Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
336 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Muhteşem, büyüleyici, ilk sayfadan son sayfasına kadar, sizi etkisi altına alıp, Osmanlı İmparatorluğu'nun sonbaharı, yıl 1886 civarındaki İstanbul'a götürecek, bir gerçek tarihin üstüne kurgusal bir romandır.
İstanbul Kahini
İstanbul KahiniMichael David Lukas · Pegasus Yayınları · 201145 okunma
"Ölümün hak ve gerçek olduğunu aramızdaki çocuklarla kediler bile bilirken, biz onu yine de, kolay kolay yaklaştırmayız kapılarımıza, kondurmayız sevdiklerimize... Oysa her bükülmesi zamanın, ölümden haber veren birer ayet gibi inmektedir günlerin ve gecelerin üstüne... Bükülür, bükülür, bükülür de zaman yine toz kondurmayız yeryüzü günlerimize... Vedanın içli dokunuşu, hep uzaktır kullara..."
Sayfa 293Kitabı okudu
Reklam
350 syf.
4/10 puan verdi
Philip K. Dick çok sevdiğim yazarlardan biri, Karanlığı Taramak adlı kitabı da ismini çokça duyduğum ve merak ettiğim bir kitaptı, fakat kitabı bitirmemle birlikte Karanlığı Taramak, hiç ama hiç beğenmediğim ve açık ara farkla okuduğum en kötü PKD kitabı haline geldi. PKD'nin hayatından yoğun izler taşıyan ve başyapıtı olarak adlandırdığı bu yarı-otobiyografik kitapta, geleceğin Amerikası'ndan bir kesit anlatılıyor. Nüfusun büyük çoğunluğunun kullandığı "D Maddesi" adlı uyuşturucu türü nedeniyle devlet zor zamanlar geçirmektedir. D maddesi, kullananları müptela haline getiren oldukça tehlikeli ve uzun dönemde de beyinde ciddi hasarlara yol açan bir ilaçtır. Gerçek adı Fred olan bir narkotik ajanı, Robert Arctor (Bob) adı altında D maddesi kullanan bir grup uyuşturucu satıcısının kimliklerini açığa çıkarmak amacıyla aralarına sızmış, ancak bu süreçte kendisi de D maddesinden çokça kullanmış ve gerçek kimliği ve büründüğü diğer kimlik olan Bob birbirine karışmaya başlamıştır. Başarılı olma potansiyeli sahip konusuna karşın hemen hemen hiçbir bilim-kurgu ögesi barındırmamasıyla Karanlığı Taramak, uyuşturucu konusunda yazılmış sıradan bir kitap haline gelmiş. Sıkıcı anlatım, akıcılıktan uzak olaylar dizisi ve yetersiz çeviri de tüm bu kötü özelliklerin üstüne tuz biber ekmiş. Uyuşturucu alt kültürü, bolca argo içeren diyaloglar, sanrılar, çoklu kimlik bunalımı gibi filmlerde çokça rastlanabilecek temalardan hoşlanıyorsanız bu kitap size göre; fakat benim gibi bu tarz konulara ilgi duymuyorsanız bu kitaptan hoşlanmayacaksınız.
Karanlığı Taramak
Karanlığı TaramakPhilip K. Dick · Altıkırkbeş Basın Yayın · 201198 okunma
360 syf.
7/10 puan verdi
Detaylardan anlaşıldığı kadarıyla bir kaç küçük aksaklık dışında kısmen hukuki olayların anlatıldığı kitap için sağlam bir adliye atmosferi koklanmış. İşin ilginci icra hukukunun, kitabın bir çok yerinde sitem edilen ve en son bölümde üstüne basa basa anlatılan şekilde güncellenmiş olması (kısmen tabi)aklıma "acaba bu kitabı Adalet Bakanlığından birileri okumuş olabilir mi?" sorusunu getiriyor. Okuma hızını yavaşlatmamasına ve sürükleyiciliği etkilememesine rağmen kitap son bölümlere girildikçe ağırlaşıyor. Karakterlerin "nedenlerini" anlattıkları kısımlar ve yazarın "ben bu kitapta bunu demek istedim" temalı satırlar biraz yorucu. Hatta ne yalan söyliyeyim son bölümdeki tören konuşması gerçek bir tören konuşmasıymışçasına (Allahını seven bu kelimeyi not alsın) canım sıkıldı. Satırları okurken başka şeylerle ilgilendim, çocuğun anlattıklarını dinlemedim, okumadım.
