Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Zaman ve mekan içinde katettiğimiz mesafe belki geriye alınabilir, ama bizler o mesafeyi hiç katetmemiş olan kendi eski durumumuzu yeniden ele geçiremeyiz. Eğer bir şeyi düşünmüşsek, onu bir daha düşünmemiş olmayı başaramayız. Bir bakıma günden güne saflığımızı kaybettiğimiz söylenebilir. Bir yönüyle artan bilgimiz, bir başka yönüyle azalıyor.
Sayfa 432Kitabı okudu
Reklam
Hadis:
"Allahü Teala buyuruyor ki; 'Kim benim velilerimden birisine düşmanlık yaparsa, ben ona karşı harp açarım/ondan dostumun intikamını alırım. Bir kulum farz kıldığım amelleri yaparak bana yaklaştığı gibi, hiçbir şeyle bana yaklaşamaz. Kulum nafile ibadetleri ile de devamlı bana yaklaşır. Nihayet onu severim. Ben bir kulumu sevdiğim zaman, (kendisine vereceğim özel nurum ile) onun işiten kulağı, konuşan dili, gören gözü, tutan eli, yürüyen ayağı, anlayan kalbi olurum. O artık benimle işitir, benimle konuşur, benimle görür, benimle tutar, benimle yürür, benimle anlar. Benden bir şey isterse, istediğini veririm; bana sığınırsa kendisini korurum."
... Biliyoruz günden güne çarpulaşan yer yuvarlağında bizleri yan çizen bir hemşeri haline sokan nedir. ...
Hayatın anlamı insandan insana, günden güne ve hatta saatler içinde değişebilir. O yüzden de önemli olan genel olarak hayatın anlamı değil, insanın hayatının verili bir andaki özel anlamıdır.
Gelişmiş denilen bilimsel-teknolojik iktidar sahibi toplum güçlerini korkutan şey, halk yığınlarının günden güne bilgilenmeleri değil; bir gün "Bu gelişme niçin?" diye sormaları ve hayatın anlamını gelişme, refah, zenginlik dışı bir alanda arama ihtimalleridir.
Reklam
Bilim Ve Teknoloji Savunması
Gelişmiş denilen bilimsel-teknolojik iktidar sahibi toplum güçlerini korkutan şey, halk yığınlarının günden güne bilgilenmeleri değil; bir gün "Bu gelişme niçin?" diye sormaları ve hayatın anlamını gelişme, refah, zenginlik dışı bir alanda arama ihtimalleridir.
Sayfa 211 - TİYOKitabı okuyor
Alıntı
"Bankada bir hesap sahibi olduğunu düşün, hesabına her sabah 86.400 dolar para yatırılıyor, fakat bu paranın hepsini akşama kadar harcamak zorundasın, ertesi güne transfer edilemez. Paranı kullansan da kullanmasan da hesap her akşam sıfırlanıyor, günün bakiyesini yakıyor. Ne yaparsın? Tabii ki hepsini har- camaya çalışırsın; Hepimiz, zaman adlı bu bankanın müşterileriyiz. Her sabah 86.400 saniyeye sahip oluyoruz; yarına transfer edilemez, Her sabah hesabımız dolar, her akşam boşalır. Geri dönüş yok, saniyelerini şu anı yaşayarak harca, en iyisi bunlarla yatırım yap.Mutluluk, sağlık ve başarı için. Zaman kaçıyor. Her gün için en iyisini yap. Bir senenin değerini anlamak için sınıfta kalmış bir öğrenciye sor. Bir ayın değerini anlamak için, sekiz aylık bir bebek doğuran anneye sor. Bir haftanın değerini anlamak için, haftalık dergi çıkaran bir çilekeşe, Bir saatin değerini anlamak için, kavuşmayı bekleyen sevgililere sor.Bir dakikanın değerini anlamak için, treni kaçıran yolcuya sor. Bir saniyenin değerini anlamak için, bir kazayı önleyemeyen sürücüye sor. Bir saniyenin yüzde birinin değerini anlamak için olimpiyatlarda gümüş medalya kazanan koşucuya sor. Her anını değerlendir, her dakikanı çok özel biriyle paylaş. Zamanına ortak edebileceğin kadar özel biriyle. Unutma! Zaman hiç kimse için durmaz. Geçmiş zaman tarihtir. Gelecek zaman sırlar, meçhullerle dolu. Sadece şu an sana verilen gerçek bir armağandır. Gün bugündür... Vakit: şimdi! Bir ideal sahibi olun ve idealinizi gerçekleştirmek için çalışın. Bu size ayrica mutluluk verecektir." (Internetten indirilmiştir).
