Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Cumhuriyet öncesi dönemde köyü yöneten Muhtar Sefer'in babası Hıdır'a referanslar vardır, fakat daha önceki sistemin şimdiki sistemden daha az yozlaşmış, doğaya daha yakın veya daha ideal olduğuna dair hiçbir işaret yoktur - buna karşın İnce Memed 1, Dikenlidüzü'nün beş köyünün, bütün köylüleri yarıcı yapan ve o bölgeden ayrılmalarını bile yasaklayan Abdi Ağa gibi zalim bir kişinin her zaman mülkü ve tahakkümü altında olmadığını spesifik olarak anlatır. Kanaatimce Yaşar Kemal, köylüler gerçek dünyada fiziksel ve psikolojik ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştığında karşı­ laştıkları sosyal ve bireysel sorunlara ideal çözümler sunmaktan kaçınmak amacıyla böyle düşünceleri genel olarak Dağın ôte Yüzü üçlemesinden ve özellikle de üçlemenin birinci cildinden çıkarır. Böyle yaparak Yaşar Kemal sadece sömürünün fi ziksel etkilerini değil, fakat ayrıca ekonomik zorunluluk ve sömürünün sosyal ve psikolojik etkilerini de gözlerimizin önüne serer.
Sayfa 235 - YKY yayınları subat 2017Kitabı okuyor
..Cansever,' "ikinci yeni" , şiir tutumundan yavaş yavaş ay­rılıyor Umutsuzlar Parkı’nda. Değiştirimlere, karıştıranlara az baş vuruyor. Oyunlardan, tuhaflıklardan kaçınmağa çalışıyor. Anlama ve öze yöneliyor. Çokluk soyut ve genel bir yolla da olsa, insan, gerçeğine çeviriyor gözlerini.
Sayfa 75 - De. 1961Kitabı okudu
Reklam
Yaşar Kemal'in İnce Memed l 'inde de, hem köylülerle ağalar arasındaki ilişkide hem de Memed'in ideallerinin merkezinde, içkin çelişkiler vardır. Maddi boyutta, köylüler kısmen ağaların zenginliğinin temeli ve kaynağıdır; dolayısıyla, köylülerin varlı­ ğına tehdit oluşturan şiddetli baskı ayrıca ağaların zenginliği ve statüsüne de
Sayfa 177 - YKY yayınları subat 2017Kitabı okuyor
Yine, eleştiri doğası gereği, işlevi gereği, hatta uğraş (profession) itibariyle diyeceğim, dağıl­maya, bağımlılığa, safheteronomiye/yaderkliğe yazgılıymış gibi görünürken ondan bir birlik arandığını görmek de şaşırtacaktır insanı. Nihayetinde, eleştiri kendinden başka bir şeyle ilişki içinde var olur ancak. Bilmeyeceği ve olmayacağı bir gelecek ya da hakikat için bir araç, bir vasıtadır, polislik yapmak istediği ama yasa yapma kudretinin olmadığı bir alanda gözetmenliktir. Tüm bunlar, felsefeyi, bilimi, siyaseti, ahlakı, hukuku, edebiyatı vs pozitif olarak oluşturan şeye altgüdümlü bir işlev yapar onu. Ama aynı zamanda, eleştiri denen bu acayip faaliyete hangi hazlar ve karşılıklar/telafıler eşlik ederse etsin, öyle görünür ki eleştiri gayet düzenli olarak, neredeyse her zaman kendisinin talep ettiği bir fayda katılığı1 taşımakla kalmayıp, bir de daha genel -hataları bertaraf edenden de daha genel- bir zaruriyet tarafından desteklenir. Eleştiride erdeme benzer bir şey vardır.
