Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
🎶 Ayna, ayna hadi söyle, benden daha gamsızı var mı? Ayna, ayna hadi söyle, benden daha arsızı var mı? 🎶
O anlarda bin savaşçıya bedel lakaplı Amr b. Abdüvüd, hendeklerin dar bir kısmından karşıya geçmiş ve Müslümanlara meydan okumaya başlamıştı. O şöyle bağırıyordu: "Müslümanlar! Duydum ki siz ölünce cennete gidiyormuşsunuz, biz ise ölünce cehenneme gidiyormuşuz. Hadi içinizden bir babayiğit çıksın da beni cehenneme göndersin, kendisi de cennete gitsin." Onu tanıyan hiç kimse bu çağrıya karşılık veremiyordu. Bir anlık sessizlikten sonra bir el kalkuitı havaya, "Ben giderim ya Resûlallah!" dedi. O elin sahibi HZ.ALİ 'den başkası değildi.
Sayfa 142
Reklam
Ne yapıyorsun Gazâ? Hayatımı kurtarmaya çalışıyorum, amına koyayım! Böyle mi kurtaracaksın hayatını? Sana ne! İyi düşün, böyle mi kurtaracaksın kendini? Gel, sen kurtar o zaman! Beni öldürmeseydin, gelirdim tabii. Kesin seni de sorarlar! Ne diyeceğim o zaman? Nereden bilsinler beni? Peki ya bulurlarsa? Cesedimi mi? Saçmalama. Babanın beni nasıl
ve hayli tanınmış bir psikiyatr olan dostumun kulağına eğilip sordum: "Jean, gerçeği söyle bana, ben deli miyim? hadi güzelim, gerçeği, katlanabilirim." içkisini bitirdi, boş bardağı sehpanın üstüne koydu ve, "önce üç- relimi ödemen gerekir," dedi. işte o zaman en azından birimizin deli olduğunu anladım
Ah hadi söyle bana, ölünce içimdeki şarkılara ne olacak benim? Onca şarkı, onca melodi, onca ritim?
Taktım...
Artık ne masumuz ne yalandan yoksun Bırak, olsun Resimleri sen al, mevsimler zaten benim Hadi, olsun Bölüşülsün şiirler, arkadaşlar, şehirler Olan olsun Artık ne özgürüz ne de özgür ömrümüz Hadi, olsun Ben giderim, İstanbul senin olsun Ben giderim, İstanbul senin olsun Alırım başımı, başım bir deli nehir Silerim yaşımı, siler ismimi şehir Kestirir saçımı, kendimi avuturum Bi' gülü kurutur, kurursa unuturum Bi' mektup yazarım yokluğundan da ağır Bi' kedi alırım, sen de anneni çağır Ellerin aklımda, sevdan kalbimde kalır Hep hüsran, hep kahır, söyle artık, olsun...
Reklam
Yalanlar üstüne kazınmış bir aşkmış seninkisi Nasıl bir başkası olur ne vermedim ne yetmedi İnkar etme ne olur yalan mıydı söyle hadi O tozlu yollardan nasıl geçer çok seven biri
Aşkta kaybettiklerimizi dostlukta tamamlayalım
Bana kendini anlat. Korkularını, dileklerini söyle bana. Aşktan ne bekliyorsun? Dostluk mu? Al, istediğin kadar.. Yüreğimi apaçık önüne seriyorum işte! Orada sevdiğin, istediğin ne varsa al, senin olsun. .. Hadi sevdiğim sen de aç yüreğini. Dostluğun o ölümsüz ışığı dolsun içine. .. Bana önce insanlığımı öğret, bana unutmamayı öğret. Seni hiç unutmak istemiyorum. .. Kurtulalım bu korkulardan, bu çaresizliklerden. Beni hiç unutmayacaksan sev, usanmayacaksan sev. Birlikte yaşayacağımız her dakika ömrümüzün bir yılına bedel olmalı. O dakikaları hatıraların sonsuz mezarlığına gömeceksek hiç yaşamayalım. .. O hiç sönmeyen dostluk ateşinin çevresinde hep böyle el ele, diz dize olalım. Ne yağmur söndürmeli o ateşi ne rüzgâr. Yüreklerimiz hep böyle ışıl ışıl olmalı alevlerinde. Hadi sevdiğim, sen de aç yüreğini. Bana kendinden bahset. .. Dudaklarım kurudu bak! Bir yudum su ver güzelliğinin pınarından. Acıktım dersem iyiliğinle doyur beni. Üşüyorsam; yalnız dostluğunun ateşinde ısınsın ellerim. .. Aşkta kaybettiklerimizi dostlukta tamamlayalım. Gel aydınlık bizi bekliyor... 
147-148 15.mektupKitabı okudu
"çok demek istemiyorum aslında. çok kelimesi, çokluğu anlatmakta yetersiz kalıyor çünkü. kelimeler seni ortada bırakınca bacakları kırılan at gibi kalakalıyorsun. hadi, diyorlar ha bire, hadi çık ve yarışı kazan. şöyle bir bakıveriyorsun kendine. yani o bacaklarla neyi kazanacaksın... yine de çabalıyorsun işte."
Sayfa 100Kitabı okudu
yalnız kaldığında eline bir mum alarak duvarda asılı olan aynanın yanına gitti ve dikkatlice kendini inceledi. "Bu adamı seviyor musun?" diye homurdandı kendi kendine; "insan kendine benzeyen bir adamı neden sever ki? Sende sevilecek hiçbir şey yok. Aman be! Kendinle ilgili neyi değiştirdin şu hayatta? Kaybettiğin ve olabileceğin şeyleri sana göstermesi onu sevmek için iyi bir neden olabilir! Onunla yer değiştirdiğini düşün bir, o mavi gözler sana aynı ona baktıkları gibi mi bakacaktı ve o üzgün yüz aynı şefkatle mi acıyacaktı sana? Hadi ama açık açık söyle işte! Ondan nefret ediyorsun."
Sayfa 106 - Can Yayınları
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.