Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bugün "kaynaklara inelim" diye tutturan bazı iyi niyetli, fakat bilgi bakımından yetersiz Müslümanlarla karşılaşıyoruz. Kaynaklara inmek için Kuran-ı Kerim'i veya hadisi şerifleri tercümelerinden okuyabilmek yetmez. Hatta asıllarından okuyabilmek de yetmez. Lisan, çünkü gerekli, hatta elzem bir şart olmakla beraber yeterli değildir.
Sayfa 100Kitabı okudu
Hatta pek alelade,hiçbir hususiyeti olmayan,her gün etrafımızda yüzlercesini görüp de bakmadan geçtiğimiz insanlardan biriydi.Hayatının bildiğimiz ve bilmediğimiz tarafında insana merak verecek bir cihet olmadığı muhakkaktı.Böyle kimseleri gördüğümüz zaman çok kere kendi kendimize sorarız:"Acaba bunlar neden yaşıyorlar?Yaşamakta ne buluyorlar?Hangi mantık,hangi hikmet bunların yeryüzünde dolaşıp nefes almalarını emrediyor?"Fakat bunu düsünürken yalnız o adamların dışlarına bakarız;onların da birer kafaları,bunun içinde,isteseler de istemeseler de işlemeye mahkûm birer dimağları bulunduğunu,bunun neticesi olarak kendilerine göre bir iç âlemleri olacağını hiç aklımıza getirmeyiz.
Reklam
ELLEŞMEYİ AKLAYALIM
İnsan olmak için doğduğumuz andan itibaren dokunulmaya muhtacız. Şöyle ki, daha annemizin karnında ilk var olmaya başlarken dahi bize temas eden bir dış dünya var sonrasında doğum gerçekleşirken de bu süreç devam ediyor doğum anı bir nevi dokunulma anı hatta bize temasın şekil değişikliği eşiği. Doğduktan sonra da dünyanın temasına muhatap
İnsan ilişkilerinde bir "Terazi" metodunun olması gerektiğini düşünüyorum. İnsanların bizim için iyi mi yoksa kötü mü olduğunu anlamak için kullanacağımız bir metod. Bu metod bana şunu gösteriyor ki ne iyi olan iyi olarak ne de kötü olan kötü olarak kalıyor. Çünkü dengeler her daim değişir! İnsanların bize karşı olan davranışlarını
iki elin arasına alınan çaresiz başlar görürsünüz beyazlayan sonra da dökülen saçlar görürsünüz bir de ipek gibi saçlar Ayhan ışık'ın ki kadar parlak saçlar...hayattaki hiçbir sorumluluğunu tam yerine getiremeden ölecek olduğunun derdine düşen insanlar ölecek olmalarını hiçe sayıp yataklı serviste her şeyden habersiz ziyaretlerine getirilen
Hikmet Kıvılcımlı – Memleket Davalarından İşsizlik
A- İşsizlik Nedir? Türkiye’de, otuz yıldır, halk yığınlarının hayatını kanser gibi kemiren bir hastalık var: İşsizlik… İşçi Sınıfının bütün çırpınışları: İlk dernek ve sendika davalarından, son grev tartışmalarına ve yerli malı kampanyalarına kadar bütün hareket ve mücadeleleri hep aynı noktada başlayıp, aynı noktada bitiyor: İşsizlik:
Reklam
208 syf.
·
Puan vermedi
#okudumbitti #FerdıeAddıs #BirHayalimVar #205sayfa #MartAyı12cikitap "Ancak ne kadar unıtulmaz olsa da bir konuşma, tarihi değiştirebilir mi?" Kitabın önsözünde sormuş bu soruyu yazar ve yine aynı önsözde cevap vermiş. "Kelimeler her ne kadar cephelerde savaşmasa veya fabrikaları çalıştıramasa da insanları kesinlikle
Bir Hayalim Var
Bir Hayalim VarFerdie Addis · Epsilon Yayınları · 201551 okunma
BAŞVEKİL SARAÇOĞLU ŞÜKRÜ’YE İKİNCİ AÇIK MEKTUP Sayın Başvekil, Orhun’un mart sayısında size hitaben yazdığım açık mektup Türkçü çevrelerde çok iyi karşılandı. Yurdun türlü bölgelerinden aldığım mektuplarla telgraflar büyük bir efkârı umumiyeye tercüman olduğumu bana anlattı. Size gelince, bunu sizin de iyi karşıladığınızı biliyorum. Orhun’u
Tarçın rengi saçlarının çevrelediği o güzel yüzündeki sonsuz hüznü görebiliyordum. Gözyaşları bir çiğ tanesi gibi asılıydı kirpiklerinde. Çıplak ayaklarının üzerinde usulcacık doğrularak, üzerindeki Kharitlerin dokuduğu elbisesi gibi uçuşan parmaklarıyla hafifçe saçlarımı okşadı ve sonra bana sıkı sıkı sarıldı. O kalp biçimli muntazam yüzünü
  Sorularla Risale BİRİNCİ BÖLÜM 1. BÖLÜM RİSALE-İ NUR’U ANLAMADA BAKIŞ AÇIMIZ NE OLMALI? 1. Risale-i Nur’u anlamada orijinal metnin önemi Kim bilir kaç yıldır Risale-i Nur okuyorsunuz. Belki çeyrek asır oldu bu iman hakikatleri hazinesiyle tanışalı, belki de yarım asır. Belki birkaç yıldır muhatapsınız ona, belki de bir ömür vakfettiniz.
