Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Ancak biz insanoğlu içimizden geleni yapmakta pek mahir değildik.Gururumuz başrolde olunca kalp sesini iyice kısar, ego konuşurdu.”
Konuşmaya devam edin, gururumuz okşanıyor. Küçük insanlar konuşur, büyük insanlar konuşulur. 😎
Reklam
"Birine hakkını teslim etmekte ne kötülük var? Fikirlerimin değerli olduğunun ortaya çıkması gururumuz için o kadar mı kırıcı?"
Sayfa 50
Avrupa'nın orta yerinde bile Ortadoğulu kadınları bir bakışta ayırt edebilirim. Hepimizin gözlerinde derin bir korku ve hüzün var. Özgüvenimizi hiçbir zaman kazanamamışız, gururumuz Rasputin gibi yaralarla dolu.
Sayfa 14 - Everest
"Kadın olalım erkek olalım, biz ölümlüler, sabah kahvaltısıyla akşam yemeği arasında pek çok düş kırıklığını sineye çeker, gözyaşlarımızı bastırırız; dudaklarımızın çevresi bir parça solgun görünür ama nedeni sorulunca 'Bir şey yok!' deriz. O sırada gururumuz yardımımıza koşmuştur; bizleri sırf başkalarını yaralamamak için kendi yaramızı gizlemeye zorladığı zamanlar, gurur hiç de kötü bir şey değildir."
Sayfa 92 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Macit, ertesi gün Özlem'i, Cebeci'deki Maviş Pastanesi'ne davet etmiş, kız da dalgasını geçip önüne gelen her çakala anlatmış. Kızın yaptığı eşi benzeri olmayan bu karaktersizlik artık çok moda. Bir kız, kendisine teklif edilen gizli bir aşkı, ağızlarıyla her dakika düzüşen itin ibnenin ağzına verir mi? Kalbimize girmek isteyen bir insan, onurumuz, gururumuz, ebedi sırrımızdır! Artık düzüşmeye doymayan genç danalar gibi genç kızlar. Artık en soylu, en gizemli en yumuşak duyguları şebekler gibi ifşa etmekten zevk duyan bir nesil. Kendisine yönelen en masum bakışı, her türlü iğrenç zevkin peşinde koşan hovardalar, sapıklar gibi suçluyorlar. Kendisinin hoşlandığı erkeklerde ise, ayağı kadar büyük, sertleşmiş bulamayınca ancak bu şekilde hayal kırıklığına kapılan başka tür bir cinsiyet! Gaddar, kötü niyetli, yarışmacı, tehlikeli bu kızları iyileştirmenin de imkânı kalmadı, ilkokuldan beri değiştirmeli alfabeyi, Ali Oya'yı seviyor değil “Oya, Ali ince bir çocuktur onun aşkını kimseye söyleme” gibi...
Reklam
Niçin bu böyle oluyor? Neden böyle bir tutsaklığa giriyoruz? Bu bir sır... Anlaşılan huyumuz böyle... Sonuç şu ki, bizim mutlaka bir efendiye, bir şefe gereksinmemiz var. Böyle bir şefimiz olsun da alt tarafı bize vız gelir... Köleyiz biz, köle... Gururumuz da, küçülmemiz de hep kölecedir. Yeni bir efendi, yeni bir şef ortaya çıktı mı, eskisini alaşağı ederiz. Biz, ayırt edici bir niteliğimiz olarak karşı çıkmaktan, yadsımaktan söz ediyoruz. Ama bunu da, karşı çıkmayı ve yadsımayı da bağımsız, özgür bir insan gibi yapmıyoruz. Bir uşak gibi, emirle yapıyoruz. Biz yumuşak bir ulusuz, ele avuca kolay sığarız.
Sayfa 59 - Yordam EdebiyatKitabı okudu
kavgalarımız da gururumuz da küçük oyunlarla çevrili
Aşkın içinde kavrulduğumuzda gururumuz neden yanmaz?
En çok düşündüğünüz kelimeyi en az kullanmaya bizi mecbur eden gururumuz aldatmak için sevmek fiiline sözden başka ifade şekilleri ararız
Reklam
KAHRAMAN TÜRK ASKERİNE
Başkomutan, Gazi Mustafa Kemal Paşa' nın izinde, O' nun gönlünde, beyninde, her dem sözünde, Yurdumun kışı, baharı, yazı ve güzünde Vatan savunmasındadır, Kahraman Türk Ordusu Hayatta en hakiki rehber, ilimdir, fendir, Uygarlık savaşında Ata' mızın yolunda gidendir. O, kuvvetli bir beyin, sarsılmaz bir bedendir. Aklın,doğrunun
FİİLİYATIMIZIN KAYNAĞI, KENDİMİZİ ZAMANIN MERKEZİ, NEDENİ VE SONUCU ZANNETMEYE BİLİNÇSİZCE MEYİLLİ OLMAMIZDADIR. Reflekslerimiz ve gururumuz, teşkil ettiğimiz et ve bilinç parçasını bir gezegene dönüştürür. Eğer dünyadaki konumumuzu doğru olarak anlayabilseydik; eğer kıyaslamak, yaşamak'tan ayrılmaz olsaydı, mevcudiyetimizin ufaklığının açığa çıkması bizi ezerdi. Ama yaşamak, kendi boyutlarına karşı körleşmektir...
Sayfa 10 - Metis Yayınları, 4. Basım, Kasım 2013Kitabı okudu
«Bizim gibilerin yaptığı hesaplı kitaplı, kafaya dayanan hovardalıklarla gerçek şehvet arasında dünyalar kadar ayrım var,» dedi. «Bizim gecelerimizde elektrikler hiç sönmez; kendi kendimizi seyrederiz, herşeyi kafamızIa yaşarız, kısacası. Gerçek şehveti tadabilmek için önce bu benliklerimizden vazgeçmemiz, bildiklerimizi unutmamız, irademizi yoketmemiz gerekir. Başka yolu yok bunun. Yeniden varolabilmek için önce yokolmayı öğrenmeliyiz ... Ama öyle bir kendimizi beğeniyoruz ki bizler! İşin püf noktası bu. Kibirden yanımıza varılmııyor da gururumuz yok. Gurur fukarasıyız ama tepeden tırnağa kibir kesilmişiz. Öyle bir kurumlanıyoruz ki kartondan yapılma kişiliklerimizle! Bu hep kendini haklı gören, kendini beğenmiş, kendi dediği dedik olan ufacık benliklerimizden vazgeçmektense ölmek bize yeğ geliyor.»
1.500 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.