
İhtiyar Giritli, eski günleri,
Türkiye dönemini hatırladı;
babasının sözleri ve insanlar Allah'tan korkup inandıkları için o dönemde
olan mucizeler aklına geldi.
— Nah işte, şu gördüğünüz ben... ben, Barba Anagnostis, mucize
kabilinden doğdum, mucize kabilinden işte!
Size nasıl olduğunu anlatsam, şaşkınlık içinde şöyle dersiniz:
Can YayınlarıKitabı okudu