Reklam
İnsanlığa Rastlama
Bir taraf 24 Haziran'ı konuşuyor, youtube sokak röportajı konusunda iki aylık refah içine girdi haliyle.. İsrail, Filistin'e kan kusturmaya devam ediyor, İnsan Haklarını destekleyen sözde insan lider Trump destekleyici tweet atıyor. Kim bilir hangi yolda yürüyüş yapan, canım hakları savunan, aynı gökyüzünün altında bulunduğumuz, aynı güneşte çamaşırlarımızı kururttuğumuz kimseler bunu retweet'liyor (!) He ya. Biz de sınava gircez, evet bu yıl yine bir şeyin ilki olarak TYT-AYT ikilimize peş peşe. TEOG'dan sonra pek iyi gelecek, kaç milyon umudumuz o yönde yani.. İşte kimisi de "öksürüyom acaba neden??" modunda sorular soruyor. Bulanık görüyorum ben de ara sıra ya. Gözüme insanlığın tozu mu kaçıyor dersin? Öyle bir güne gelmişiz ki; İki teyze hani yan yana otururlar. Biri der "ya benim şuram ağrıyo" diğeri ne mi der? "benim buram ağrıyor." Dertlinin derdine deva yolu göstermeyi kenara koy, benim derdim bana yeter, git Allah'ından bul modunda dualarımız bile. Yetimleri doyur, gözet denilen bir dinin kuluyuz evet elhamdülillah ama ne yazık ki "Allah'ım yetimleri doyur" diye dua eder olmuşuz. Bir şeyleri fark etmek, seyirci kalmamak, bir gün bir şeyleri değiştirebilecek kudrete belki de sahip olmak için yola devam etmeliyim, etmelisin. Yolumuz, sonumuz hayır olsun. Kolay gele, rastgele!
Aslan Asker Şvayk
Kupa Meyhanesi’nde tek bir müşteri vardı: Devlet güvenlik örgütünde görevli sivil polis Bretschneider. Meyhaneci Palivets bardakları yıkıyor, Bretschneider de onu kapana kıstırmaya çalışıyordu, ama boşuna. Palivets, ağzı bozuğun tekiydi. “Göt”ten, “bok”tan, “sıçmak”tan başka laf bilmezdi. Ama aslında mürekkep yalamış adamdı; önüne
Sayfa 19 - 1.Aslan Asker Şvayk Dünya Savaşı’na burnunu sokuyor - Birinci Bölüm CEPHE GERİSİNDEKitabı okudu
Birinci kural yaradana hangi kelimelerle tanımladığımız kendimizi nasıl gördüğümüze aynı tutar şayet tanrı dendi mi öncelikle korkulacak utanılacak utanılacak bir varlık geliyorsa aklına demekki sen de korku ve utanç içindesin çoğunlukla yok eğer tanrı dendi mi evvela aşk merhamet ve şevkat anlıyorsan sen de bu vasıflardan bolca mevcut
224 syf.
·
Puan vermedi
Evlatlar arasında ayrım olur mu? Bir anne nasıl çocuklarının birisini daha az, birisini daha fazla sevebilir? Gerçekten böyle miydi, yoksa diğer çocuk anlamak istediği şekilde mi anlıyordu? Annelere hangi çocuğunu daha çok sevdiğini sormuşlar: - Hasta olanı iyileşene kadar, en küçüğü büyüyene kadar, yolda olanı eve gelene kadar demişler. Hepsinin
Son Sardunya
Son SardunyaDilvin Gerçek Arıcı · Edisyon Kitap · 202320 okunma
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.