Horali, Deli Durdu'nun eşkıya çetesinin bir üyesidir ve biz ona ilk ikincil referansları 12. Bölüm'deki çetenin en umutsuz çatış­ masında görürüz. Bu çatışmada çete, Durdu'nun gururu ve inadı yü zünden Asım Çavuş ve ekibi tarafından tamamıyla sarılmıştır. Horali daha önce, Savrun Çayı'ndaki bir adada yer alan kavun kar­ puz tarlası Bostancık'ın bekçiliğini yapmıştır. Bu huzurlu cennet bir bahar mevsiminde sel tarafından alınıp götürülünce, Horali dağlara sürüklenir, bir eşkıya olur, Deli Durdu'nun çetesinden bir tek o hayatta kalır, Kalaycı'nın çetesine katılır, orada Memed'e ihanet etmeye ikna edilir ve en sonunda Cabbar tarafından öldü­ rülür. Horali bazı yönlerden insan tabiatını genel anlamda temsil eder: Kökeni "belli değildi[r] ," Bostancık'taki "Ilgınlar nasıl ya­ dırgamadan [orada] dur u yorsa, Horali de öyle durur " ve onlar kadar doğanın bir parçasıdır, en azından iyilik yapma potansiyeli vardır -"Çardağın
Sayfa 125 - YKY yayınları subat 2017Kitabı okuyor
Günümüz genç kızları, bedenlerinden feminizm öncesindeki kadınlar kadar nefret ediyorlar. Feminist hareket çeşit çeşit kadın yanlısı dergi yayımlasa da tüm kadınlara alternatif güzellik kavramları sunan feminist eğilimli bir dergi hiçbir zaman çıkmadı. Alternatifini sunmadan cinsiyetçi imgeleri eleştirmek eksik bir müdahaledir. Eleştiri kendi
Sayfa 49 - bgst yayınları
Reklam
112 syf.
6/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Erich Scheurmann (1878-1957), hayatının bir bölümünü geçirdiği Samoa'da, kabile reisi Tuaivii ile tanışmış, onun halkına bir mektup şeklinde anlattığı Avrupa ile ilgili tecrübelerini kitaplaştırmıştır. 1920 yılında yayımlanan eser, yazara büyük bir ün kazandırmıştır. Bir Okyanusya ülkesi olan Samoa, Güney Pasifik Okyanusu'nda, Avustralya ve Yeni Zelanda'nın kuzeydoğusunda adalar topluluğudur. Avrupa medeniyetinden uzak, kendi halinde yaşayan kabile dış dünyaya kapalıdır. Ömürleri boyunca kendi topraklarından çıkmayan bu insanlar, Avrupa insanı ile ilgili fikirleri kabile reisinden adeta masalsı bir şekilde dinlerler. Avrupa insanını (papalagi) neredeyse her yönü ile eleştiren kabile reisi Tuaivii; kendi kültür, gelenek ve yaşam tarzlarını onlardan korumaları için halkını uyarır. Uzun zamandır okumak istediğim bir kitap olmasına rağmen beklentimi karşılayamadı. Avrupa kültür gelenek ve yaşayışına bir eleştiri tarzında ama okuyunca iyi tarafları da eleştirmiş. Yani afedersiniz g.tünde yaprakla gezip her şeyi eleştirmek de saçma geldi bana. İnsanı düşünceye sevkeden, özeleştiri yapmasını sağlayan cümleler var elbette ama genel olarak bakıldığında düşünceler yüzeysel kalıyor. Evet, insanlık gelişimle beraber makineleşmiş, vicdansızlaşmış, merhametsizleşmiştir. Dinden ve tanrıdan uzaklaşıp zenginliğin peşinde koşmuştur ama bence burada eleştirilmesi gereken medeniyetten çok kötü insanlardır. İnsan gelişmese de içinde kötülük varsa yine zararlıdır, tıpkı Kabil'in Habil'i öldürmesi gibi... Keyifli okumalar dilerim...
Göğü Delen Adam
Göğü Delen AdamErich Scheurmann · Ayrıntı Yayınları · 202013,9bin okunma
331 syf.
