Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gözlerimi kapatmaktan korkuyorum, hem rüyalardan hem gerçeklerden ürküyorum, ama en çok insanın henüz uyumadığı, gece ve gündüzün gerçeklerinin karıştığı iradenin askıya alınarak anlamsızlığın saltanatının başladığı o dakikaların yarı karanlığından ürküyorum.
Sayfa 28 - Alakarga Yayınları
iyi değilim halsizim, boşluğun en dibindeyim ve orada ölmek üzere gözlerimi kapatıyorum her yer çok sessiz ve kimse öldüğümü görmüyor görseler de bir şey değişmez ölmeye çok yakınım. çok değil birazdan öleceğim. eksikliğimi hissetmeyeceğini biliyorum, buna da ayrı ölüyorum. hoşçakal.
Reklam
Çocuk olsam keşke yeniden Umutlarım çoğalsa tekrar Çiçekleri koklamayı hatırlasam yeniden Uçurumların var oluşunu sadece ses yankılarında olduğunu bilsem yeniden İçimde bu kadar derin yaralar olmasa keşke Daha neşeli şarkılar dinlesem Nefes alırken yaşamın güzelliğini düşünsem Gecelerin gelişinden korkmayan ve hatta hayal kurmak için bir fırsat olduğuna sevinsem gözlerimi kapayınca şimdiki gibi kabusların anı uyanışlarından kurtulsam bir anda. Sessizliğe gömülmek yerine kahkahalara bürünse ruhum. Tadım tuzum kalmadığına üzülmek yerine tutunacak ne kadar da fazla şeyin olduğuna inansam keşke.
Sen güneş gibi gözlerimi yaş içinde bırakıyorsun, ben gölge gibi senin, yalnız senin ayaklarının altında sürünüyorum!
Sayfa 7 - Türkiye İş BankasıKitabı okuyor
“Ve hatıralar. Gözlerimi yumuyorum.”
Sayfa 125 - Ötüken NeşriyatKitabı okuyor
Reklam
Seninle ay ışığı altında yalnızca dolaşmayı o kadar istiyorum ki... "Gözlerimi kapadığım zaman senin hayalini görüyorum..." diyorsun. Ah Aliye, ben gözlerim açıkken bile hep seni görüyorum. Her şeyde senin hayaline tesadüf ediyorum.
Rüzgar çıktı, bir yerlerden sürükleyerek hafif kum bulutçukları getirdi. Tesadüfen elimi saçımdan geçireceğim geldi, orada birkaç kum taneciği olduğunu hissettim. Tanecikleri parmaklarımın ucuyla bir süre başımın derisinde ileri geri sürdüm. Saçımın içindeki kum sayesinde birden ölümde payım oluverdi. Kendimi bir anda, içinde bir çeşit neşe olan bir üzüntüye dalmış buldum. Hem yaşıyor hem tozla kaplanıyordum, yaşıyordum ve aynı zamanda azıcık ölüydüm. Linda'ya hiçbir zaman bundan daha yakın olmamıştım. Bir süre sonra kolumla gözlerimi örterek gözyaşlarımı gizledim.
Sayfa 101Kitabı okudu
Ayşen nefes nefese balkona çıkıp çamaşırları topluyordu. İki nefeste yanakları al al oluveriyordu. Şeytan karışıyordu ellerine, mandalları aşağı düşürüyordu bir bir. Ardından gelip beni dürtüyordu aynı şeytan, "Kalk hadi!" diyordu, "Git konuş!" Kalkamıyordum. Yağmur damlaları saçlarımdan süzülüp ağzıma girerken, gözlerimi kapatıp ıslak ağaç ve toprak kokusunu içime çekiyordum. Bir eşya gibi yerimi yadırgamadan, sessiz, kıpırtısız, öylece bekliyordum.
