Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Göknur

388 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Oktay Volkan Alkaya Devletin Malı kitabıyla tanıdığım yazarlardan oldu. Kitapla başlayan tanışıklığımız güzel bir arkadaşlığa evrildi. Yaptığı işleri en iyi şekilde yaptığını biliyorum bu yüzden, Diyarın Kıyameti : Filin Gazabı kitabını çokça merak ettim. Çıktığı gibi aldım ve hemen okudum. Alkaya kitabında bizi soluksuz okuyacağımız bir yolculuğa çıkarıyor. Yıl 1402. Yıldırım Bayezid ile Timur arasındaki savaş ile başlayan macera. Devamında yağma, işgal, ihanet, intikam ve ufukta görülen taht kavgaları devam ediyor ve bunlar bir nevi kıyamet habercisi. Çok acımasız bir komutan Timur. Hiç savaş kaybetmeyen ender liderlerden biriymiş. Ordusuyla beraber Anadolu'yu ele geçirmek istiyor. Geçtikleri her yeri, her şeyi yakıyor, yıkıyor, yok ediyor. Savaşın acımasızlığı her satırda hissediliyor. Anlatılan dönemi sadece yazmamış kare kare, resim resim gözünüzün önünden ve zihninizden film şeridi gibi akıtıyor
Oktay Volkan Alkaya
Oktay Volkan Alkaya
Akıcılığının yanında okuyucuyu tarih hakkında bilgilendiriyor da. Birkaç karakterin bölüm bölüm anlatıldığı kitapları hep sevmişimdir. Korsanlar , şövalyeler, şehzadeler, suikastçılarla bu minvalde benim için güzel bir okuma oldu. Tarafsız tarih anlatımıyla keyifli bir serüvene hazır olun. Israrla tavsiye ederim. Kalemine sağlık dostum Kimseye kalmayan dünya için savaş, katletme inanılmaz geliyor insana okurken. Sözlerimi Timur'un Yıldırım Bayezid'e söylediği sözlerle bitiriyorum; Kefereyi yenen körü, bir topal alt etti. Dünya biz sakatlara mı kaldı be Sultan?
Diyarın Kıyameti : Filin Gazabı
Diyarın Kıyameti : Filin GazabıOktay Volkan Alkaya · Kanon Kitap · 20248 okunma
Reklam
400 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Violeta, 1920 yılının fırtınalı bir gününde, beş oğlu olan bir ailenin ilk kızı olarak dünyaya gelir. Daha doğduğu andan itibaren olağanüstü olaylar hayatına damga vurur: Birinci Dünya Savaşı’nın etkileri hâlâ hissedilmektedir, İspanyol gribi Güney Amerika kıyılarına çoktan ulaşmıştır. Ve masal gibi yüz yıllık bir yaşam öyküsü başlamıştır. Torununa bırakacağı anlatıyla daha ilk sayfalarda bu yaşam öyküsünün içine çekiliyor okur. Romanlara, filmlere konu olacak (ki olmuş:)) bir hayat yaşamış Violeta. 1920-2020 yıllarını içeren hiçbir şey olmasa bile iki pandemiyi yaşamış bir kadın. Latin Amerika'nın koskocaman tarihiyle harmanlanmış, siyasi, sosyal, doğumlar, ölümler, yoksulluk, zenginlik, mecburi sürgün ve göç ile geçen yıllar, aşklar, ayrılıklar, delice tutkular, hayal kırıklıkları ve mutluluklar...Aile olmak, aile içi şiddet, kadın hak ve özgürlükleri için verilen savaşlar, siyasi olaylar yüzünden yok olan hayatları her kitabında olduğu gibi büyülü bir şekilde anlatıyor Allende. Ruhlar Evi'nin Niveası'nın torunu Violeta. Pek içaçıcı bahsetmese de Nivea'nın ismi geçince ah seni tanıyorum Nivea diyip, sevindim de. İsabel Allende'nin kitaplarını okumayı çok seviyorum. Okuduğum her kitabını elimden bıraktığım an aklım kitapta kalıyor. Bu kitabında da öyle oldu. Violeta'dan hiç ayrılmak istemedim. Muazzam anlatılmış bir kadın hikayesi. Çok ama çok sevdim.
