Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ne (iç)i inkâr et, ne (dışı), ne yüceliği ihmal et, ne derinleşmeyi, ne genişleme ve yayılmayı savsakla, ne yoğunlaşma ve durulmayı. Diriliş, böylesine çok yönlü bir gelişim için sarfedilen bitmez tükenmez bir çabadan sonra kazanılan bir ilâhî armağandır. Bu armağana lâyık olmaya çalış, ey mü’min gönlü.
"Yarım elma, gönül alma." Armağanın büyüğü küçüğü olmaz, küçük de olsa gönül almaya, anmış olmaya yeter.
Reklam
Sevgiliye Hasret
Sevmek,oysa özlemekmiş.Seni çok özlüyorum deniz gözlüm.İnsan bazen yanındakilerin değerini onu kaybedince yahut kaybetmek üzere olunca anlıyormuş. Şimdi daha da iyi anlıyorum. Sevgilim,meğer varlığın ne büyük bir armağanmış bana ve ben kıymetini bilemedim. Şimdi kendimi eli kolu bağlı, çaresiz ve yapayalnız hissediyorum.
Sayfa 158Kitabı okudu
1984 yılının bir Haziran öğlesonrası, demir kapı beni dışarı kapayıp Barış'ın çığlıkları içerde kaldığında, gün olup onun sesinin bunca çok insana ulaşacağı hiç aklıma gelmemişti. Barış'la ilgili anıları kağıda dökmeyi düşünmediğimden değil, kağıda dökülü sözün okuma alışkanlığı olan sınırlı kişiye bile çoğu kez iletilemediğini sezmemden. Beyazperde Barış'ın mırıl mırıl sesini yükseltiverince "Uçurtmayı Vurmasınlar" için yeni bir basım şansı doğdu. Ak kağıt üzerindeki kara yazılar herkese kendi düşlerini üretmenin ipucunu verdiklerinden midir nedir, resimlenmiş düşlerden daha renkli olabiliyorlar. Bir çocuğun gözlerinden duvarları kendi düşlerinde sorgulama olanağını daha fazla okura sunabilmek, filmin armağanı. Kitabın bu nedenle beyazperdeye gönül borcu var
Rızâyı sora sora Kâbe'yi bulur âdem Hemân yola düşelim kûy-ı dil-rubâ diyerek " İnsan, rızâyı sora sora Kâbe'yi bulur. Gönül alan sevginin mahallesi diyerek hemen yola düşelim."
Sayfa 95 - MostarKitabı okudu
"Gönlü kaptırdın meğer maddi sele, Gel de Allah'tan uyanmış bir kalp dile!"
Sayfa 120 - Karbon Kitaplar
Reklam
Stendhal aşkı dörde ayırıyor, Cemil Meriç açıklıyor
Birincisi gerçek aşk. Yani amour-passion. .. (sevgili ölse bile) sevgi.. ölünceye kadar devam eder. Amour-passion bu. Bütün şartları yenen, fiziğe aldırış etmeyen bir nevi communion. İkinci aşk bir övünme vesilesi: Amour-goût. Başkaları için sevişilir, gösteriş için sevişilir. Erkek genç ve güzel metresiyle fiyaka satacaktır. Kadın meşhur bir
Gönül Sana Nasihatım
"Gönlünün, canının bütün gücüyle hissettiği bir aşkı böyle bir armağanı istemeyen, değerini bilmeyecek olan birine verme..."
Sayfa 221Kitabı okudu
"Cihanı Hakk alıp yoktan yaratmış, Soğuk, durgun gönül gayrette yokmuş. Bizim candan gelen ateş ki nerede? Seni bizim olan oddan yaratmış."
Sayfa 84 - Karbon Kitaplar
Yok
1 - Gönül hâb-ı tegâfülde Hüdâ'ya armağanım yok Acep nice olur hâlím vera'dan hiç nişanım yok 2- Geçer leyl ü nehârım âh hemân icra-yi zenb ile Özümde haşyet(ü) havf yok niçin çeşm-i revánım yok 3- Neden böyle olur mağrûr iki günlük fenaya dil "İbâdetle mürûr etmiş niçin bir ân zamanım yok 4- Hemân tûl-i emel nefs-i hevâ eyler işim berbad Bu ömrüm ber-hevâ oldu neden âh (u) figânım yok 5- Niçin bülbül gibi âhı seherde etmezem mu'tad Niçin halktan hayâ etmem hayât-i câvidânım yok 6- Hidâyet senden olmazsa ne yapsın neylesin 'âsî Kerem bâbından ey Hâdî diğer darü'l-amânım yok 7-Habîbin hürmeti 'afvet bu Hüznî bir yüzü kara 'Alîmsin her cihet hâlim sana nihânım yok
Sayfa 220Kitabı okudu
Reklam
Gönlü kaptırdın meğer maddi sele, Gel de Allah'tan uyanmış bir kalp dile!
Sayfa 120Kitabı okudu
Aldatanlar aldatmakla yetinmezler; onlar, ihanete uğrayandan bunun için üzülmemesini, kahırlanmamasını, dertlenmemesini, sevdiğinin bir başkasıyla yaşadığı hazzın üstüne kendi acılarının gölgesinin vurmasına izin vermemesini de isteyecek kadar bencilleşirler. İhanetin yarattığı ve hem aldatanın hem aldatılanın hayatına yayılan kederli gölgeyi, isterler ki aldatılan temizlesin, aldatanı vicdan azabından, suçluluktan, bir başkasını haksız yere üzmüş olmanın utancından kurtarsın; bunu elde edebilmek için aldattıklarının önünde alçalmayı, kendilerine acındırmayı, gülünç şaklabanlıklarla bir gülücük koparmaya uğraşmayı mubah sayarlar ama ne yaparlarsa yapsınlar bu armağanı aldattıklarından alamazlar; aldatılan, elinde kalan son silahı asla kendini aldatana gönül rızasıyla teslim etmez. Ragıp Bey de, şehrin bir isyanla sarsıldığı o akşam, akıbeti meçhul bir yolculuğa çıkarken, istediği armağanı alabilmek için farkına varmadan kendisini acındırmaya uğraştı; eğer yaptığı şeyin farkına varabilseydi bunu asla yapmazdı ama o anda, kendi kederiyle soğumuş kadının bir tebessümüne, yarı karanlık odada tek başına Kuran okuyan yalnız kadının kendisine bağışlayacağı bir vicdan rahatlığına öylesine muhtaçtı ki kendisine hâkim olamadı. "Bir çatışma kaçınılmaz gözüküyor, gidip de dönmemek var, hakkınızı helal edin." Hatice Hanım'ın verdiği cevabı hiçbir zaman unutmadı: "Benim sizde bir hakkım yok."
"Yazıp Allah gönül levhama bir kez, Beni ben hem, O'nu ayan gördüm!"
Sayfa 23 - Karbon Kitaplar
Cihanı Hakk alıp yoktan yaratmış, Soğuk, durgun gönül gayrette yokmuş. Bizim candan gelen ateş ki nerede? Seni bizim olan oddan yaratmış.
Gönüller cevherim ben göz ki diktim, Duvarında tepindim, orada dindim! Köyün, şehrin havasından da ürküp; Gönül açmış yeli çölden edindim!
87 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.