Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
592 syf.
·
Puan vermedi
Bir Us Yarılması
Lanetlenmiş Sayru( Hasta) Usman (Akıl adamı)… Mel’un Sayru Usman… Ciddi bir şekilde incelenebilecek bir roman kahramanı Us(man)… Kibirli, hırslı, eleştirdikleri, yargıladıkları gibi olan ama onlar gibi olmamak için de bir yandan kendi kendini yiyen bir Sayru Usman…Şizofrenik bir vaka olan Sayru Usman bas bas bağırıyor yedi defter tüm ülkeye,,,
Mel'un
Mel'unSelim İleri · Everest Yayınları · 2019158 okunma
400 syf.
9/10 puan verdi
·
29 saatte okudu
Şeytanın Evi; gizem ve gerilim unsurları ile harmanlanmış hikayesi, kişiler arası etkileşim ile bireyleri zedeleyen davranış ve duyguları temel alan kurgusu, anne-çocuk ilişkisini şekillendiren psikolojik süreçlere vurguları ve tekinsiz atmosferi ile rahatsız edici olduğu kadar, beğendiğim bir yapıya sahipti. Hikaye; Maggie ve Nina karakterlerinin
Şeytanın Evi
Şeytanın EviJohn Marrs · Ephesus · 202376 okunma
Reklam
472 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
İsra suresinin ilk 8 ayetinin ışığında Allah’ın vaktiyle alemlere üstün kıldığı Beni İsrail’in, sonradan zamanla Allah’ın yolunda yürümeyi bırakarak dönüşdükleri halleriyle kendilerini yine kendilerinin kurguladıkları “Tanrı”nın yegane halkı sayan Yahudilerin keçmişinden bugününe kısa macerasını ve kendilerini düzeltmedikleri taktirde onları
İsrail Nereye Koşuyor?
İsrail Nereye Koşuyor?Mehmet Ali Bulut · Hayat Yayınları · 202022 okunma
·
Puan vermedi
Hint Alt Kıtasının İki Asırlık Lekesi
Hint Alt Kıtasının İki Asırlık Lekesi           ༄ ༄ ༄ Aslen Hintli olup Londra’da doğan Shashi Tharoor; Amerika’da Fletcher School’da doktorasını tamamladı. Bakanlık düzeyinde görevler yürüten Shashi Tharoor; Birleşmiş Milletlerde diplomat görevini yaptı. Yirmiden fazla kitabı olan yazar, hâlen milletvekili görevini sürdürmekte.
Utanç İmparatorluğu
Utanç İmparatorluğuShashi Tharoor · Kronik Kitap · 202340 okunma
232 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Abdulaziz Hoca'nın kalemi bu kitapta da kendisini gösteriyor. Kitap çok akıcı bir şekilde yazılmış. Günümüz sorunlarına ve çözümlerine değinilmiş. İdeal bir Müslüman genç tablosu çizilmiş. Abdulaziz Hoca'nın diğer kitapları da okunmaya değer kitaplar. Kendisinin Milli Gazete'de yazmış olduğu yazılar da takip edilmeli. Çoğunlukla kitaplarından kesitler paylaşıyor. Allah ömrünü bereketlendirsin.
Genç Dava Adamlarına
Genç Dava AdamlarınaAbdülaziz Kıranşal · MGV Yayınları · 202268 okunma
76 syf.
7/10 puan verdi
·
12 günde okudu
İlk Öğretmenim
İlk Öğretmenim
kitapta
Cengiz Aytmatov
Cengiz Aytmatov
bir ressam olarak karşımıza çıkar. Çocukluğunun geçtiği köyün hakim tepesine kurulmuş boylu boyunca uzanan iki kavak ağacı destansı bir resim tablosu gibi gözlerden yukarıda durmaktadır. Bu kavaklar, diğer ağaçlardan farklı bir dil kullanır, hepsinden ayrı türküler söyler.