Violeta
VioletaIsabel Allende · Can Yayınları · 202355 okunma
354 syf.
·
Puan vermedi
İlk sayfalardan soluksuz okuduğum, tertemiz anlatıma sahip bir polisiye Cam Kale. Hem polisiye, hem psikolojik yönü zengin Vera'nın derste işlediği ve özenle seçilen edebi isimlerle renklenen, kurgusu ve sonucu güzel bir roman. Arka kapağında İyiyle kötünün, siyahla beyazın, buzla ateşin savaşında bakalım kim galip gelecek? Kötü olan kazansın... dense de, kitapta kötü yoktu bence. Hayatın sundukları herkes için eşit değil maalesef. Kitabın kapağını kapattığımda suçlu kişiye kızamadım. Acıdım. Çocukluktan gelen travmalar hayatı nasıl da etkiliyor... Kitabı çok sevdim. Türü sevenlere mutlaka tavsiye ediyorum.
Cam Kale
Cam KaleElif Pınar Acar · Herdem Kitap · 202343 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
800 syf.
·
Puan vermedi
·
210 günde okudu
"Bu sana göre değil" cümlesiyle başlıyor kitap. Okumakla okumamak arasında kalıyor insan. Bir yandan okumaya teşvik eder gibi, bir yandan gözünü korkutmak ister gibi. Bence her ikisi içinde geçerli. Yapraklar Evi'ni okumaya niyet ettiyseniz ilk önce biraz gözünüz korksun. Şaşırmaya, tepetaklak olmaya, kitabı bir kenara koyup
Yapraklar Evi
Yapraklar EviMark Z. Danielewski · Monokl Yayınları · 2018128 okunma
256 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Eşekarısı Fabrikası İaın Banks'ın ilk kitabı. Bu kitap yayımlanmadan önce yayınevleri tarafından yazarın birçok kitabı geri çevrilmiş. Bu kitaba ve yazara 1001 kitap listesinden ulaştım. Ve hatta kitap kapağında "yüzyılın en iyi 100 romanından biri" yazısını okuyunca heyecanlandım da. Kitap benim için tamamen hayal kırıklığı oldu.
Eşekarısı Fabrikası
Eşekarısı FabrikasıIain M. Banks · Koridor Yayınları · 20151,411 okunma
Reklam
400 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Maggie O'Farrell'in Women’s Prize for Fiction Finalisti olan kitabı Evlilik Portresi bizi alıp 16. yüzyıl İtalya'sına götürüyor. Gerçek tarihsel olaylara dayanan bir kurgu Evlilik Portresi. Gerçekte evliliğinden bir yıl sonra ölür Lucrezia. Onu kocasının öldürdüğü söylentisi dolaşmasına rağmen kocası bu ölümden sorumlu tutulmamış.
Evlilik Portresi
Evlilik PortresiMaggie O'Farrell · Domingo Yayınevi · 2023293 okunma
120 syf.
