Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
“Bir deneme yapıyorum: Balkonda bir serçe var ve masadan balkona onun için ekmek kırıntısı atmamı bekliyor; bense kırıntıları yanı başıma, odanın ortasında yere bırakıyorum. Serçe dışarıda duruyor ve orada, yarı karanlıkta hayatının yemeğini görüyor, yemek onu sonsuz cezbediyor, silkiniyor, oradan çok burada sanki ama burası karanlık ve kırıntıların yanında ben varım, gizli güç. Yine de sekerek eşiği geçiyor, birkaç kez daha zıplıyor, ama daha fazlasına cesaret edemiyor, ani bir korkuyla uçup gidiyor. Fakat bu acınası kuşun içinde nasıl bir güç varsa, bir süre sonra tekrar geliyor, ortalığa bir göz atıyor, işini kolaylaştırmak için yere biraz daha kırıntı serpiştiriyorum ve… Onu bilerek ya da bilmeyerek –gizli güçlerin etkisi böyledir işte– hafif bir kımıldanmayla uzaklaştırmasaydım, kırıntıları alacaktı.”
Sayfa 44 - Can YayınlarıKitabı okudu
Yüzleşmek; kendinle, geçmişinle, ailenle, çevrenle, doğayla, seni sarmalayan ve var eden her şeyle... En büyük cesaret, güç, özveri, özgüven, öz idrak, sorumluluk, sevgi, nefret... hepsi yüzleşmede saklı değil mi? 
Reklam
"Peki, ama bu nasıl oldu? " Gülümseyerek, ellerini iki yana açtı genç adam. Nasıl olduğuna zerre kadar aldırmıyordu. Sonsuz ilahi bir güç, ya da sıradan bir tesadüf... "Ben senin yerinde olsaydım, hâlâ şüphe ediyor olurdum Barlas." "Etmiyorum." "Ama neden? Bana nedenini söyle." "İstediğim an, bunun gerçek mi yoksa yalan mı olduğunu öğrenebilirim. Bunu sende biliyorsun. Nesil... Sen kucağında Ekin'le geldin bana. Vaatleriyle değil. İçimden bir ses buna cesaret edemeyeceğini söylüyor. Ve yine bir ses senin oyuna ihtiyacın olmadığını söylüyor." "Yine de bu koşullarda dünyaya gelen bir bebeğe "benim" diyebilmen için daha fazlası gerekiyor. Olması gerekenler olacak. Test istiyorum Barlas. Benim emin olduğum kadar emin olmanı istiyorum. Ekin için bunu yapacaksın." "Hayır Nesil. Asıl Ekin için yapmayacağım bunu. Gün gelir de, ona test sonuçlarına göre sahip çıktığımı öğrenirse, onun yüzüne bakamam."
Hayat hiçbir şey ifade etmeyen birçok andan oluşuyor, sonra bir gün, ardından gelecek her saniyeyi belirleyen bir an geliyor. Darin’in bağırdığı an o anlardan biriydi. O bir cesaret ve güç testiydi. Ve ben başarısız olmuştum.
Sayfa 31 - LaiaKitabı okudu
Dua güçtür.
Rabbm Bileğine güc Dizine derman Yüreğine İslami ferman Aklına irade İradesine şuur İmanına amel Emeline takva Gözlerine basiret Sözlerine cesaret Dik durmasına duruş, Varlıkta şükür Yoklukta sabır Hakkı anlayan yaşayan ve anlatan bir kul Eyle,, bereketli aş,helal rızık,göz aydınlığı nesiller yetiştirmek nasip eyle.
Geceleri balkonda ışığın etrafını alan pervane böceklerini fark etmiş miydik ışığı, etrafında dönmeye başlar. Bir cezbedir bu. Bu cezbenin gittikçe daralan bir çemberi vardır. Işığın etrafında döner, döndükçe biraz daha yakından dönmek ister. Işığı gördüğü anda aşkı ilmel yakin olarak tanıyan pervane, onu aynel yakin bilmek istediği için gittikçe
Reklam
Çevresinde büyük kalabalıkların toplandığını görmekle, dünyanın gidişatını kavramaya çalışırken bu kadar çok insansal işleri omuzlarına almakla bu umutsuz kişi kendini unutur, kutsal ismini unutur, artık kendine inanmaya cesaret edemez ve kendi olmayı çok güç bir olay görür ve diğerlerine benzemeyi, bir taklitçi, yığın içinde kaybolan bir numara olmayı daha basit ve güvenli bulur.
