İran Edebiyatı'nın aykırı yazarlarından olan Sâdık Hidâyet kendini hiçbir zaman bu dünyaya ait hissetmez. Bunu eserlerinde görmek mümkündür. "Kör Baykuş" buna en güzel örneklerden biridir.
Yazar kasvetli, huzursuz ruh durumunu bir kalemdanın üzerinden yansıtır okura. Onun geçmişle yaşadığı dönem arasındaki gelgitleri gerçek ve sanrılarla örülüdür. Hangisi gerçek, hangisi hayal ürünüdür okurken kaybolursunuz satırlarda.
Yazarın aykırı kimliği, dine bakışı, hayatı, kendini sorgulayışı yazınlarında apaçık bellidir. O, hayatı sevmez, yaşamı sorgular. Bu da malesef ki, onun yasaklı yazarlar arasında yer almasına neden olur. Terk-i diyâr eyler birçokları gibi. Yaşamı Paris'te kendi hayatına son vermesi ile nihayetlenir.
Yapıkredi Yayınları'ndan çıkarak okurlarıyla buluşan eserin çevirisi Behçet Necatigil imzasını taşımaktadır.
.
Sâdık Hidâyet okumalarınızdan önce size tavsiyem canımın içi kıymetli yazarımız MELTEM BİGE ULU'nun 
Meltem Bige bir Sâdık Hidâyet biyografisi olan "HAYAT BAŞTAN SONA KISSADIR" eserine mutlaka göz atmanız olacaktır. Bu eser, size Sâdık Hidâyet'i derinlemesine tanıma fırsatı sunacak onu ve içinde bulunduğu haletiruhiyeyi daha iyi anlayabileceksiniz...
Kör Baykuş 
Sadık Hidayet meltem Meltem Bige
Tanrının çılgın aşığının yolculuğu
Bir çok insanın tavsiye ettiği bir kitap Martin Eden. Benim de okuduklarım içinde ilk sıralarda. Hikaye çok akıcı ve gerçekçi. Ayrıca kitapta bahsedilen başka yazarlar ve kitaplar da merak uyandırıyor. Kitap, genç Martin’in aşık olmasıyla ve aşkını en yüksek seviyede yaşamasıyla başlıyor. Aşkı uğruna ünlü bir yazar olmak istiyor. Aslında tek istediği yazmak. Zihnindeki hikayeleri yazmaya önce kelimeleri yetersiz kalıyor. Ancak o hiç pes etmiyor ve her geçen gün bilgisini arttırıyor. Kendini donanımlı hale getiriyor. Ancak bunu bilindik yöntemlerle yapmadığı için hep çevresinde tembel görülüp , dışlanıyor. Bir tek o kendine gerçek anlamda inanıyor. İnancı boşa da çıkmıyor aslında ama iş işten geçmiş oluyor. Herkesin gerçek yüzlerini görüyor ve genç yaşına rağmen yaşama hevesini yitiriyor. Aslında hakkında yazılacak çok şey var ancak benim de kelimelerim yetersiz kalıyor.:) U 
Jack London 
Martin Eden zun lafın kısası muhakkak okunması gereken bir kitap.