·
Puan vermedi
"Bunu nasıl yaptın?"dedim. Her zaman olduğu gibi doğrudan gözlerimin içine baktı, gülümsedi ve "Düştüm," dedi, bakışlarıyla "Öğretmenim, asla bilemeyeceksin,"diyordu. Sonra, "Çok sakarım,"diye ekledi. ` Bu kitabı merak ettiğim ve okuduğum için kendime çok kızdım. İçime koca bir taş oturdu. Bu nedir, bu dünya bir bebek için, bir kız çocuğu için neden bu kadar adaletsiz? Merak etmemek elde değil. Fransa'da gerçek bir olaydan yola çıkılarak kaleme alınmış bir roman Sakar. Gerçek değil kurgu bile olsa bu tür olayların olduğunu zaten biliyoruz. Türkiye'de de örneklerini görüyoruz, okuyoruz, belki de şahit oluyoruz ve susuyoruz. Yapılanlar korkunç. Susmak korkunç. Susana da en az yapan kadar ağır bir ceza olmalı. Küçücük bir çocuk Diana. Onun kayıp olduğuna dair bir ilanla başlıyor kitap. Sonrasında anneanne, teyze, öğretmenleri, sosyal hizmet görevlileri, doktorlar ve jandarmanın anlatımlarıyla okuyoruz onun başına gelenleri. Tam olarak nasıl yapıldığı anlatılmasa da (buna zaten gerek yok) tahmin ediyoruz. Ailesi tarafından şiddet gören bir çocuk ve bunu tahmin ettikleri, gördükleri halde müdahele için geç kalınan bir bürokrasi söz konusu. Ailenin Diana'dan başka üç çocuğu var. Onlara değil de neden Diana'ya diye sormadan edemiyor insan. Çok üzücü ve sinir bozucu bir kitap.
Sakar
SakarAlexandre Seurat · Metis Yayınları · 2023419 okunma
576 syf.
·
Puan vermedi
·
13 günde okudu
1991 yılında yayımlanan Aç Yol yazarı Ben Okri'ye uluslararası ün ve Booker Ödülü kazandırmış bir kitap. Kitabın kahramanı peri-çocuk Azaro. Roman bu peri-çocuğun hayal dünyası içinde imgelerle ve metaforlarla farklı bir anlatıma sahip. Azaro Nijerya'da peri dostlarının arasına dönmeden önce kısa bir süre bu dünyada yaşamak için doğan, yeryüzünün yaşamını ve karşıtlıklarını yaşamak isteyen bir çocuk. Karmaşa ve güneş ışığına, yaşayanların ve ölülerin rüyalarına isteksizce giren bir gezgin. Azaro'nun bakış açısıyla Nijerya'yı, ailesini, siyah insanların hep acı çektiği dünyayı okuyoruz. Öyle bir dünya ki bu dünya içinde, kiraları arttıran ev sahipleri, kime oy verileceğini söyleyen fedailer, uykularına damlayan-uykularından uyandıran yağmur, başka güçlerce halkın esir edildiği, batı dünyası tarafından yönetildiği, ülkenin zenginliği, politikacıların şatafatı ve yozlaşmaları, açgözlülükleri ve halkın çığlıklarını nasıl duymadıkları, toplumdaki bölünme, sahip olanla olmayan arasındaki uçurumun derinliği, halkın yoksulluk açlık bölünme ve savaşın kanı içinde boğulması var. Ölürcesine aç bir yolda varolma savaşı var. Afrika topraklarındaki hikâye her zaman olduğu gibi hüzünlü. Çok trajedi var. Gerçek olan sayfaları severek okudum da Azaro'nun fantastik dünyası, heyecanı, hareketi beni biraz yordu. Sevdim sevmedim değil ancak daha kısa olsa daha çok sevebilirdim.
Aç Yol
Aç YolBen Okri · İmge Kitabevi Yayınları · 200069 okunma
192 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
11 saatte okudu
` Tanrı dünyayı bu günah dolu kederden bir tufanla istediği kadar arındırsın, o suları birikintilere, göletlere, hendeklere geri toplasın, bunların her biri de gökleri yansıtsın, yine de hala biraz kan ve saç tadı gelecektir o sulardan. ` Evlerden Uzak Amerikalı yazar Marılynne Robinson 'un 1980 yılında yazdığı, Pulitzer Kurgu Ödülü için
Evlerden Uzak
Evlerden UzakMarilynne Robinson · Metis Yayınları · 2023102 okunma
392 syf.
