''Yaygın inanışın aksine geçmiş, günümüzden daha fazla olaylarla dolu değildi. Öyle görünüyorsa bunun nedeni, geçmişe baktığınızda arasında yıllar olan şeylerin iç içe geçmiş şekilde görülmesi ve anılarınızın çok azının size gerçekten bakir olarak ulaşmasıdır.''
Ben daimi değilim, binalar ve anıtlar bile daimi değil, şehir daimi değil, koca dünya daimi değil. Her şey değişir, her an değişiyor.
. . . . . ╰──╮⋆.ೃ࿔*:・╭──╯ . . . . .
Muadili olmayan kurguya sahip bir kitap. Sadece laf olsun diye söylemiyorum bunu gerçekten başka bir benzeri olduğunu düşünmüyorum(en azından ben karşlaşmadım). Tabii bu demek değil ki kusursuz bir kurguya sahip.
Kurgusunu anlatmak her ne kadar kolay olmasa da; başka kitaplardan alıntılarla harmanlanmış şekilde, gerçeğe dayalı bir olaydan esinlenerek çok farklı bir konu ortaya çıkarmış yazar. Kısaca gerçek bir olayın gerçeküstü kurgusu diyebilirim.
Konu olarak aslında henüz eceli gelmemiş insanların ani ölümleriyle, ruhlarının günahlarından dolayı ne Cehenneme girebildiği ne de cennete gittiği "
Arafta " kalmışların hikayesi.
Güzel mesajlar içermesine rağmen kurgusunu biraz fazla zorlama bulduğumu söylemeliyim. Yazar yeni bir şey denediği için saygıyı hak ediyor fakat üzerine daha fazla kafa yorulması gerekiyordu diye düşünüyorum. Yinede zekice yazıldığını inkâr edemem.
İlginç, farklı şeyler okumayı sevenlere öneririm. Kitabı anlamanız için sonuna kadar okumanız gerekli. Aksi takdirde hiçbir şey anlamazsınız. Arafta kalanlara selâm olsun...
•ᴀʀᴀғᴛᴀ•
Bazı darbeler kırılgan insanlara fazla ağır gelir.
Herkes acı çekiyordu ya da çekmişti ve çekecekti. Hayatın doğasında vardı bu.
Yorgunluk ve başarının getirdiği o olağanüstü mutluluk duygusuyla doluydular. Yaşamdaki hiçbir zevk -ne bedensel ne de düşünsel- bu duygunun yakınına bile gelemez.
Kitapların ana hatları bürokratlar tarafından belirlenecek ve öyle çok elden geçecek ki son halini aldığında fabrikadaki montaj bandının sonundaki bir Ford araba ne derece bireyselse o kadar bireysel olabilecek.
Muhtemelen romanların ve öykülerin yerini tamamen film ve radyo alacak ya da belki insan inisiyatifini minimuma indirecek cinste bir taşıma bandında üretilen düşük kaliteli duygusal kurmacalar ayakta kalacak.
Ne kadarının yalan olduğunu nereden bilecektiniz? Sıradan insan bugün Devrim öncesindekinden daha iyi durumda olabilirdi. Aksi yönde tek kanıt, kemiklerinizin içinden gelen dilsiz itiraz ve yaşam koşullarınızın katlamlmazlığına, başka bir dönemde mutlaka daha farklı olması gerektiğine dair içgüdüsel bir histi. Modern yaşamın asıl ayırt edici özelliğinin amansızlığı ve güvensizliği değil, düpedüz yavanlığı, köhneliği, neşesizliği olduğunu anladı birden.
Without his beard, Pycelle looked not only old, but feeble. Shaving him was the cruelest thing Tyrion could have done, thought Jaime, who knew what it was to lose a part of yourself, the part that made you who you were.