Kutsal Adalet
Kutsal AdaletMehmet Mollaosmanoğlu · Galata Yayıncılık · 201157 okunma
TABUT Tahtadan yapılmış bir uzun kutu; Baş tarafı geniş, ayak ucu dar. Çakanlar bilir ki, bu boş tabutu, Yarın kendileri dolduracaklar. Her yandan küçülen bir oda gibi, Duvarlar yanaşmış, tavan alçalmış. Sanki bir taş bebek kutuda gibi, Hayalim, içinde uzanmış kalmış. Cılız vücuduma tam görünse de, İçim, bu dar yere sığılmaz diyor. Geride kalanlar hep dövünse de, İnsan birer birer yine giriyor. Ölenler yeniden doğarmış; gerçek! Tabut değildir bu, bir tahta kundak. Bu ağır hediye kime gidecek, Çakılır çakılmaz üstüne kapak?
Biz genç tasarımcıların çoğu, Kaliforniyalıydık, güney yakasındaki trafik sıkışlığı ve egzoz dumanı gibi sorunların farkındaydık. Rüya gibi çalışan, tertemiz, güzel tasarımlı ve mantıklı avantajları olan otomobillere aşıktık. Gelecek nesillerin yaşayacağı bir yüzyılda insanların, lıkır lıkır benzin içen, atmosferi sürekli kirleten, iki ton ağırlığında metal kutuların içinde yolculuk etmeyeceklerini düşünüyorduk. Görüşlerimiz sıcak bir ilgiyle karşılandı. Ama sonuçta imal edilen ürünün bizim düşündüklerimizle uzaktan yakından ilgisi yoktu. Ortaya çıkan prototip, fazlasıyla hantaldı, ürkütücü ölçüde karışıktı ve üstüne üstlük doymak bilmez bir iştahla benzin tüketiyordu. Her nasılsa, bir uçakla bir köpekbalığının evliliğinden doğmuş bir çocuğu andırıyordu. Ama bu çocuk, ne bir uçağın performansına ne de bir köpekbalığının zarafetine sahipti. Gerçek ulaşımla çok az ilgisi bulunan ve şirketin şov amaçlı ürettiği son moda otomobiller serisinin yeni bir örneğiydi sadece.
Reklam
Korkular gerçek değildir çünkü onlar gerçekleşmiş şeyler bile değildir. Henüz olmamış şeylerin üstüne kurulu oldukları için aslında yokturlar.
420 syf.
2/10 puan verdi
Şimdi efendim neresinde baslayayım bılemedım... Polısıye roman severlerı tatmın etmesı mumkunken cevırmen yuzunden dıbe batırılmıs bır kıtap... Kıtapta heyecanın doruga cıkması gereken yerlerde uzun cümlelerle basit bir anlatım yapmış, daha ılk satırlarda bos bır cumle ıle karsı karsıya kaldıgınızı fark edıyorsunuz ve bu da tum heyecanın
Halüsinasyon
HalüsinasyonAlein Kentigerna · Panama Yayıncılık · 20212,887 okunma
218 syf.
8/10 puan verdi
Eserin en ilginç yönü, anlattığı aşk değil, hayal dünyasında yaşayan, yalnız ve kendini sosyal hayattan soyutlamış gencin, bu aşk ile kaçırdıklarını fark etmesi, gerçek hayat-hayal dünyası karşılaştırması yaparak, bilinçli olarak tercih ettiği hayal dünyasının tahlilini yapmış olmasıdır. Bu tahlilde kahramanımız şunları der: “…şimdiye kadar
Beyaz Geceler
Beyaz GecelerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202074,9bin okunma
430 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Çok acıklı bir kitaptı. Okurken yüreğim yandı. İçten içe yazılanların gerçek olduğunu düşündüm. Hangi coğrafyada olursa olsun kadınlar benzer acılara katlanıyorlar. Üstüne birde savaş ve savaşın getirdiği yıkımlar. Uçurtma avcısından daha çok acıklıydı. Leyla ve Meryem hep hatırlayacağım roman kahramanları oldular.
Bin Muhteşem Güneş
Bin Muhteşem GüneşKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 2020101,2bin okunma
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.