·
Puan vermedi
" İnadı bırak, baba... Çocuk değilsin... Aile huzurumuzu düşün... El için bozuşmaya değer mi?" "Senin için herkes el, bre oğlum... Ben bile elim... Öldüğüm gün, için için sevineceğini biliyorum... Gözünü dünya hırsı bürümüş... Karından, Allah'tan korktuğundan daha fazla korkuyorsun... Sen de Topal Derviş'in oğlu gibisin...
Yalnızlık Çemberi
Yalnızlık ÇemberiŞevket Bulut · Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi · 20238 okunma
Reklam
320 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
12 saatte okudu
Torun'da 1964 yazında Doğu Almanya ve Batı Almanya'dan iki öğrencinin hayatları anlatılıyor. Kaspar Birgit'in doğudan batıya kaçmasına yardım eder. Evlenirler ve kendilerine bir yaşam kurarlar. Birgit kaçtıktan sonra Kaspar'lı hayata ne kadar alışmış, ne kadar kabullenebilmiş, geride bıraktıklarını ne kadar unutabilmiş, bunları onun ölümünden sonra Kaspar'la birlikte öğreniyoruz. Birgit'in sırrı o öldükten sonra Kaspar'ın amacı olur. Gider bulur ve 70 yaşından sonra bir toruna sahip olur. Her ikisinin hayatı ve inandıkları şeyler o kadar farklı ki sonuna kadar Kaspar'ın Sigrun üzerinde nasıl bir etkisi olacak diye merakla okudum. Bernhard Schlink iki Almanya arasındaki farkı çok açık bir biçimde yazmış. Çok güzel de anlatmış. Kaspar'ın sabrına iyi niyetine hayran kaldım. Diğer taraftan Sigrun'un ailesinin bağnazlığı ve inanmazlığı beni yordu. Birilerine inandıklarının yanlış olduğunu belgeler, kanıtlar olmasına rağmen anlatmak ne kadar zor. Bunu bu kitapla bir kez daha anladım. Schlink'in yazdıklarını okumayı seviyorum. Özellikle Doğu ve Batı Almanya ile ilgili kitapları okumak ve bir şeyler öğrenmek hoşuma gidiyor. Torun bu anlamda da istediğimi verdi ve sevdiklerim arasında yerini aldı. İkiye ayrılan ülke yeniden birleşmiş olsa da insanların arasındaki uçurum hissedilir biçimde devam ediyor. Okuyun. Seveceksiniz.
Torun
TorunBernhard Schlink · Doğan Kitap · 202325 okunma
784 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Çok keyifle ve eğlenerek okuduğum bir kitap oldu Vahşi Hafiyeler. Roberto Bolano'nun çarpıcı, muhteşem edebiyat dünyasına girdiğim için çok mutluyum. 1975'in yılbaşı gecesi Arturo Boleno ve Ulises Lima, Mexico City'den ödünç alınmış bir impala ile ayrılıyorlar. Aradıkları gizemli şair Cesáre Tinajero. Bu arayış Sonoro
Vahşi Hafiyeler
Vahşi HafiyelerRoberto Bolano · Can Yayınları · 2019137 okunma
144 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 saatte okudu
Öykü okumayı herkes sevmiyor. Uzun uzun romanlardan aldığı keyfi başladığı gibi "nalet olsun ulu manitu" bitti bu diyen okurlar var. Ben seven taraftayım. O kısacık hikayelerde karakter yaratmayı, sayfalarca okunulan duyguları birkaç sayfaya sığdırmayı, duyguların bam teline dokunmayı ve sonunda olaylara noktayı koymayı büyük bir