·
Puan vermedi
Körlük
Körlük
Okuma gurubumuzun seçtiği, benimde uzun zamandır okumak istediğim bu kitabı genel olarak beğendim. Sürükleyici, merak uyandırıcı, akıcı, anlatımı sade ve oldukça ilginç, değişik bir tarzda yazılmış iyi bir roman diyebilirim. Konusunu okuyanlar bilir ben biraz eleştiri yazmak istiyorum.. Betimlemeler anlatım çok güzel, ancak bazı yerde dozunu kaçırmış. Kötülüğün ve iğrenç olayların o kadar açıklayıcı anlatılması bazen midemi bulandırdı. Bazı yerlerde bir şeyden örnek vereceği zaman milyon tane vermese daha iyi olurmuş sanki.. Noktalama işaretlerinde niye cimri davranılmış onuda anlayamadım, konuşmalar nerde başlıyor nerde bitiyor belli değil. Karakterler konuşuyor mu düşünüyor mu anlaşılmıyor. Cümleler o kadar uzun ki alıntı yaparkan hep keserek kullanmak zorunda kaldım. Kitabın bazı yerlerinin de +18 olduğunu belirtmeden geçemiycem.. Yazarın diğer kitaplarını da okumak istiyorum bakalım ne zaman nasip olacak. Herkese bol kitaplı günler keyifli okumalar.. Dip not... Bu kitabı okurken tevafuk olacak youtu.be da görme engelli bir çiftin videolarına rastladım. Çok tatlı sempatik yeni evli bu çift çektikleri videolarda günlük hayatlarından kesitler sunmuşlar. Kitapta anlatılanların yaşadıklarıyla onların yaşamının uzaktan yakından alakası olmasada görmeyen insanların yaşam şartlarını oradan gözlemlemiş oldum. Belki sizde izleyip kanala abone olabilirsiniz. Sosyal farkındalık açısından tavsiye ederim.. İzlemek isterseniz linke tık tık :)) youtu.be/E-sAYK3TDK4?si=... youtu.be/RAHBNWh2qLY?si=...
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022103,8bin okunma
768 syf.
7/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
begenmedigim seyler vardi diyip gecmis olmamak icin yaziyorum. begenmedigim major bir iki konu: 1. eftalya'nin "konuskanligi"nin yansitilma seklini begenmedim sahsen. kendim asiri konuskan biriyimdir ama bana gercekci hissettirmedi. cok konusunca olan ve burada farkli yansitilan noktalardan bahsetmek istiyorum ☆eftalyanin
Beyaz Leke
Beyaz LekeAslı Arslan · İndigo Kitap · 202458 okunma
.... Narsist Kişilik Bozukluğu Nedir? Narsist kişilik bozukluğu, psikolojik bir durum olup bireyin kendini aşırı derecede önemseme, başkalarını manipüle etme eğilimi ve empati eksikliği gibi belirgin özellikleri içerir. Bu kişilik bozukluğuna sahip bireyler genellikle kendi yeteneklerini ve görünüşlerini abartılı bir şekilde yücelterek,
Reklam
Edebiyat eserleri, sıklıkla okuyucuyu daha sonra gelen şeylere hazırlayan bir sahne veya betimleme ile başlar ve Yaşar Kemal'in İnce Memed l'i de bu bakımdan bir istisna değildir: 1 . Bölüm'deki ayrıntılı ve yoğun doğa betimlemelerini okuyunca, hikayenin geç­ tiği yerin çok önemli olacağından emin olabiliriz. Bir eleştirmen, "geleneksel olay örgüsü başlangıçtaki ağır etnograf i k ve coğraf i betimleme bagajı ile yavaşlatılmıştır, yorumunda bulunmasına rağmen, erken doğa tasviri öykünün genel anlamı bakımından hayati öneme haizdir. 1 . Bölüm gerçekçi, objektif, bilimsele yakın bir doğa betimlemesi ile başlar. Burada bize, Türkiye'nin Güney­ doğu Akdeniz kıyılarının toprağı ve bitki örtüsü dahil coğraf i bir tasviri sunulur:
Sayfa 72 - YKY yayınları subat 2017Kitabı okuyor
152 syf.
