Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Biri beni sevebilir, bana delicesine aşık olabilir. Fakat beni anlamıyor, mutlu edemiyor, iletişim sağlayamıyor, güven vermiyor, zaman ayırmıyorsa sevmesinin ne önemi kalır ki. Sevgi tek başına yetmez. Saygı, değer, anlayış ve empatinin olmadığı yerde hiçbir şey devam etmez."
"Onlarla benim aramda çok büyük fark var. Güven bana Hagi! Onlar çok basit düşünüyorlar. Benim beynim zıplıyor, oynuyor, yuvarlanıyor. Onların düşünemediklerini düşünüyorum..."
Reklam
Romantik ilişki anketi.. Hangisi sizi daha iyi tanımlıyor?
Şimdi dönüp bir kendinize bakın; aşağıdaki ifadelerden hangisi romantik bir ilişki içindeyken sizi en iyi şekilde tarif eder? 1. Başkalarıyla yakın bağ kurmak benim için görece kolaydır ve onlara güven duymak ve onların da bana güven duymaları konusunda kendimi rahat hissederim. Terk edilme durumunda veya birinin bana çok yakınlık göstermesi karşısında çoğu zaman endişe duymam. 2. Başkalarıyla yakın bağ kurmaktan bir şekilde rahatsız olurum; onlara tam olarak güvenmek ve bağlanmak konusunda adım atmakta zorlanırım. Birisi bana çok yakınlaştığında gerilirim ve çoğu zaman sevgililerim daha samimi olmamı isteseler de bu beni rahatsız eder. 3. Başkalarından beklediğim yakınlığı bir türlü bulamam. Çoğu zaman sevgilimin beni gerçekten sevmediğinden veya benimle birlikte olmak istemediğinden endişe duyarım. Karşımdakiyle tamamen bütünleşmek isterim ve bu arzum insanların bazen korkup kaçmasına neden olur.
Bir gün, bana giden yolu tarif eder misiniz?
Ben kendime ulaşmayı beceremiyorum; yokuş var, güven vermiyor bana. Sizin içiniz bile daha düz... Ve yakın.... Yürüyebileceğim mesafede...
Ona güvenmiştim, beni buraya getirmesine izin vermiştim, meğer bu güven tek taraflıymış. Yoksa bana niye yalan söylesin ki?
"... Kendimi çok yalnız hissediyorum. Sanki ben başkası ile yakın oldum da beni cezalandırıyor. Ona ihtiyacım var. Dört gündür eve gelmiyor. Ayakkabılarını kapının önüne koydum ki, evde eşim var sansınlar diye!.” 17 yıllık emeklerim gitti ama, ayrılmak kolay mı? Ayrılamıyorum, yuvam ne kadar kötü olsa da bana, onunla evli olmak bana güven duygusu veriyor.
Sayfa 22 - Yediveren Yayınları, Kasım 2011.
Reklam
"Allah'ım ben sana çok uzun zaman önce, eğer badminton oyuncusu ya da yazar olamazsam postacı olup sabahın köründe işe başlamak zorunda kalmayayım diye dua etmemiş miydim?" Görünen o ki Tanrı bana istediğimin tam tersini vermişti. Dualarımızın ve dualarımızın cevaplarının yağmurlu mevsimden farkı yoktur. Yapabileceğiniz tek şey tahminde bulunmaktır. Tanrı'nın takdiri bilinmez, önermelere ya da teoremlere uymaz. İşte buradayım. Devlet İstatistik Bürosundan insanlar; benim gibileri kamu sektöründe çalışan, günde 2100 kaloriden daha az tüketen ve açlık sınırının yakınındaki kişiler olarak tanımlar. Hayat arkadaşım yoksulluk. Yoksul bir bebektim, yoksul bir çocuktum, yoksul bir ergendim ve şimdi de yoksul bir yetişkinim. Her gün duş almak gibi yoksulluğa alışmıştım. Nüfus bilgilerim: tek başına yaşayan, yok sayılan, günde on saat çalışan ve yirmi-otuz yaş aralığında. Ama psikolojik kimliğim: umutsuzca ilgi görmeye çalışan yalnız bir adam. Pazarlamacılar benim gibileri saç yağı ürünleri, boy uzatma tabletleri, saç dökülmesine karşı ürünler, korseler, kötü koku giderici deodorantlar ve herhangi bir öz güven arttırıcı ürünlerin hedef kitlelerinin parçası sayarlardı. Dünyanın umurunda değildim. Ülke beni sadece posta şirketindeki dokuz basamaklı işçi numaramdan tanıyordu: 967275337.