Gözümden Deliler Taştı
Gözümden Deliler TaştıÇağan Irmak · Doğan Kitap · 2025165 okunma
800 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Kargalar büyücüsü hayali bir Afrika ülkesi olan Aburirya'da geçen bir hikayeyi anlatıyor. Aburirya'nın yönetim şekli Hükümdar. Yöneten kişi bir diktatör ve kendisine hükümdar diyor, denmesini istiyor. Kaç yıldır ülkenin başında olduğu belli değil. Her ne kadar içinde bir büyücü varsa da ve ismi kitaba adını veren Kargalar Büyücüsü olsa
Kargalar Büyücüsü
Kargalar BüyücüsüNgugi Wa Thiongo · Ayrıntı Yayınları · 202154 okunma
440 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kedi Gözü retrospektif sergisinin açılışı için gittiği Toronto'da geçmişiyle yüz yüze gelen Elaine Risley'in hikayesini anlatıyor. Elaine, kız, kadın, sevgili, sanatçı kimliğiyle uzlaşmaya çalışırken çocukluğundaki üç kız arkadaşının zorbalıklarını hatırlamadığını söylüyor ancak o hatırlamasa da biz hepsini öğreniyoruz. Ressam olmak fırçasıyla kadınlar için çizilen bütün sınırları yok etmek istiyor. Çok rahatsız edici bir metin Kedi Gözü. Acımasız. "Küçük kızlar yalnız yetişkinler için şirin, cana yakın ve küçüktürler. Birbirlerine karşı ne cana yakın ne de küçüktürler. Doğal büyüklüktedirler." Syf:128 Bu alıntının ne kadar doğru olduğunu okuyoruz. Okurken içime sıkıntılar girdi. Küçük Elaine'ye üzüldüm. Arkadaşı Cordelia ile toksik ilişkisinin farkına varmasını çok istedim. Onun korkularını onunla yaşarken sonunda farkına varmasıyla derin bir nefes aldım. Yürü be kızım dedim. Çocukluktan itibaren kadınlar arasındaki çekişmeli ilişkileri çok güzel anlatmış Margaret Atwood. Yazarın çocukluk ve gençliğinden otobiyografik özellikler taşıdığı söyleniyor. En sevdiğim kitapları arasında üst sıralarda yerini aldı Kedi Gözü. Heyecanlı, nefes nefese bir okuma beklemeyin. Kitabı elinize alın ve okudukça demlendiğine şahit olun. Böyle sakin anlatımlar benim sevdiğim tür. Hiç sıkılmam. Sayfalarca okurum. Çok dişil bir kitap. Atwood hayranlarına, kalemiyle yeni tanışacak olan kadın hikâyelerini seven okurlara gönülden tavsiye ediyorum.
Kedi Gözü
Kedi GözüMargaret Atwood · Doğan Kitap · 202362 okunma
616 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
D.H. Lawrence' in en büyük romanı kabul edilen Âşık Kadınlar, hem Birinci Dünya Savaşı'ndan önceki ingiliz toplumunun açık bir anlatımı hem de insan arzusunun amansız gücünün parlak bir çağrışımıdır. Gökkuşağı'nın kaldığı yerden üçüncü nesil Bragwenler'le devam ediyor hikaye: Midlands'daki bir maden kasabası olan
Âşık Kadınlar
Âşık KadınlarD. H. Lawrence · Can Yayınları · 2021201 okunma
Reklam
472 syf.