Anton Çehov
Anton Çehov
"Bir öykünün başında duvarda asılı bir tüfek betimlenmişse öykünün sonunda mutlaka patlamalıdır." der. Bu açıdan Öyküde resmedilen iki kavak ağacı da öyküyle bütünleşmiştir. Öykünün sonu başta verilir ve sonra geçmiş anlatılır. Köyün ilk öğretmeni Düyşen ve öksüz kız Altınay'ın hikayesidir bu. Yazar olayı Altınay'ın ağzından anlatılır. Düyşen bilgili ve donanımlı olmamasına karşın ihtiraslı bir gençtir. Köyde çocukların okuması için bir çok fedakarlığa göğüs germiş özveriyle çalışmış, çocukların kalbine girmiştir. Çocuklara devamlı bilgi yüklenmeye çalıştığımız, iç dünyalarını neredeyse hiçe saydığımız, denemelerle ve kurslarla yarıştan yarışa sürüklediğimiz, ödev üzerine ödev verdiğimiz günümüz eğitiminde; mutsuz, isteksiz ve geleceğe güvensiz bir nesil yetişiyor. Hâlbuki her şeye ulaşmanın bu kadar kolay olduğu devirde bu bilgi yoğunluğuna karşı öğrencileri desteklememiz, duygu dünyalarını zedelemeden gelişimlerine katkıda bulunmamız gerekiyor. Sevgili hocamız Acar Baltaş'ın dediği gibi "Öğrencilerin her şeyi bilen öğretmene ihtiyacı yoktur, mutlu öğretmene ihtiyacı vardır" sözü de kitapla bütünleşiyor.
İlk Öğretmenim
İlk ÖğretmenimCengiz Aytmatov · Ketebe Yayınları · 20217,3bin okunma
Reklam
175 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Selamlar, bir günde okuduğum keyifli bir kitapla karşınızdayım. Mutlu Aile Çöplüğü, aşk üçgeni içerisinde kaybolan bir dostluk hikayesini anlatıyor. Orhan, Erdal ve Şebnem’in dostlukları bir gün Orhan’ın Şebnem’e ilan-ı aşk etmesiyle farklı bir yöne evrilir. Ailesinden ve geçmişinden kaçmak ümidiyle evlenen Şebnem, asıl aşkı Erdal’ı unutamaz. Dışarıdan mutlu ve varlıklı bir aile tablosu çizen Orhan ve Şebnem arasında derin uçurumlar oluşur. Erdal’ın yıllar sonra ziyarete gelmesiyle hayatları alt üst olur. Kadın ve erkek bakış açısıyla iki farklı perspektiften ilerleyen kitapta; pişmanlıkları, aşkı, şehveti ve en çok da kaybedişleri görüyoruz. Bir solukta okuduğum, günümüz ilişkilerine ışık tutan bu başarılı eseri herkese tavsiye ederim.
Mutlu Aile Çöplüğü
Mutlu Aile ÇöplüğüEmine Sezer · A7 Kitap · 2022133 okunma
124 syf.
5/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Hangi dava
Kitap beni yer yer üzdü kızdırdı. İtiraz ettim kabullenmedim olanları. Ancak kızdırmasının sebebi örneklerinin gerçekçi olması idi bunun da farkındayım. Asımlar, yunuslar günümüz Türkiye' sinde her gün televizyonlarda sosyal medyada karşımıza çıkıyorlar yahut çakarlı makam arabalarıyla üstümüzden geçercesine yol alırken gözlemleyebiliyoruz onları, karanlık camlarının ardından. 1983 ten görmüş anlatmış yazar birçok şeyi. İnşallah tekrar tekrar ülke olarak aynı zokaları yutmayız. Kitabın işleyişine gelirsek. Birbirinden kopuk gibi bir anlatımı var. Başlangıçta bir araya getirememekten endişelenmedim değil. İlerledikçe bir tablo çıkıyor ortaya. Okuduğum ilk kitabi yazarın. Ama Mustafa kutluyu diğerlerinden farklı kılan da bu anlatımı olsa gerek. Kitapla ilgili olası bir tehlikeye de işaret etmek isterim. Sanki her dava kaybedilmeye mahkum imiş gibi bir anlam çıkarılabilir. Kaçınılmaz yenilgi tablosu çiziliyor adeta. Bence bu şekilde okumamak lazım. Davasını kaybeden bir ekol var ortada sadece.Kaybeden ekol neyi savunuyordu? Nasıl savunuyordu? Varış noktası var mıydı? Varsa ayakları yere basıyor muydu? Temel dayanakları prensipleri nelerdi? Bu soruların sorulup doğru analizlerin yapılması ve doğru yol haritasının çıkarılması gerek. 90 larda yahut 2000 lerin başında okusam 8/10 verirdim kitaba genel olarak. Ama bu tarih itibariyle bu kitaba puanım 5/10. İyi okumalar.
Ya Tahammül Ya Sefer
Ya Tahammül Ya SeferMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 201313,1bin okunma
304 syf.