Sayfa 77 - Yapı Kredi Yayınları (İki Oda, Bir Salon, Yarım Hayat)Kitabı okudu
Devasa memelerin Gözlerimi çıkardı yerinde canım
Reklam
Aile gibiler yiyesim geldi
"En yakışıklı kim, son şansın, söylersen gökyüzüne götürürüm seni." "Götür!" dedi Alin sadece. Daren onu yukarı doğru fırlattı, gözlerimi kocaman açarak ayağa fırladım. Düşecek diye kalbim boğazıma kadar attı neredeyse. Daren onu tekrar yakaladı, Alin kahkaha attı. "Bir daha!" "Söyle bakalım," dedi. "En çok kimi seviyorsun?" "Arın!" dedi Alin. "Su kurbağası!" dedi Daren ona gözlerini kısarak. Yere bırakıp sırtından hafifçe ileriye doğru itti. "Yok sana bir daha gökyüzü."
Sayfa 473 - Dex yayınlarıKitabı okuyor
Unutmak kalıyor son kez ve unutup yine aynı adreste gökyüzüne bakmak kalıyor Aynı hüznü bir başka gecede Başka bir sonda bulmak Soğuk bir baharın kucağında Bitimsiz bir tebessüme içlenmek Kelimelerin altına geçip Hüzünden kaçmak geliyor bir de Sonra gözler yanıyor karanlığın Göğsünden Sokak lambalarında uçuşan yarasalar Anılar gibi yakından yakında Korkularıma çarpıyor Gözlerimi kapatıyorum Başka bir apartmandan Hiç tanımadığım bir ev sanırım Bir çocuk uğultusu Çıldırtıyor kulaklarımı Ve saatin hiç durmadan tik takları ruhuma Yokluğunu hatırlatması Ben unutmayı hep böyle unutuyorum işte
29.04.2024
Derin bir sessizlik kapladı odamı. Gözlerim yorgun, yüreğim ağır bir yük taşıyor gibi hissediyordu. Gece, yıldızlarla süslenmişti, ancak içimdeki fırtına tüm güzellikleri gölgelemişti. O an, pişmanlıkla yoğrulmuş bir yaşamın içine düşmüştüm. Hayatımın peşinden koştuğum, gözlerimle gördüğüm, kalbimle hissettiğim her şey, bir zamanlar sevgiyle dolu olduğu düşündüğüm yollarda yitip gitmişti. Yanımda, sessizlik ve karanlıkla baş başa kalmıştım. Her adımda, yaşamın acımasız gerçekleriyle yüzleşiyordum. O an fark ettim ki, kaybettiklerim sadece dış dünya ile sınırlı değildi. Kendimle, içimdeki karanlıkla savaşırken, sevdiklerime de zarar vermiştim. Onları anlamamış, değer vermemiş, kırılmalarına neden olmuştum. Şimdi, yalnızlığın sessizliği içinde, yaptıklarımın ağırlığını taşıyordum. Pişmanlık, acıyı tarif etmekte zorlanıyordu. Yapılan hatalar geri alınamazdı, söylenmemiş sözler geri getirilemezdi. Gözlerimi kapadığımda, geçmişteki anılar canlanıyordu; kırık dökük ilişkiler, ihmal edilmiş fırsatlar ve yitirilmiş umutlar... Her biri, içimi kemiren birer çığlık gibi yankılanıyordu. Artık geçmişte yaşananları değiştirmek mümkün olmasa da, geleceğe dair bir umut yeşertmek gerekiyordu. Pişmanlığın ağırlığını taşıyarak değil, dersler çıkararak ilerlemek... Belki de bu, içimdeki fırtınayı hafifletecek tek yoldu. İnsanın karanlıkla savaşında, umut her zaman bir ışık olabilirdi.
"Gözlerimi geleceğe kapayıp, geçmişi unutmak istiyorum."
Sayfa 22
Şehir Ütopya
Ütopya temiz havayı bulabileceğiniz bir yer Herkesin nazik, kibar ve adil olduğu bir yer Her yerde uçan Meleklerin olduğu bir yer Gökyüzü pırlanta, Görünürde sorun yok, Sarsılmaz Güven vadinin üzerinde yükseliyor Zirvesi Şeylerin Özünün mükemmel bir görüntüsünü sunar Öpmek için Gözlerimi Görmek için yüreğimde yankıları çınlıyor Buraya dokun bana 'Başımı şöyle En güzelinin canlı bir hayalini kuruyorum Seni şevkle arzuluyorum Ütopya Ama seni sadece hayal edebiliyorum. Seni düşündükçe gözden kayboluyorum.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.