·
Puan vermedi
Birçok önemli ismin biyografisini bizlerle buluşturan Osman Balcıgil yine merakla okunacak, bir zamanlar Türkiye'nin primadonnası olan Cahide Sonku'nun hayatını "Kızıl Çengi" romanında anlatıyor. Cahide Sonku efsanesini okurken Türkiye tiyatro ve sinemasında birçok kişiye ayrıca parantez açmış yazar, birçok tanıdık isimle karşılaşıyor ve onların hayatları hakkında da bilgi sahibi oluyoruz. Yanı sıra yine ülke gündemi ve okurken ahh diye iç çektiğim, gencecik bir ülkenin (bu günlerde yaşadığımız) kaçınılmaz sona atılan temelleri okuyoruz. İki yıl önce, sanatçının kitapta yazılan sonunu tiyatroda izlemiş ve o zaman hakkında bu kadar ayrıntılı bilgi sahibi olmadığım için o son hallerine üzülmüştüm. Fakat kitabı okurken neredeyse yıldızlara erişen bir insanın kendi hayatını bu kadar hoyratça yaşaması beni kızdırmış olabilir. Sen ki, Türk tiyatrosunun ve sinemasının yıllarca bir numaralı kadın sanatçısı, ilk kadın yönetmeni ve yapımcısı olmuşsun, uğruna servetler dökülmüş, imkanlar sunulmuş niye böyle bir çöküş yaşarsın, diye diye okudum kitabı. Kitapta çok hikaye, çok tanıdık isim var demiştim ya, özellikle Zeki Müren ile ilgili yazılanlara çok şaşırdım. Daha birçok ismi hayretler içinde okudum. Dün başladım ve gece bitirdim kitabı. Bana iyi geldi. Yazarın her biyografi kitabını keyfle okuyorum. Sizlere de tavsiye ederim. Hem anlatılan dönemin ülke gündemi hakkında bilgi blgi sahibi oluyor hem de tanıdığımız isimlerin hikayelerini öğreniyoruz. Okuyun pişman olmazsınız.
Kızıl Çengi
Kızıl ÇengiOsman Balcıgil · Destek Yayınları · 2023548 okunma
232 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
` Kedileri çok seven ve pek çok kedi beslemiş olan Murakami bir keresinde, "Bilmiyormuş gibi yapmayı, utangaçlığımı gizlemeyi, kendimi savunmayı hep evimizdeki kedilerden öğrendim. Bu şekilde hayatta kalmayı başardım. Miyav!" demiştir. ` Yalnız kahramanlarıyla bizleri paralel dünyalara ışınlayan geçitlerden geçirerek, birçok basamaktan indirip kendi bilinçaltımıza ulaştığımız kuyular ve metaforlarla içine çeken kitapların yazarı Haruki Murakami, zengin bir hayal gücüne sahip bir yazar. Kitapları 50'nin üzerinde dile çevrilmiş ve yaşayan en önemli yazarlardan kabul ediliyor. Yazarlık kariyerine başlaması da ilginç; 1978 yılında Cingu Beyzbol Stadyumu'nda Yakult'un Hiroşima'yla maçını izlerken zihninde bir şimşek çakmış gibi roman yazma kararı almış. Kendi yazdığı kitaplarının yanı sıra pek çok edebiyat eserinin çevirisini yaparak "çeviri benim hobimdir" diyen yazar birçok edebiyat eserine imzasını atmış. Yazarla ilgili benzer bilgileri öğreneceğiniz bir eser Haruki Murakami Sözlüğü. Benim gibi yazarı seven, kitaplarını okuyan herkesin kütüphanesinde bulundurmak isteyeceği muazzam bir eser. Murakami'ye dair A'dan Z'ye ne ararsanız var. Onun edebiyat şifrelerini çözmek isteyenlere ısrarla tavsiye edeceğim bir kitap. 10 numara.
