Umar mıydın?
UMAR MIYDIN? Görünmez âşinâ bir çehre olsun rehgüzârında; Ne gurbettir çöken İslâm'a İslâm'ın diyârında? Umar mıydın ki: ma'betler, ibâdetler yetîm olsun? Ezanlar arkasından ağlasın bir nesl-i me’yûsun? Umar mıydın: cemâat bekleyip durdukça minberler, Dikilmiş dört direk görsün, serilmiş bir yığın mermer? Umar mıydın: tavanlar
Sayfa 455Kitabı okudu
İnsanlar bizim aslında birbirimizi sevmemiş olduğumuzu düşündüklerinde, bu bizim yaşadığımız aşkı küçültüyor. Derinliğini alıp götürüyor, onu hiç haline getiriyor. Bu aşk gerçekti, hala da öyle. Hiçbir zaman hiçbir şey benim için daha gerçek olmadı.
Sayfa 52
Reklam
Aynen öyle !
Lanet filmler. Sizi ne hala getiriyor. Şaka etmiyorum.
Sayfa 101 - YKY
Brüksel lahanası
Belçika Flaman Meclis başkanı Jan Peter Peumans, Belçika devlet televizyonu VTR'de yayınlanan "De Pappenheirmers" isimli bilgi yarışmasına katıldı. Fransız düşünür Voltaire'in "dünya üzerindeki en iğrenç halk" olarak hangi millete tanımlafığı soruldu. Cevap seçenekleri olarak "Flamanlar, Yahudiler, Türkler" şıkları sunuldu. Belçika meclis başkanı, seyirceye soralım jokerini filan kullanmadı, şırrak diye "Türkler" dedi... Kenan Işık'ın koltuğunda oturan yarışma sunucusu "yanlış cevap verdiğiniz ama, doğru cevabı bilmemeniz imkansız herhalde di mi?" diye sordu. Belçika meclis başkanı hiç istifini bozmadı, "Elbette doğru cevabı biliyorum ama, Yahudiler aleyhinde laf söyleyecek cesaretim yok, çok hassas insanlar" dedi. Bunun üzerine sonucu "meğer Türkler aleyhinde konuşmak sorun değilmiş öyle mi" diye sordu. Belçika meclis başkanı "Eminim, son kararım" manasında, sırıttı. Adam hala o makamda oturuyor. Türkiye-Belcika ilişkileri cillop gibi. Dolayısıyla, cevap şıklarımız şöyle... A, Takmayın kafanıza B, Buyutmeyelim C, Üstüne soğuk su içelim D, Hindistan'da Belçika'da olur böyle şeyler
Sayfa 247 - DoğanKitabı okudu
Demem o ki: İnsan rüyasında şimdi hala nasıl sonuç çıkarıyorsa, insanlık uyanık halde y k e n d e binlerce yıl boyunca öyle sonuç çıkardı:
13/Ra'd Süresi, 31'inci Ayet
31. [O müşrikler/kafirler öyle inatçıdırlar ki senden istedikleri mucize olarak böy­le bir Kur'an değil de], okunduğu zaman dağları yerinden oynatacak, yeryüzünü yarıp parçalayacak ve hatta ölüleri konuşturacak bir Kur'an olsaydı, onlar yine inanmazlardı. [Gerçi Allah böyle bir Kur'an göndermeye de muktedirdir]; çünkü her şey Allah'ın sınırsız güç ve kudreti dahilindedir. [Allah'ın mucize göndermemesinden dolayı müşriklerin imana gelmediğini zan­neden ve bu duruma üzülen] müminler hala anlayıp kavramadılar mı ki eğer Allah dileseydi herkesi doğru yola iletir­di. [Ama böyle olmasını dilemedi. Bilakis insanın akıl ve irade sahibi bir varlık ol­masını, iman veya inkarı özgür iradesiyle seçmesini istedi]. İşledikleri günahlar sebebiyle o kafirlerin/müşriklerin başlarından bela eksik olmayacak ve/veya yanı başlarında dö­nüp duracaktır. Sonunda Allah'ın müminlere zafer vaadi yerini bulacaktır. Çünkü Allah vaadinden asla dönmez.
Sayfa 291 - Ankara Okulu Yayınları, İkinci Basım Aralık 2014, ISBN 978-9944 162-82-1
Reklam
152 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.