10/10 puan verdi
Tavsiyeye İhtiyaç Duymayan Bir Kitap
Hayvan Çiftliği herkesin listesinde olan, artık tavsiyeye ihtiyaç duymayan bir kitap. Buna rağmen bu kitabı okumayı uzun zaman erteledim, arkadaşım kitabı elime tutuşturmasaydı uzun zaman daha erteleyecektim, biliyorum. Batı kültürünün Sovyetlere ve Sovyet insanına bakışı beni her zaman rahatsız etmiştir. Bu kitapta da aynı bakışı görüp rahatsız olacağımı düşünüyordum ama yazarın düzeni değil, bu düzeni kendi çıkarına göre değiştiren unsurları anlatması beni çok etkiledi. Eserdeki sembolizmin anlatıma eklediği tat da eseri bambaşka bir noktaya taşıyor. Anti-Stalinist bir bakışla okumama rağmen acımasız olduğunu düşündüğüm yerler vardı. Elbette tek başına bir fikir ve eleştiri kitabı olarak değerlendirilmemeli (mesela Troçki'nin durumu dönem içinde çok boyutlu olarak ele alınmalı) ama genel olarak o dönemde Sovyetlerde neler olduğunu anlamak açısından eğlenceli ve anlaşılır bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020246,3bin okunma
Okuyalım okutturalım
Fikri Sahada Materyalizme ve İslam'a Göre İnsan / Muhammed Kutub İslam'ın Etrafındaki Şüpheler / Muhammed Kutub Biz Müslüman mıyız? / Muhammed Kutub İnsanlık Tarihinde Gelişme ve Duraklama / Muhammed Kutub İslam'da Sosyal Adalet / Seyyid Kutub Dünya Barışı ve İslam / Seyyid Kutub İslam Düşüncesinin Özellikleri / Seyyid Kutub İşte
530 syf.
9/10 puan verdi
İlk bölümünde genel anlatım ve tanımlama ile Anksiyete bozuklukları hakkında detaylı ve doğru bilgi vererek, ister okuyucu doktor olsun ister hasta, bilişsel teşhisin doğru yapılması noktasında önemli detaylar sunmakta. İkinci bölümde ise (benim de en sevdiğim bölüm oldu) uygulama ve metot teknikleri sunarak adım adım neler yapılması gerektiği hakkında yol gösteren bir içeriğe sahip. Kitabın ingilizce versiyonuyla tanışma serüvenim biraz ilginç oldu. Önce kitabın ikinci bölümünün yasaklandığını öğrendim ve sadece ilk bölümüyle yayınlanmış hali geçti elime. İkinci bölümünün de yayınladığı sonraki basımlarına bakarak aldım kitabı. İyi ki de öyle olmuş, çok değerli bir bölümü es geçebilirdim. Zaten türkçe basımında da tamamı dahil edilmiş durumda. Yazar, olaylarla değil olaylar hakkında bireyin ne düşündüğü, ne gördüğü, ne algıladığı ve nasıl yansıttığına odaklanarak sorunun kaynağı olana yoğun bir eleştiri ve teşhis getiriyor. Çünkü insan anda kalmayı pek de beceremeyen bir canlı. Düşünceleri onu geçmiş ile gelecek arasında savururken kaybettiği yaşamını tekrar hatırlaması, çaresizlik ve belirsizlikle bezeli geçmiş ile gelecek hakkındaki düşünceleri bireyi kaygılanmaya ve bu yolla rahatsızlanmaya kadar götürdüğünden farkındalık kazanmak adına hazırlanmış bir el kitabı gibi. Bunun yanında Anksiyeteye neden olan ve olabilecek olan her konu başlığına kitapta denk gelmeniz mümkün. Tabi çözümüne de... Ayrıca tedavi gören endişeli kişiler için oldukça yararlı olabilecek, yaşadıkları sorunu ve kendilerini ifade etmekte oldukça yarar sağlayabilecek bir kitap.
Anksiyete Bozuklukları ve Fobiler
Anksiyete Bozuklukları ve FobilerAaron T. Beck · Litera Yayınevi · 201156 okunma
375 syf.
8/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Kapitalizm ve sistem eleştirisi yapmayan genel bir uygulama eleştirisi yapan bir kitap. Ahlaki eleştiri de yok denecek kadar az ama o da bizim anladığımız bir ahlaki eleştiri değil. Sistemi çökertecek kadar yapmayın eleştirisi. Kapitalist sistem kolektif bir akılla yönetilmeli, bireysel kapitalizm olmamalı diyor basitçe. Stiglitz'in temel
Eşitsizliğin Bedeli
Eşitsizliğin BedeliJoseph E. Stiglitz · İletişim Yayınları · 2014146 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.