Haruki Murakami Sözlüğü
Haruki Murakami SözlüğüHiroko Dozen · Doğan Kitap · 202330 okunma
240 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
` "Acımasız", "hırslı", "bencil"miş, hadi ordan! Hırslı olmak ne zaman suç olmuştu? Neden "acımasız"dı? Schmiede kararlılığı acımasızlıkla karıştırıyordu. Peki neden "bencil"di? Anıların beyinde nasıl saklandığını keşfetmek için ön çalışmalar yapan, canlı insan beyni üzerinde gelişmiş cerrahi tekniğini kullanarak benzersiz deneyler yapan bir savaş suçlusu o. Yirmi yıl zaman aşımından affedileceği, unutulacağı günü bekler Karl Braun ve bu süre zarfında, sıradan bir yaşam sürmektedir. Savaş sırasında karısının ve çocuğunun yasını tutan, müzikten, tiyatrodan, kadın ruhundan anlayan ince ruhlu bir beyefendi gibi görünür. Okuyucu en başta bu özellikleriyle tanıyıp sempati bile duyabilir Karl Braun'a. Hatta endişeleri, kaçışları sırasında elinden gelse ona yardım etmek bile isteyebilir. Bu durum Emeric Pressburger'in ne kadar başarılı bir karakter yarattığını gösteriyor. Soykırım ve kötülüğün sıradanlığı üzerine yazılmış etkileyici metinlerden biri Cam İnciler. Sonuna doğru aradığım aksiyon da gelince çok severek okuduğum kitaplar arasında yerini aldı. Okuru yormayan su gibi çevirisi için sevgili
Filiz Çakır
Filiz Çakır
'ye ayrıca teşekkür ederim. Mükemmeldi
Cam İnciler
Cam İncilerEmeric Pressburger · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023158 okunma
480 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Siegfried Lenz'in Almanca Dersi (Deutschstunde) adlı romanı 1968 yılında yayımlanmıştır. Savaşın son yıllarında ressam M. L. Nansen'in resim yapması yasaklanır —ki Siggi Jepsen'in babası polis Jens Ole Jepsen yasağı tebliğ edilmekle kalmayıp denetiminden de sorumlu olacaktır— bir ıslahevinde bulunan Siggi önlenmesi mümkün olmayan
Almanca Dersi
Almanca DersiSiegfried Lenz · Everest Yayınları · 201256 okunma
408 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
34 saatte okudu
Çok yakın bir zamanda arkadaşım Kıbrıs'a gitti ve Kapalı Maraş'tan ne kadar çok etkilendiğini anlattı. Benim de gidip görmek istediğim yerlerden biri. Kayıp Ağaçlar Adası'nın konusunu hiç bilmiyordum. Kıbrıs'ı okuyacağımı anlayınca bana sürpriz oldu ve bunu bir işaret olarak aldım. Dileğim en yakın zamanda Kıbrıs'a gitmek. İki genç üzerinden anlatılan hikaye Kıbrıs'ın tarihini gözler önüne seriyor. Biri Kıbrıslı Rum, diğeri Kıbrıslı Türk. Bu gençlerin aşklarını, 1970'lerde nasıl yaşadıklarını daha düşünürken merak ediyor insan. Oysa ne güzel bir duygu aşk. Bir de düşmanlıklar, kötülükler olmasa. Beraber büyüyüp, bir sokakta oyunlar oynamış, komşuluğu sonuna kadar yaşamış insanların birdenbire düşman olduğu, bir iç savaşın acıları, sırları, yemyeşil bir adanın ve içinde yaşayan insanların ağaçların, kuşların, böceklerin, kelebeklerin, balarılarının, sivrisineklerin ve farelerin de anlatıldığı çok katmanlı bir eser Kayıp Ağaçlar Adası. Anlatıcılardan biri, bir incir ağacı. Ağaçlar, kuşlar, karıncalar hakkında masal anlatır gibi ne güzel bilgiler vermiş Elif Şafak. Her bir karakteri hissederek okudum. Defne, Kostas, Ada, Meryem, Y&Y ve hatta papağan Chico. Her birini ayrı ayrı sevdim. Yıllar sonra yapılan kazılarda, çıkan kemiklerden medet uman, ölülerini bekleyen ve onlara kavuşmak isteyen insanlar çok etkiledi beni. Hemen dibimizdeki, hattâ yavru vatan dediğimiz Kıbrıs'ın yakın tarihini belgelerle, gerçek hikayelerle okumanızı çok isterim. Yası, savaşı, göçü ve aşkı anlatan bu ağıt benim için büyülü bir hikayeydi. Çok ama çok sevdim.
