Günaydıın
Yaşanan günler çoktan geride kalmıştı,bir daha geri gelemezdi. O muhteşem, harika dünya ölmüştü. Artık yoktu. Bir ömür boyu arkasından yas tutmanın anlamı kalmamıştı.
Dünyanın gömüldüğü mezara tükürmeli ve bir daha asla onu düşünmemeliydi.
Günaydıın
Bu sabah kuş sesleriyle uyandım. Ne güzel değil mi? Hayır, güzel değil! Açık penceremden ok gibi dalıp yastığıma saplanan karga sesleriydi. Kuş sesleri dediğimde aklına asla karganın gelmediğini biliyorum. Bu, karganın da bir kuş türü olduğunu bilmeyişinden değil, karganın türünün en önemli özelliği olan güzel bir ötüş ten mahrum oluşundan elbette.
Sayfa 49Kitabı okudu
Gunaydıın
Güneş odayı iyice aydınlatıyordu.
Sayfa 550 - Türkiye İş Bankası Kültür yayınlarıKitabı okudu
Güzel mi güzel bir gün geçirmeniz dileğiyle... Günaydıın
Tan hızla ağarıyordu artık, şöyle bir serpinti, bir ışıltı, bir ışık, derkem güneşin Körfez'den yükselişiylr birlikte bir ateş patlaması.
...
Öteki sabahlar gibi bir sabahtı ama yine de hepsinden güzelmiş gibi geldi Kino'ya.
Sayfa 13Kitabı okudu
Günaydıın
.. sabahları uyanması hep çok zor olurdu.
Sayfa 92 - İş Bankası Kültür yayınlarıKitabı okudu
Sizin de bir umudunuz olması dileğiyle... Günaydıın.
“Bu mevsimde bir umudu olmalıydı insanın, yarından bir beklentisi olmalıydı. En az üç şiir olmalıydı ezberinde. Yeni bir kitaba başlamalıydı. Yan yana olma ihtimalinin bile mutlu edeceği biri olmalıydı hayatında. Sırt çantasını sırtlayıp kırlarda, yollarda, daha önce hiç görmediği sahillerde kaybolmanın düşünü kurmalıydı insan bu mevsimde…”
Küllük Yayınları
