Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Adı Devlet Olsun" İbrahim Metin'in ruhuna hasredilmiş. Hakikaten ne iyi adamdı İbrahim Amca. Ruhu şad olsun.
afyon ve duyarsızlaşma
yoksa hakikaten her şeye yabancı, her şeye kayıtsız mıydılar? hayır, burada her şey biraz afyon, biraz uyku ilacıydı.
Sayfa 136
Reklam
Seneler geçti, sevgili Manuel Valadares. Bugün kırk sekiz yaşındayım ve bazen kendimi hasrete öyle kaptırıyorum ki hâlâ çocuk olduğumu zannediyorum. Her an ortaya çıkıp bana sinema yıldızı kartları ya da misketler getireceksin sanki. Hayatın şefkatli yanını bana sen öğrettin, sevgili Portuga. Bugün çocuklara misketler ve kartlar dağıtmaya çalışan benim, çünkü şefkat olmayınca hayatın pek değeri kalmıyor. Şefkat göstermek beni bazen mutlu ediyor, bazense yanıltıyor, ki bu ikincisi daha sık oluyor. O günlerde, yani beraber geçirdiğimiz günlerde, henüz hiç duymamıştım, uzun yıllar önce bir Budala Prens' in gözlerinde yaşlarla bir sunağın önünde diz çöküp ikonlara sorduğu şu soruyu: "KÜÇÜCÜK ÇOCUKLARA HER ŞEYİ NEDEN ANLATMAK GEREK?" Hakikaten de sevgili Portuga, bana her şeyi çok erken anlattılar. Hoşça kal! Ubatuba, 1967
Sayfa 183 - ZezeKitabı okudu
Hakikaten bazı zorunlu hallerde "boşanma" insaniyet için gerekli bir hareket ise de boşanmanın boşanan kadınlar üzerindeki acı etkilerine her yürek tahammül edemez. Sadece boşanan kadınlarda değil, boşayan erkek üzerinde de çeşitli acılara sebep olan bu çareye insaf sahipleri öyle kolay kolay başvuramaz. Bir ailenin dağılma sebebi olmak, pek uzun düşünüldükten sonra tercih edilebilecek bir felakettir.
Sayfa 35 - KültürKitabı okuyor
Yankılar: 12 Aralık 1975 tarihli birçok gazete Atsız'ın ölüm haberini veriyordu. Milliyet, Haber ve Cumhuriyet'te kısaca. "Gazeteci, yazar ve şair Nihal Atsız, dün akşam İstanbul'da hayata gözlerini yummuştur. 70 yaşında vefat eden Atsız, evli ve 2 çocuk babasıydı. Cenazesi yarın toprağa verilecektir." Ve arkadan
İstanbul hakikaten "tabii güzellikler panoraması"dır.
Reklam
Atsız Affediliyor: Af kampanyası nihayet neticesini vermiş, yukarıdaki yazı, rapor ve dilekçeleri de gören Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk 21 Ocak 1974 tarihinde Nihal Atsız'ı affetmiştir. Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Adalet Bakanı'nın imzalarının bulunduğu 13020 sayılı af kararının metni aşağıdadır: "1-Milli duyguları zayıflatmak için
Hakikaten şu insanlar pek müz'iç mahlûklardı. Kendi akıllarının üstünlüğüne inanarak başkasına öğüt vermekten vazgeçmiyorlar, fakat kendi gülünçlüklerini, zavallılıklarını da bir türlü idrak edemiyorlardı.
İki ruhun uyuşmasıyla gerçekleşen muhabbetlere hakikaten doyulmaz.Böyle karşılıklı sevgilerin şevk ve lezzetine son olmaz.
Sayfa 102 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
" Biz sana onların başından geçenleri gerçek olarak an­latıyoruz. Hakikaten onlar, rablerine inanmış gençlerdi. Biz de onların hidayetini arttırdık. "
Sayfa 56 - Kehf Suresi - 13. Ayet
Reklam
"ve belki de ilk kez birisini sevmenin ne demek olduğunu hakikaten anladığımı sanıyordum. Samimi olarak onun da beni sevdiğini hissediyordum."
Bu manasız ve yabancı hayatta bir tek şeye hakikaten sarılmış, hakikaten inanır gibi olmuştu...
80 syf.
10/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
Onca zamandır kitap öneriyorum size. Aranızda uzun zamandır beni takip edenleriniz de var. Şayet hâlâ tavsiye ettiğim bir öykü kitabını okumamışsanız ve aşağıya da maalesef ben öykü okuyamıyorum yazacaksanız vallahi darılırım size ona göreÖykülerin okura verdiği özgürlük hissi çok az yazım türünde var. Çünkü öykünün sonunu okuruna bırakır çoğu
Bıçak Parası
Bıçak ParasıAhmet Türkoğlu · Librum Yayınevi · 20245 okunma
Kim gözünü hakikaten biraz kaydırırsa şeytana da kendi üzerinde etkili olma fırsatı vermiş olur. "Her kim Rahmanın zikrini görmezden gelirse biz ona bir şeytan musallat ederiz. Artık o, onun ayrılmaz dostudur."Zuhruf 43/36) Ancak iyiler böyle değildir. Cenâb-ı Hak müttakilerle ilgili olarak şöyle buyurdu: Eger şeytanlardan bir güruh Allah'tan korkan kimselere dokunup dalgınlığa sevk etmek isterse vesvese verirlerse, zikri/bilgiyi yâd ederler, durup düşünüp tekrar bilinçlenirler. Bir de bakmışsın basiret sahibi insanın o keskin bakışı geri dönmüştür."Araf 7/201)
Kadir Mısıroğlu'nun Akıl Hastası Rolü
Bu sırada klinikte bizimle fikrî bir alâkası olmayan bir kadın profesör vardı: Günseli Koptagel! Bu kadın, benim klinik dahilinde hasta gibi hareket etmememden, doktorların ve hele Ayhan Bey'in odasına rahatça girip çıkmamdan tedirgin oluyormuş. Bir gün klinikle bu gibi odalar arasındaki kapıyı kilitletmişti. Bense arada bir telefon edebilmek için, buradan geçiyordum. Bu muameleye asâbım bozuldu. Tekmeyi bastım ve kapının bütün camlarını kırıp yine bildiğimi yaptım. Lâkin sonra da pişman oldum! Ayhan Bey'e karşı ayıp oldu, diye düşündüm. Birkaç saat sonra Ayhan Bey, beni yanma çağırttı ve bilâkis bu hareketimden memnun olduğunu söyledi. Zira Prof. Dr. Günseli Koptagel kendisine gelerek; « - Ayhan Bey, bu adam temâruz ediyor, sanıyordum. Fakat şimdi inandım ki; hastadır! Günahını almışım, kusura bakma!.» demiş ve yaptığım işi anlatmış. Bunları nakleden Ayhan Bey: «- İyi oldu. Senin raporuna ondan da imza alacağım!» dedi. Hakikaten O'nun da imza etmesiyle, bana bir rapor tanzim edip «hastahane ve hapishâne şartları hastalığının ilerlem esine sebep olduğundan, normal âile şartları içinde üç aylık bir tebdil havaya ihtiyacı vardır.» mütâleası ile beni Adlî Tıbb'a sevkettiler. - Kadir Mısıroğlu
Kadir Mısıroğlu
Kadir Mısıroğlu
Geçmiş Günü Elerken 2
Geçmiş Günü Elerken 2
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.