9/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Lise hayatımdan beri okumayı çok istediğim Ahmet Haşim'in bütün şiirlerinin bulunduğu kitabı alarak okudum. Şairin dili çok ağır, çoğu şeyi anlamak mümkün değil eski türkçe olduğu için. Lakin ahengine kendinizi kaptırıyorsunuz anlamlı bir şeyler hissettiriyor. (Bu benim şiirlere olan hislerim) Kitabın en arkasında yer alan sözlük bölümünde kelimelerin günümüz dilinde hangi manaya geldiğini öğrenme okuyucu için büyük fırsat. Akşam şairi lakabına nail olan şairin çoğu şiirinde akşam kelimesine rastlayabilirsiniz. En etkilendiğim şiiri hayatın geçiciliği manasında; Tahattur ile Merdiven şiirleri oldu. Merdiven Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden, Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak… Sular sarardı… yüzün perde perde solmakta, Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta… Eğilmiş arza, kanar, muttasıl kanar güller, Durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller, Sular mı yandı? Neden tunca benziyor mermer? Bu bir lisân-ı hafidir ki ruha dolmakta Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta… Şair, Merdiven şiirinde hissettirmeye çalıştığı hüznün ağır bastığı bu akşam tablosu içinde hayatın sona yaklaştığını anlatan sonbahar mevsimidir. Zamanın geçişi ve yaşlanmayla birlikte bir korkunun da ortaya çıkışı; yüzün perde perde soluşu, bülbüllerin, suların ve mermerin aldığı renk, ne yaparsak yapalım ölümden kaçamayacağımız gerçeğinin birer yansıması. Şiirde geçen “merdiven” hayatı, “güneş rengi sarı yapraklar” anıları, “ağır ağır çıkacaksın” sözleri de ölüme yaklaşmayı çağrıştırır.
Bütün Şiirleri
Bütün ŞiirleriAhmet Haşim · Kırmızı Kedi Yayınları · 20201,038 okunma
224 syf.
7/10 puan verdi
Herkese Merhaba ‍️ @drgbudayicioglu gecen yıl tüm kitaplarını severek okudum..sonrasında televizyon kanallarında “Kırmızı Oda”yı gördüğümde hayalimde canlandırdığım odaya;mono lisa tablosu,abajurları,doktorumuzun hastalardan etkilendiğinde pencere kenarında karın yağışını işleyişine kadar birebir yaşadığımı farketmiştim..şimdi son kitabınıda büyük bir keyifle okudum,diğer kitaplarına göre daha çok kişisel gelişim kitabı olarak,üstelik kendisine mektuplarla ulaşan hastaların mektuplarını özenle analizi okurken,aynı zamanda çocukluğundan bugünlere kadar edindiği tüm tecrübelerini,kadına şiddet,mutsuz evlilik,çocukluk ve kader motifini özenle biz okuyuculara örnekler verilerek sunulmuş. Benim bu kitapta en sevdiğim ise,yazarımıza ulaşmak isteyen,kendisine danışmak isteyenlerin İnşAllah yazdıklarımı okursunuz dediği cümlelerinin,bir gün kitapta bire bir yazılmasıdır. Ve belkide en önemlisi;Yazarımızın bir zamanlar genç bir doktor oluşu ve mesleki kariyerine gelene kadar; hani derler ya “Neler gördüm Neler..” işte her geçen gün kendini geliştirerek doktor ve yazar kabiliyetini güçlendirerek bugün karşımıza çıkıyor..Bir kadın olarak başarısını kendi ağzından okumakta çok güzeldi. Kitap aynı zamanda satırları düşündüren,günümüz Türkiye’sinin sorunlarını Gülseren hanımın analizleri ile harmanlamış güzel bir kitap #tavsiyeederim
Hayatın Sesi
Hayatın SesiGülseren Budayıcıoğlu · Doğan Kitap · 20221,493 okunma
Reklam
134 syf.
·
Puan vermedi
Maalouf’un, anne ve anne tarafı Katolik, baba tarafındaysa Protestanlık ağır basmaktadır. Kitabında da ailesindeki pek çok kişinin etnik çeşitliliğinden bahseder. Kimlik’ Hakkında Savunusu Maalof kimlikler değinmeden önce bize köklerinden bahseder. Lübnan’ın kötü koşulları hasebiyle pek çok kişi kendini diasporada -kopuntu- bulmuştur. Bahsettiği
Ölümcül Kimlikler
Ölümcül KimliklerAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20197,8bin okunma
35 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.