Bir başkasının elemini, yaşadığı sıkıntıyı ruhunda derin bir şekilde hissetmediği halde onun lafazanlığını yapmak hafife alınır bir samimiyetsizlik ve ilgi fırsatçılığı değil.
Ahmet Hamdi Tanpınar'ın da dediği gibi "Biz evvela kelimeleri öğreniriz. Sonra yaşadıkça teker teker manalarını öğreniriz." Yani kelimeler, tecrübelerimizi dizdiğimiz bir iplik gibidir. Bu yüzden kelimelerin gücünü hafife almamak gerekir.
Artık yalnız değildim. Tüm umutlarım suya düştü. Çok yanlış bir karar vermiş, son derece tehlikeli birini hafife almıştım. Şimdiyse bunun kaçınılmaz bedelini ödeyecektim.
Hesaba çekilmek çok zordur, Allah tarafından hesaba çekilmek daha zordur. Bu hafife alınacak bir konu değil
"Zaman yaşan(a)mayınca ne kadar da hafife alınıyor."
Sayfa 58 - Çolpan kitapKitabı okudu
'Yoksullarla karşılaştığında verecek paran yoksa, en iyisi yüzlerine karşı bağırmaktır. Hafife alınmadıklarını, önemsendiklerini düşünsünler diye. Zenginlerle karşılaştığında ise onları mutlu etmek istiyorsan, servetlerini hatırlat...'
Gerçekte büyük bir sorunu hafife almak Pollyana’cılık olabilir ancak abartılmış bir sorunu, normal seviyelerine döndürmek, tam bir gerçekçiliktir.
Koltuk seçimini, sahibinin kalitesini gösterdiğine- bu tamamen bir önyargı sanırım- eminim. Koltuk hafife alınamaz; başlı başına bir dünyadır. Fakat bunu iyi bir koltukta oturarak yetişmiş insanlardan başkası anlayamaz. İyi kitap okuyarak büyütmekle iyi müzik dinleyerek büyütmekten hiç farkı yoktur bunun. İyi bir koltuk, bir diğer iyi koltuğu doğrurur, köyü bir koltuk, başka bir kötü koltuğu doğrurur.
Sayfa 62 - Doğan kitapKitabı okuyor
250 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.