DoğuBatı YayınlarıKitabı okuyor
Diyalektik *
_Spinoza: Anlamak, sevmenin başlangıcıdır. _Leonardo da Vinci: Anlamadığın bir şeyi, ne sever ne de nefret edersin. _Marki de Sade: İnsanın anlamadığı ve bilmediği bir şeyden hoşlanmaması kadar doğal bir şey olamaz. _Gazali: Bir şeyi sevecek ya da düşman olacaksan, onu bilmen gerekir. _Freud: Sevmek için anlamaya gerek yok çünkü insan duygusal
_En büyük ustalık, zayıf ve beceriksiz gözükmektir. _Aldatmaca sanatını en iyi bilen kazanır. Zaferin yegane ilacı sürpriz faktörüdür. Karşı tarafı iyi bilin ve bilinmez olun. Rüzgar gibi hızlı, orman gibi yoğun ol. Düşmanı yanıltacak yemler kullanın. Sinirlendirmeye çalışın. Güçlerini bölün. Kontrolünüzü yitirmiş gibi yapıp, vurun. Savaşta
Olay para, güç ve itibar sorunu değil; önemli olan asıl senin ne yapmak istediğin. Sonucu ne olursa olsun bunu yap ve sıkıntın kendiliğinden kaybolacaktır.
Reklam
Yazılı yapıp okumaktan kitap okumaya ancak fırsat bulabildim.. Ama aklım çocuğu bisküvi istediği için bisküvi aramaya çıkıp döndüğünde hem çocuğunun hem eşinin cenazeleriyle karşılaşan ve ölmüş oğlunun eline “bunu da cennete götür, orda yersin.”diye bisküvi paketini tutuşturan baba ve o babanın çaresiz ağlayışı geliyor gözümün önünde… Yutkunamıyorum, alışmayı reddediyorum… Bu insanlar acısını yaşayacak vakit bulamadılar… Her şeyleri cennete kaldı.. Gözümüzü kapatsak ve dahi kulağımızı bu gerçeklerden haberdar olduğumuz gerçeği değişmiyor.. Hikmeti sendendir Ya İlahi.. Ne olur dayanacak güç, anlayacak feraset, cihat edecek cesaret ver… 🇵🇸😔🤲🏻
.... Ermeni Soykırımı Hakkında Tarihle Alakasız Düşünceler... Adettendir, soykırımsporluyum ama soykırımı değil, soykırımı tartışmayı tartışacağım. Yazının kalanını okurken, beni soykırımı reddeden bir adet Yusuf Halaçoğlu olarak canlandırın, bir şey değişmeyecek. 1915 yılında Dünyanın bir köşesinde yaşananların teknik olarak soykırım tanımına
548 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
"Aleksandr Puşkin'in Yüzbaşının Kızı: Derinlemesine İnceleme"
Aleksandr Puşkin'in "Yüzbaşının Kızı" adlı eseri, Rus edebiyatının altın çağının en parlak örneklerinden biri olarak kabul edilir. Puşkin, bu romanda ustalıkla aşk, macera ve toplumsal konuları bir araya getirerek, edebi bir başyapıt ortaya koymuştur. "Yüzbaşının Kızı", hem Rus edebiyatının zengin geleneğine hem de
Yüzbaşının Kızı
Yüzbaşının KızıAleksandr Puşkin · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202129,1bin okunma
Garson, masayla mutfak arasında koşuşup duruyordu. “Evet beyim, geliyor beyim, şimdi hazır beyim.” Turgut, masalardaki aşırılığı yeterli bulunca, birden garsonun hızını kesti: “Oldu artık. Şimdi bizi rahatsız etmek yok. Bu masayı unut, ben seni hatırlayıncaya kadar.” Gülerek Metin’e baktı: “Her şey tamam mı? Muhabbete geçelim mi?” Garson, Turgut’u
Alain de Botton"un Felsefenin Tesellisi kitabından Bazen karşımdaki kadın ve erkeklerle, küçük bir kızın oyuncak bebeğiyle konuştuğu gibi konuşuyorum. Küçük kız oyuncak bebeğin kendisini anlamadığını bilir, yine de bilinçli bir biçimde kendini aldatarak iletişim kurmanın keyfini yaşamaya çalışır. İnsanları oldukları gibi kabul
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.