Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Karşılaştırma Yanlış
Necdet Sakaoğlu’nun çağdaş kaynakları inceleyerek kaleme aldığı makalesi ile Hayri Fehmi Yılmaz’ın yakın tarihe kadar gelen Mimar Sinan üzerine tartışmaları değerlendirdiği yazı ve de başlığını pek isabetli bulmadım. Mimar Sinan ile Floransa Katedrali’nin kubbesinin tamamlanmasını başaran mimar ve mucit Brunelleschi’nin karşılaştırıldığı
Giorgio doğum
"Bir insana olabilecek en önemli şey bir çocuğun doğmasıdır."
Sayfa 242 - Kabalcı
Reklam
Biyosiyaset ve insan hakları
Eğer mülteciler modern ulus-devlet düzeni içinde bu kadar rahatsızlık verici bir unsuru oluşturuyorsa bunun nedeni her şeyden önce şudur: Mülteciler, insan ile vatandaş, doğum ile milliyet arasındaki sürekliliği koparmak suretiyle, modern egemenliğin orjinal kurgusunu krize sokuyor. Mülteciler doğum ile ulus arasındaki farkı ortaya çıkarmakla, siyasal alanın gizli önvarsayinini - yani çıplak hayatı - gözler önüne seriyor. Bu anlamada mülteci, gerçek "hakların insanı"dır. Yani her zaman hakların üstünü örten vatandaş kurgusunun dışında hakları cisimlestiren ilk ve gerçek insandır. Ne varki bu yüzden mültecileri siyasal olarak tanımlamak zordur.
Sayfa 158Kitabı okudu
Eğer mülteciler (ki yüzyılımızda sayıları artmaya devam ediyor ve bugün insanlığın önemli parçasını oluşturacak noktada bulunuyorlar) modern ulus-devlet düzeni için bu kadar rahatsızlık verici bir unsuru oluşturuyorsa bunun nedeni her şeyden önce şudur: Mülteciler, insan ile vatandaş, doğum ile milliyet arasındaki sürekliliği koparmak suretiyle, modern egemenliğin orijinal kurgusunu krize sokuyor.
Sayfa 158Kitabı okudu
1. Dünya Savaşı’ndan bu yana doğum-ulus bağ(lantıs)ı, ulus-devlet içindeki meşruiyet sağlama işlevini yerine getire­mez oldu ve bu iki terim önü alınamaz bir biçimde birbirinden kopmaya başladı. Bu perspektiften bakıldığında, buradaki en önemli iki fenomenden biri, Avrupa’daki mültecilerin ve dev­letsiz insanların sayısındaki büyük artıştır (kısa
Latinler doğum anında her insanın koruyucusu olan ilaha Genius derlerdi. İtalyancada sözcüğün etimolojik kökeni açıktır ve günümüzde de genio ve generare sözcükleri arasındaki yakınlıkta görülebilir. Genius’un generare ile ilgisinin olduğu, Latinler için her şeyden önce mükemmel bir evlilik nesnesi olan yatak, yani genialis lectus adlandırılmasından anlaşılmaktadır, çünkü ürene eylemi yatakta gerçekleşir.
Reklam
lütfen okuyun ve paylaşın!!
Save Ralph! Günlük hayatımızda kullandığımız bir çok marka var ve hiç düşünmedik bu markanın nasıl yapıldığını, neler üstünde denendiğini...Hayvanları bir çoğumuz sever hatta bi kesitin evcil hayvanları da var, hayvanlar için özel günler yapıyoruz doğum günleri yada hayvan koruma için yapılan özel günler gibi. Peki kendi hayvanımız için
Eğer mülteciler ( ki yüzyılımızda sayıları artmaya devam ediyor ve bugün insanlığın önemli bir parçasını oluşturacak noktada bulunuyorlar) modern ulus-devlet düzeni için bu kadar rahatsızlık verici bir unsuru oluşturuyorsa bunun nedeni her şeyden önce şudur: mülteciler, insan ile vatandaş, doğum ile milliyet arasındaki sürekliliği koparmak suretiyle, modern egemenliğinin orijinal kurgusunu krize sokuyor. Mülteciler, doğum ile ulus arasındaki farkı ortaya çıkarmakla, siyasal alanın gizli önvarsayımını - yani çıplak hayatı - gözler önüne seriyor.
...Doğum, her şeyden habersiz ve gerçek dışıdır, ölümü ortadan kaldırır ve iyileşme de hastalıktan önce gelir...
Sayfa 58 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Bu |devlet]in temelinde yatan şey, özgür ve bilinçli bir siyasal özne olarak insan değil; bunun yerine ve her şeyden önce, insanların çıplak hayatı, yani tebaadan vatandaşa geçişte egemenlik ilkesiyle donatılan yalın doğum [olgusu]dur.
Sayfa 155Kitabı okudu
Reklam
" (...) doğum günü, geçmiş bir günün anılması ve kutlanması olamaz. Tam aksine her gerçek kutlama gibi, zamanın ortadan kaldırılması, kutsal­lığın görkemli bir biçimde görünüşü ve Genius’un mevcu­ diyeti olabilir. "
Sayfa 16
Bu sahnenin doğum günümde karşıma çıkması...
"This is what you wanted for your birthday, isn't it?" The back of my knees bump against the bed frame. "Yes." "You want me to fuck you." Heat spreads over my cheeks. "Yes." Giorgio gives me a push, forcing me to fall back onto bed. "Then spread your legs, birthday girl."
Dost
Dostluk, saf bir olma olgusunu birlikte hissetmedir. Dostların paylaştıkları bir şey yoktur (doğum olsun, yasa, mekan, lezzet olsun): Bunlar, dostluk deneyimi tarafından birlikte-bölüştürülmüş yani ortaktır (con-diviso). Dostluk, her bölüşmeyi (divisione) önceleyen bir paylaşma­dır (condivisione) çünkü bölüştürdüğü şey varolma olgusu­nun, yaşamın kendisidir. Siyaseti teşkil eden de bu nesnesiz bölüşüm, bu özgün birlikte-duyumsamadır.
Sayfa 78 - MonoKL YayınlarıKitabı okudu
18 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.