RÜŞVET VE YOLSUZLUĞUN KAYNAĞI
Rüşvet ve yolsuzluk, yarı-sömürge yarı feodal bir toplumun ay- rılmaz bir parçasıdır. Bürokrasi; yabancı ve feodal menfaatlerin ge- niş halk kitlelerini sömürmesini kolaylaştıran bir araçtır. Bürokrat kapitalistler, komprador ve toprak ağası sömürüsündeki kârlardan pay alırlar. Bu onların ödülüdür. "Liberal demokrasi" ya da "serbest
Sayfa 160Kitabı okuyor
Sonradan görmek, sonradan tatmak, sonradan yaşamak olumsuz bir şey değildir; asıl olumsuz olan, kişinin, gördüklerini, tattıklarını, yaşadıklarını lâyıkıyla hazmetmeden onları birer gösteriş kusmuğu hâlinde dışarıya çıkarmasıdır.
Sonradan görme, gösterirse görür, gösteremezse ölür. Bu yüzden çevresindekilerin üzerine kusmak zorundadır. Çaresizdir. Kimse yazgısından kaçamaz.
Dücane Cündioğlu
Hülyâlarımın Şehri, Antalya ~ Ahmet SELEN
"Kent caddelerinde oradan oraya koşuşturanların veya arabalarıyla hızla yol alanların işi hep aceledir her ne hikmetse, öyle ki trafik ışığını beklemek bile zor gelir onlara. Halbuki şehri en iyi yaşayanlar, hızla yol alanlar değil, güzel yaşamanın yolunu bulanlardır. Büyük şehirler, insanların her türlü istek ve arzusunu kamçılıyor, açığa çıkarıyor. Ancak cadde ve sokaklarda birbirlerine gösteriş yapmanın ötesinde bir yol arkadaşı arayanların gönlünü ancak dostlukların sıcak hâtıraları teselli edebilir."
Sayfa 24 - Kepez Belediyesi Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Allah Kuran’ da, Hadid Suresi 20. ayette şöyle diyor: “Bilin ki dünya hayatı, bir oyun, bir eğlence, bir gösteriş, aranızda bir övünme, mal ve evlatta bir, çokluk yarışından ibarettir. Tıpkı bir yağmur gibi ki bitirdikleri çiftçileri imrendirir, sonra kurumaya yüz tutar, bir de bakarsın ki sararmıştır, ardından da çerçöp haline gelmiştir. Ahirette ise ya çetin bir azap yahut Allah’ ın bağışlaması ve hoşnutluğu vardır. Dünya hayatı sadece aldatıcı bir yararlanmadan başka bir şey değildir.”
Sayfa 210 - Destek YayınlarıKitabı okuyor
Bu dünyada aşırı yaygın olan anlaşılmaz gösteriş ve şekilcilik, tarif edilemez bir sefalete yol açtı.
Sayfa 65Kitabı okuyor
''Gösteriş ve gurur gibi.''
''Evet, gösteriş bir zaaftır gerçekten. Ama gurur... gerçek bir akıl üstünlüğü varsa gurur her zaman emin ellerde olacaktır.''
"Atatürk'ün üniformasında hiç gösteriş yoktur ve bu gösterişsiz üniformayla bile ihtişamlı görünür."
Sayfa 25Kitabı okuyor
Üşenerek namaz+gösteriş+az zikir(hatırlamak)—> Münafıklık alameti
“Münafıklar (kalplerinde küfrü ve düşmanlığı gizleyip dilleriyle iman ettiklerini söyleyerek güya) Allah'a hile yapmak isterler. Halbuki O, onların hilelerini başlarına geçir(ip cezalarını ver)endir. Onlar, namaza kalktıkları vakit üşene üşene kalkarlar (özen göstermezler), insanlara gösteriş yaparlar. Allah'ı da ancak pek az zikrederler (hatırlarlar).”
Nisa Süresi 142.Ayet
Üç altın Kadim kural:
1- Ne kadar tevazu, o kadar yücelik
Ne kadar kibir, o kadar alçaklık...
2- Ne kadar fedâkârlık o kadar huzur
Ne kadar bencillik o kadar hüzün...
3- Ne kadar gösteriş o kadar sahtelik
Ne kadar sadelik o kadar samimiyet...
Hiç şüphesiz ki alaylarını, resmigeçitlerini, ritüellerini ve törenlerini sahnelerken bir kitle hareketi, herkesin kalbinde bir duygu uyandırır. En aklı başında kişi bile, etkileyici bir kitle temaşasının havasına kendisini kaptırır. Hem seyredenlerde hem de törene katılanlarda bir neşe, bir içine sığamama duygusu belirir. Törenin kudreti ve ihtişamı karşısında hüsrana uğramış kişilerin, kendi kendine yeten kişilerden daha fazla duygulanması mümkündür. Tatminkâr olmayan benliklerinden kaçmak veya bu benliklerini kamufle etme arzusu, hüsrana uğramış kişilerde bir "mış gibi yapma" (gösteriş yapma) yeteneği ve azametli bir kitle temaşasıyla bütünüyle özdeşleşme isteği doğurur.
Çoğu kişiler ailenin dış görünümünü iç yaşamından daha önemli sayı yor ve böyle yapmakla iyi davrandıklarını sanıyorlar. Toplum bunlarla dolu:
gerçek bir yaşam sürdürmektense gösteriş peşinde koşanlar... Yineliyorum:
Bu insanlar kötü değil, yalnızca akılsız... İnsanın karısının annesi -kim i durumlarda- her işe burnunu sokan, iftira atan, sinir bozan ailenin bir temsilcisi oluyor ve bu durumlarda, kendisi kötü kişi olmasa da kesinlikle zararlı ve düşman davranışlı.
Nietzsche’den özgün yazar olmak isteyenlere 10 tavsiye:
1. En önemli gereklilik “hayat”ın kendisidir. Üslup yaşamalıdır.
2. Üslup hitap etmeyi, iletişim kurmayı dilediğiniz belirli bir kişiye uygun olmalıdır. (Karşılıklı ilişki yasası).
3. Yazar öncelikle, ne söylemek istediğini ve bunu nasıl söylemek istediğini yazmaya
“Gurur daha çok kendimizle ilgili görüşümüze bağlıdır, gösteriş ise bizim hakkımızda başkalarına ne düşündürtmek istediğimize.”
Bir Müslüman gösteriş yapmak, ilgi odağı haline gelmek vb. amaçlarla yaptığı iyilikleri sosyal medya aracılığıyla insanlara duyurursa ahlaki açıdan doğru bir davranış göstermemiş olur..
