Güneş akşamüstü semasında gözden kaybolurken, gölgem de üstündeki örtüleri fırlatıp atıyor ve
uzayıp incelerek, çok uzaklara, arkamdaki ufka doğru uzanıyor...
BİR gün ne hayalim, ne de gölgem kalacak
Artık ne sıcaklık, ne biraz nem kalacak
Benden sana binlerce şiirden başka
Bir parça ümit, bir yığın özlem kalacak.
Bir gün ne hayalim ne de gölgem kalacak
Artık ne sıcaklık, ne biraz nem kalacak
Benden sana binlerce şiirden başka
Bir parça ümit, bir yığın özlem kalacak
ben başkasının yalnızlığı olsaydım
geceden başka sebep aramazdım şiire,
bir anı çıkarırdım sefere, adı: ikindi treni
ve ilk istasyonda indirirdim bütün kelimeleri
iki bilet alırdım, biri gölgem için biri kendime
'gece benim mesleğim', ona kalbimle çalışırken
yalnızlığımı bir anıdan önleyecek kadar ince
bir mektup pulunu terk ederdi, ben utanırdım
beklenmek güzelken kim gider hemen
bilmezdim yalnızlık kimin ve bu anı neden
daha trene binmeden, nereye, ne ikimizden
bir yolculuk çıkar ne de bir şiir ikindimizden
ben başkasının yalnızlığı olsaydım
bir anı olurdum kendinden başka kimseyi terk edemeyen