Sayfa 270 - Beyaz Balina Yayınları, 1. Baskı, Çev. Taçlan TopalKitabı okudu
M. de Charlus'ün neden bana bir kadın gibi göründüğünü de anlıyordum şimdi: O bir kadındı çünkü! M. de Charlus, göründükleri kadar çelişkili olmayan, kendi mizaçları dişi olduğu için idealleri de erkeksilik olan ve hayatta sadece görünürde diğer erkeklere benzeyen insanlar soyundandı; her insanın, evrendeki her şeyi ardından gördüğü gözlerine
Sayfa 19 - E kitapKitabı okudu
Ey Kulum! Sen benimle birliktesin. O halde beni vekil edinip, kefil olarak da bana güven ki, sana bolca bağışta bulunup, büyük bir şeref bahşedeyim.
Sayfa 120
"hiçbir şey güven vermiyor bana yüksek sesle kitap okuyan sesin kadar"
Reklam
cuma serzenişleri
Aynı dili konuşuyor olmamız seni önemsediğimi göstermez. İstediğini istediğin gibi yapmamam seni önemsemiyor olduğum anlamına gelmez. Tarzımız aynıdır, farklıdır. Bu sadece şanstır. Sen benden bağımsız da önemlisindir. Elbette ben de. Ne hissettiğimi bilmek istersen bana sor. Ve cevabıma güven.
Temel Güven...
"Bana göre, çocuğun bakıcılara beslediği güven normal koşullarda varoluşsal kaygılara karşı bir tür duygusal aşu, yani bireyin sonradan karşılaşabileceği her tür zayıflatıcı koşullar karşısında umudunu ve cesaretini sürdürmesini mümkün kılan, muhtemel tehditler ve tehlikelere karşı bir koruyucudur. Temel güven, eylem ve etkileşim ortamlarındaki riskler ve tehlikeler karşısında koruyucu bir örtüdür. Temel güven, bütün normal bireylerin yanlarında taşıdıkları ve gündelik hayattaki ilişkilerini sürdürebilmek için başvurdukları koruyucu zırhın veya koruyucu kozanın temel duygusal dayanağıdır." -Anthony Giddens, Modernite ve Bireysel-Kimlik, Say Yayınları, syf: 61
Sayfa 61
Nasıl?
Diyor ki "Bana güven!". Kurban olduğum sana nasıl güveneyim ben?
Aynadaki bana baktım. Ne kadar yıpranmış, ne kadar yorulmuş bir çocuktu bu. Onu ayakta tutan içindeki küçücük umuttu. O umut olmasa şuanda burada olmazdı ki zaten. O çocuğu sevmeliyim ondan nefret etmemeliyim, ona zarar vermemeliyim, sevilmeyi en çok hak edenlerden biride oyken ona nasıl böyle davranabilirim? Onu incitmemeliyim çünkü o çok değerli. Bunları düşünmek içimde farklı bir huzur farklı bir güven verdi. Ne yazık... Bu huzur keşke daha uzun sürebilse.
Hiçbir şey güven vermiyor bana yüksek sesle kitap okuyan sesin kadar
Sayfa 52 - pegasus yayınlarıKitabı okudu
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.