Hayatın Anlamı
Bir doktorun bu soruyu genelgeçer ifadelerle cevaplayabileceğinden şüpheliyim çünkü hayatın anlamı insandan insana, günden güne ve hatta saatler içinde değişebilir. O yüzden de önemli olan genel olarak hayatın anlamı değil, insanın hayatının verili bir andaki özel anlamıdır. Bu soruyu genelgeçer bir şekilde cevaplamak, bir satranç şampiyonuna şunu sormaya benzer: “Söylesene usta, dünyadaki en iyi hamle nedir?” Bir oyundaki durumdan ve rakibin kişiliğinden bağımsız olarak belirlenebilecek en iyi hamle, hatta iyi hamle bir şey yoktur. Aynısı, insan varoluşu için de geçerlidir. Herkes hayatında tamamlanması gereken bir ödevi beraberinde getiren bir iş veya misyonla karşı karşıyadır. Kimsenin yerine başkası geçemez ve kimse hayatını tekrar yaşayamaz. Bu yüzden de herkesin hem görevi hem de bunu yerine getirmek için olanakları özgündür.
Sayfa 114Kitabı okudu
Bir anlığına, yirminci yüzyılda egemen olan toplumsal sistemin şu iki resmine bakın. Pahalı döşemeleriyle, fakir erkek ve kadınların rahat koşullarda yaşamasını sağlayabilecek o muhteşem saray­larıyla refah sahiplerinin evlerine bir bakın. Refah içinde­ki insanların oğulları ve kızlarının akşam partilerine bir bakın; tek bir yemeği bile suyla
Sayfa 74 - Agora Kitaplığı, 1. Basım, Ağustos 2006Kitabı okudu
Reklam
Okumadan beğenmeyin lütfen:)
İşte daha o günler, yani nübüvvetin ilk günleri ve iman eden sayısı halen bir elin parmaklarını geçmediği günlerde Sa'd bir rüya görür. Rüyasında zifiri karanlık bir yerde gezmeye çalışıyor. Öyle bir karanlık ki, göz gözü görmüyor. Tam bu karanlığın ortasında bir ay doğuyor. Bakanların gözünü kamaştıran bir ay, bir dolunay... Sa'd koşa
- Sarmaşık? (Ecrin) +Merhaba Yakamoz. - Korktum Sedef, sen de annem gibi gittin diye çok korktum. +Vurulduğumda bile şimdiki kadar ağlamadığıma göre yol bende kafa yapmış olmalı. - Lan yeter, ağlamayın, makyajım akıyor! Buralar çok pis, yerdeki tüm tozlar gözlerime geldiği için ağladım. Üzerine alınma. Ya da üzerine alın, Arıza! (Naz) - Bir daha sakın benim yanımda vurulma. Ölme, burada nasıl olacak, bilmiyorum ama ölme işte. (Yiğit) - Sakar... (Hakan) +Eğer sarılacaksan bu güne özel dayanabilirim. - Biliyor musun, vurulanın sen olmasına hiç şaşırmadım. +Sakarlığım konusunda bana laf soktuğun dikkatimden kaçmadı, pis bağımlı. - Yankıcığım, sen vuruldun mu? Ameliyatta canını çok yaktılar mı? (Efe) +Efe... Ölürüm kuzum ben sana. Sen kendine ne yaptın öyle? - Ko-korktum... +Kıyamam be Efe. Sen ağlayınca kendimden nefret ediyorum.
Özel Günler
Bugün babalar günü ve ben o pazar günlerine iliştirilmiş günlerden nefret edenlerdenim. Çünkü bu özel günler emperyalizmin ve tüketim çılgınlığı adına uydurulmuş çok büyük yalanlar… Sevginin günü mü olurmuş ? Sevgi gönüldedir ve her daim tazedir, güne falan da ihtiyaç duymaz. Yaratılanı yaratandan ötürü sevdiğini söyleyen bir milletin anlayışında bu sahte sevgilere ihtiyaç yoktur.
32 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.