Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"......Siz dinleyin beni, çok geçmeden eski haline dönecek dünya"! Bu kısa sohbet kafamda dolanıp duran, uzadıkça uzayan düşüncelerime bir çeki düzen verdi, konunun açıklığa kavuşmasını sağladı. İnsanın nicedir süren yetkinlik arayışının onu yalnızca kötülüğün alayları ile yüz yüze bırakması, hemde bunu sorunun tam temelinde yatan bir yanlışlığın yıkıma uğradığının sanıldığı bir anda yapması ne kadar üzücüdür! Yürek,yürek_onun içinde ilk günahın yattığı küçücük ama sınır tanımaz bir köşecik vardi; dışımızdaki dünyanın suçları ve yanlışları bu ilk günahın birer yansımasıdır sadece. O en dipdeki köşeyi arındırılım, dışımızdaki dünyayı kuşatan ve kaçınılmaz gercegimiz halini almış görünen nice kötülük birer gölgeye,birer hayalete dönecek ve gözümüzün önünden silinip gidecek; ama akıldan daha derinlere inmez ve yanlış olanı sadece bu yetersiz ve zayıf yetiyle bulup düzeltmeye çalışırsak,tüm başardıklarımız ancak bir hayal olarak kalır ;hem de öyle bir hayal ki, o zaman aslına sadık olarak anlattığım bütün bu şeylerin, gerçek bir olar yani içine uzanan parmağı yakacak bir ateş mi, yoksa anlık bir ışıma, zihnimin kurduğu bir mesel mi olduğu hiç mi hiç önem taşımayacaktır.
Sayfa 82 - Kırmızı KediKitabı okudu
rüya mıydı sahiden gerçeğimiz?
Reklam
Bugün bizim gerçeğimiz birilerinin rüyası olabilir.
BİR FIRTINA GECESİNDEN
"Lambalar kekeliyorlar, habersiz: Yoksa ışığımızla yalan mı söylemekteyiz? Yoksa binlerce yıldan bu yana gece mi tek gerçeğimiz?" Rilke
Kavram Yayınları:73, Kavram Yeryüzü Şairleri 16, Birinci Basım: Ekim 1995
Yoksa binlerce yıldan bu yana gece mi tek gerçeğimiz ...
Küçümseyerek, "Aristoteles ve Pythagoras'ın düşüncesine kölelik önyargısı egemendi," diye yazdılar; halbuki Aristoteles şunu düşlüyordu: "Eğer her alet kendine özgü işlevini uyarılmadan veya kendiliğinden, Daidalos'un başyapıtlarının kendi kendilerine hareket ettikleri veya Vulcanus'un sacayaklarının kutsal işlerine kendiliklerinden koyuldukları gibi yerine getirebilseydi; örneğin dokumacıların mekikleri kendiliklerinden kumaş dokusaydı, ne atölye şefinin yardımcıya ne de efendinin köleye ihtiyacı kalırdı." Aristoteles'in düşü bizim gerçeğimiz oldu. Makinelerimiz ateşin soluğuyla, yorulmaz çelikten uzuvlarıyla, inanılmaz, tükenmez bir verimlilikle kutsal işlerini uysalca ve kendiliklerinden yerine getiriyorlar, ama Kapitalizm'in büyük filozoflarının düşüncesine ücretli işçilik, köleliklerin en beteri egemen olmaya devam ediyor. Makinenin insanlığın kurtarıcısı olduğunu, insanı sordidae artes'ten (alçaltıcı işlerden) ve ücretli işten kurtaracak, ona boş vakit ve özgürlük verecek Tanrı olduğunu hala anlamıyorlar.
Reklam
“Neye inanırsak o bizim gerçeğimiz değil mi? Neye tutunursak o bizim uçurtmamız değil mi? Ben sana tutundum, seni buraya taşıdım.”
Bir hayvanın yaşamı , sefaletten ve kölelikten ibarettir ; işte bizim apaçık gerçeğimiz budur ..”
Kızmamıştım, darılmamıştım ona. Nasıl ki müdahaleci olmak yaygın bir toplumsal gerçeğimiz ise kız babası olunca biraz ilgisiz, uzak ve soğuk olmak çok yaygın bir aile geleniğimizdi. Birçok davranışımız gibi bu da öğretilmişti, bilinçsiz bir yönelimdi. Bilirdim ki beni uzaktan da olsa çok severdi.
"Ölüme doğru gidiyoruz, tıpkı okun hedefe doğru gitmesi gibi, asla ıskalamayacağımız da kesin, ölüm bizim tek kesinliğimiz, tek gerçeğimiz, öleceğimizi daima biliyoruz, herhangi bir zamanda, herhangi bir yerde, biçiminin bir önemi yok."
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.