Merhaba kitapseverler
#Fersude#EmrahAkdeniz#öykü#aşk#dram#hüzün#okudumbitti#ozlemli_kitaplar
" Hayata yeniden başlamak, elbette belirsizlikler ve zorluklarla dolu bir süreçti. Ancak Taylan, cesaretini toplayarak bu belirsizliklerle yüzleşmeye hazırdı.
Taylan lise son sınıf öğrencisi,anneye düşkün ,bir abla ve hayattan ümidi kesmiş alkolik bir babaya sahiptir.Annesi oğlunun gönül ilişkileri için erken olduğunu düşünüyor çünkü önünde hayatının sınavını vereceği üniversite sınavı var ve günün birinde iyi bir mesleği olsun istiyor.
Taylan' ın ailesiyle birlikte gittiği tatilde gönlünü inci ' ye kaptırır. Annesine söylemekle, söylememek arasında git gel yaşadıktan sonra annesine söyler. Annesi de bu durumu hoş karşılamaz . Tatil dönüşünde yaşadığı o talihsiz trafik kazası sonucu anne ve babasını kaybetmiştir. Ya sonrasında gelen yeni bir aşk? Taylan hayata tutunmayı başaracak mı ?
İlk tanışma fırsatı bulduğum bir kalem ben çok sevdim . Bir öneri de benden sizlere gelsin . Sağlıcakla kitapla kalın
@_burakbilgili
@burcutektasofficial
@azyayingrubu
.
"Ey gönül, gidenden ümidini kes
Kaçan bir hayale benziyor herkes
Sanki kulağıma garipten bir ses
Buluşmalar kaldı mahşere, diyor."
.
Necip Fazıl Kısakürek
Birini sevmek, onun bütün sevdiklerini ve/veya akrabalarını da sevmek zorunluluğunu taşımaz.
Sevmek, ancak bu eylemi oluşturacak insanların kendi aralarında, kendi gönül rızalarıyla kurabilecekleri tılsımlı bir bağdır.
Ah! O da böyle bir odaya, şöyle bir kütüphaneye, böyle kitaplara sahip olabilseydi! Hüseyin Nazmi'nin evinde bu his birinci defa olarak onun temiz aklına düştü. Bir kar tabakasının saf beyazlığı üzerine düşmüş bir damla leke gibi... Kendi kendisine utandı. Bugün ihtiyaçla, geçirn derdiyle ilk yarayı almış olan bu taze kalp
şu gök rengi boyalı köşkün şu bahçeye bakan loş odasında var olması lazım gelen fikir sakinliğine, gönül rahatına, derin hayat zevkine karşı acı bir nasipsizlik hissi duydu.
Sayfa 38 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Çeviri: Ali Faruk Ersöz, 3. BasımKitabı okuyor
Orkun'un Yayın Macerası ve Sonu: Orkun'da hiç aksamayan iki köşe vardı: "Orkun'dan Sesler" ve "Türkiye'nin Köy ve Kasabaları". Bunlardan birincisinde haftanın bazı haberleri çok defa mizahi bir üslupla ele alınıyor ve ayrıca 1944'e ait güldürücü hatıralara yer veriliyordu. Diğerinde çeşitli şehir,
Sadi Şirazi’ye sormuşlar:
“Her zaman mutlu olabilmenizdeki hikmet nedir?”
O da demiş ki:
“Kalıcı olmayana gönül bağlamam.
Yarın bir sırdır, onun için endişelenmem.
Dün bir hatıradır, hasretini çekmem.
Bugün ise bir hediyedir, kıymetini bilirim.”
Öyledir ki sevda dediğin, "Gadrine de, lütfuna da eyvallah" dır... Başını öne eğip gelişini beklemektir bir tutam çaresizlik içinde. Gelişini beklerken gönül bahçesine en sevdiği çiçekleri ekmek, gözlerine bakarcasına onlara bakmaktır, büyütmektir. Vuslatı kendine dergah kılıp, gönlünün dehlizlerinde inzivaya çekilmektir. Sevda dediğin en çok ona yakışandır. En güzel onda duran, üstünde hiç sırıtmayandır. Giyindiği zaman o esbabı, Anka kuşundan ihtişamlı olmasıdır, yüreğinin yemyeşil ormanlarında salınmasıdır.