Kayıp Ağaçlar Adası
Kayıp Ağaçlar AdasıElif Şafak · Doğan Kitap · 20231,500 okunma
240 syf.
·
Puan vermedi
Karadeniz yolculuğumda vakit buldukça okuduğum kitap oldu Bunu Sen Oku. İclal Aydin'ın yazdıklarını okumayı seviyorum. Yaşananlar ya da acılar farklı farklı olsa da duygularda ortak yönler buluyorum. Yazdıklarına ya da yaşadıklarına onunla beraber gülüp, ağlayabiliyorum. Kitabından önce mektubu karşılıyor okuyucuyu. Sonra tüm yaşadıklarını, inişlerini - çıkışlarını, sevinçlerini - üzüntülerini , iş hayatındaki kırgınlıklarını, başarılarını, ailesini, kardeşini, annesini - babasını ve kızını büyütürkenki keşkelerini ve doğrularını anlatmasını severek okudum. Bir parça hüzün, biraz gülümseme, arada birkaç damla gözyaşı eşliğinde... Ozan Ünal çizimleriyle tamamlanan kitap sevenlerine tavsiyemdir.
Bunu Sen Oku
Bunu Sen Okuİclal Aydın · Artemis Yayınları · 2023397 okunma
Reklam
392 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Âdem'den Önceki Yaşam, insan doğasına aykırı mı bilemem ama hani birbirimize sorsak kabul edemeyeceğimizi söyleyeceğimiz yani genel olarak kabul edilebilir konuya sahip bir metin değil. Kendi inşa ettikleri duvarların hapsettiği ve aşk dediğimiz trajikomediye esir düşen üç kişinin hayatını anlatıyor. Elizabeth kocası Nate ve Nate'in sevgilisi Lesje. Bu üç kişiyi okumadan önce kitap bir intiharla başlar ve ilginç olan intihar eden kişinin Elizabeth'in sevgilisi Chris olması. Böyle farklı bir hayatları var Elizabeth ve Nate'in. Evliler, iki kızları var ve evet evlilikleri sürerken sevgilileri olduğundan da haberdarlar. Hatta tanışıyorlar, yemek yiyorlar filan. O derece haberdarlar. 1979 tarihli roman, mutlu olmak için nelere sahip olunması gerektiğini sorgulamamıza sebep olur. İlişkiler, beklentiler ve "modern" duygular üzerinden insan psikolojisi okumak isterseniz güçlü kalemiyle Atwood'un bu eseri tavsiyem olsun.
Adem'den Önceki Yaşam
Adem'den Önceki YaşamMargaret Atwood · Doğan Kitap · 2023138 okunma
176 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Çok severek okuduğum bir kitap oldu Miras. Birinci ve İkinci Dünya Savaşı zamanlarında geçen Lansonier'in amansız bir salgın nedeniyle kuruyup giden bağlarından sağ kalan bir asma köküyle California'ya giden bir gemiye binmesiyle başlar hikaye. Lansonier Fransa'dan yola çıkar fakat işler hayalindeki gibi gitmez. Şili'de gemiden inmek zorunda bırakılır. Bundan sonra üç kuşak bir aile hikayesini okuyoruz. Kaderleri aynı. Kendi vatanlarından uzakta bir hayat sürmeye çalışırlar. Ailenin hayatını okurken yanı sıra bir Şili gerçeğini de okuyoruz. Şili ve diktatörlükle okuduğum ilk kitap olmadığı için benzer konularda birçok kitabın havasını hissettim. Çok kitap geçti aklımdan. Buna rağmen çok hoşuma gitti. Kısacık bir roman lakin anlatılanlar etkileyici. Kapak tasarımını da ayrıca sevdim ve içeriğiyle uyumlu. Hem içi hem dışı mükemmeldi.
Miras
MirasMiguel Bonnefoy · İş Bankası Kültür Yayınları · 2022223 okunma