Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Marcelle'i ancak gerçeğin ta kendisi olduğu zaman sevebilirdi: Marcelle onun gerçeği gören gözü, arkadaşı, akıl hocası ve yargılayan vicdanıydı.
Uykunun bir uyanış ve düşlerin de gerçeğin ta kendisi
Sayfa 45 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Diğerleriyle aynı acıyı tatmadığın sürece onları gerçekten anlayamazsın. Anladığın zaman bile, bu birbirinizi karşılıklı olarak anlayabileceksiniz anlamına gelmez. Bu gerçeğin ta kendisi.
Gerçeğe ulaşan en sağlam yol, herhalde kitaplarla döşenendir. Edebiyat, tek bir yaratıcının ürünü olsa da, o gerçeği herkes adına da anlatır ve anlatılan somut gerçeğin ta kendisi değilse de, soyutlanmış bir biçimidir. Hayal ettiklerimizi öyleymiş gibi dile getirir. Okurunu öteki yazı türlerinden, tarihten bile daha çok inandırır edebiyat.
Hiç kimsenin olmadığı kadar yalınsın sen. Neysen osun ve sana böylesi çok yakışıyor.Büyü değil sendeki, gerçeğin ta kendisi. Hiç kimsenin olmadığı kadar safsın sen. Kötü olan her şeyden arınıp öyle çıkıyorsun karşıma.
sen mi geleceğe geldin, ben mi dejavuyum Martin..?
Gerçeklik benim yaratılışımda olan bir şey, burjuva ruhu ise gerçekten nefret eder. Burjuvazi korkaktır. Yaşamdan korkar. Sen beni yaşamdan korkutmaya çalıştın. Beni biçimlendirmek istedin. Yaşamın bütün değerlerinin gerçek dışı, yalan dolu kalıba sokmak istedin beni. ... bana biçim vermek, kendi sınıfının değerleri, amaçları ve önyargılarıyla birlikte kendi sınıfından biri yapmak istedin. Düşüncelerim senin için hayalden başka bir şey değil. Ama bana göre gerçeğin ta kendisi.
Sayfa 352Kitabı okudu
Reklam
Uykunun bir uyanış ve düşlerin de gerçeğin ta kendisi olduğu fikri kafasını meşgul etmeye başlamıştı.
112 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 saatte okudu
Toplumsal gerçekçi hikayeler
Kitabı nereden edindiğimi bilmiyorum,platformda başka okuyucusuna da,yazara da rastlamadım. Kitapta 11 hikaye var,her biri birbirinden etkileyici. Kitabın arka kapağında ise Cemal Süreya şu satırlara yer vermiş: NAHİT ERUZ,Çuvalın Yanındaki Adam’dan sonra Yumma ile karşımıza başka bir tavırla çıkıyor. Çuvalın Yanındaki Adam’da gerçekçi öyküler vardı; Yumma’da gerçeğin ta kendisi var.Kitaptaki olayların hemen hepsi gerçek,kişilerin hemen hepsi yaşayan kişiler. Anadolu’yu,özellikle sınır boylarını karış karış dolaşma olanağı bulmuş yazar Anadolu insanının ayrı ayrı planlardaki koşullarına,o koşullar içindeki davranışlarına ışık tutuyor.Bu özelliğiyle de öykücüler arasında kendine ayrı bir yer yapıyor. Bu tür çalışmaları çoğaldıkça yapıtının önemi daha iyi anlaşılacak Tüm okurlara tavsiye ederim.
Yumma
YummaNahit Eruz · Papirüs Yayınları · 19711 okunma
ekonomik kriz
Çinliler birinden gerçek nefret ettiklerinde ona şöyle bir beddua okurlarmış: "İlginç zamanlarda yaşayasın!" Tarihe bakıldığında,bu "ilginç" zamanlar, milyonlarca masum insanın ortaya çıkan sonuç­lar yüzünden mağdur olduğu kargaşa, savaş ve iktidar mücadelesi dönemleri olmuştur. Bugünse yeni bir ilginç zamanlar çağina yak­laşmakta olduğumuz açık. Mali kesintilerin kısa dönemlerle sınırlı olduğu ve çok yakında her şeyin normal haline döneceği vaadiyle sürdürüldüğü Refah Devleti yıllarından sonra, ekonomik krizin ka­lıcı hale geldiği, tam anlamıyla bir hayal tarzına dönüştüğü yeni bir döneme giriyoruz. Dahası, bugün, krizler üretim sürecinin merke­zinde değil, ekonomik hayalın iki kutbunda -ekoloji (doğal dışsal­lık) ve saf fınansal spekülasyon-gerçekleşiyor. Dolayısıyla, sağdu­yuya dayalı şu basit çözümden kaçınmak hayati bir önem taşıyor: "Spekülatörlerden kurtulup bu alana çekidüzen verirsek, gerçek üretim devam eder." Ama kapitalizmden öğrendiğimiz şey, bu "gerçek­dışı" spekülasyonların buradaki gerçeğin ta kendisi olduğudur; spekülasyonları ortadan kaldırırsak, üretimin gerçekliği zarar görür..
Tüm şeyler bize göründükleri gibi görünürler ve bize bu şekilde görünmelerinin gerçeğin ta kendisi olmaması mümkün değildir.
Sayfa 81 - Can
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.