Yüzyıllardır süregelen ve değişmeyen kültürel geleneğin (kız çocuklarının sünnet edilmesi) kurbanı olmuş Somali'li küçük, göçebe bir kızın modele dönüşen gerçek yaşam hikâyesi. İşte size yaşanmış, içinizi yakan, sünnet edilen kadınların yaşamak zorunda bırakıldığı gerçek hayattan olaylar.
Sünneti yapılmamış kız çocuklarının fahişeden bir farkı olmadığı, köyünden kovulduğu, toplumda ve özellikle erkeklerin gözünde bir değerinin olmadığı, evlenemediği, kadın yerine koyulmadığı cahil bir zihniyet. Ve bunu asla unutamayacak olan bir çöl çiçeği. Waris, bu geleneğe dur demek için sesini duyuran ilk kadın. "Tanrı benim yaşamamı istedi, çünkü beni bekleyen bir şey vardı."dediği gibi o hayat mücadelesinde henüz çocuk yaştaki cesareti, çölleri aştıran azmi okuru büyülüyor. Kendisinin ailesinden, ülkesinden kaçma sebebi babasının onu küçük yaşta yaşlı bir adamla evlendirme isteğiyle başlıyor. Filmi kitaptan daha dokundurucuydu. İzlemenizi öneririm.
Bütün yasaklara rağmen şuan bu geleneğin hâlâ süregeliyor olması, her gün altı bin kız çocuğunun bu işkenceyi çekiyor olması ne acı. Sizi bilmem ama, benim yüreğim tükendi.
Nuray Nuray'ımın 'hadi başlayalım' demesi yetti. Aslında @okuyan_kadınlar_kulünü müzün#birharfbirkitap etkinliği için seçmiştik ama yetiştiremedik.
Sizi
