Birinci kural yaradana hangi kelimelerle tanımladığımız kendimizi nasıl gördüğümüze aynı tutar şayet tanrı dendi mi öncelikle korkulacak utanılacak utanılacak bir varlık geliyorsa aklına demekki sen de korku ve utanç içindesin çoğunlukla yok eğer tanrı dendi mi evvela aşk merhamet ve şevkat anlıyorsan sen de bu vasıflardan bolca mevcut
Her şeyi bir veba salgını gibi hatırlayarak
Bekliyorum beklediğim neyse onu.
Her geçen gün daha fazla insan, ne kadar acı verici olsa da, modern sofistike çöllerde uzun ve sonuçsuz yolculuklarından sonra eve dönme cesaretini kazanacak. Bizim de eve seyahat ettiğimizi hatırlayarak, kollarımızı açıp beklemek bizim en keyifli görevimizdir.
GÖNLÜ GENİŞ VE RUHU GEZGİN SUFİ MEŞREPLİLERİN KIRK KURALI:
Birinci Kural: Yaradanı hangi kelimelerle tanımladığımız, kendimizi nasıl gördüğümüze ayna tutar. Şayet Tanrı dendi mi öncelikle korkulacak, utanılacak bir varlık geliyorsa aklına, demek ki sen de korku ve utanç içindesin çoğunlukla. Yok eğer, Tanrı dendi mi evvela aşk, merhamet ve şefkat
Şems-i Tebrizi'nin 40 Kuralı (Kurgu)
1. KURAL: Yaradanı hangi kelimelerle tanımladığımız, kendimizi nasıl gördüğümüze ayna tutar. Şayet Tanrı dendi mi öncelikle korkulacak, utanılacak bir varlık geliyorsa aklına, demek ki sende korku ve utanç içindesin çoğunlukla...Yok eğer Tanrı dendi mi evvela aşk, merhamet ve şefkat anlıyorsan, sende de bu
GÖNLÜ GENİŞ VE RUHU GEZGİN SUFİ MEŞREPLİLERİN KIRK KURALI:
Birinci Kural: Yaradanı hangi kelimelerle tanımladığımız, kendimizi nasıl gördüğümüze ayna tutar. Şayet Tanrı dendi mi öncelikle korkulacak, utanılacak bir varlık geliyorsa aklına, demek ki sen de korku ve utanç içindesin çoğunlukla. Yok eğer, Tanrı dendi mi evvela aşk, merhamet ve şefkat
Ancak evren genişlemesine son verip küçülmeye başlasaydı ne olurdu? Termodinamik ok tersi yöne döner ve düzensizlik zamanla azalır mıydı? Böylesi bir durum genişlemeden küçülme fazına geçişte hayatta kalmayı başaran insanlar için her türlü bilim kurgu benzeri şeyin olası olmasına yol açardı.Peki bu insanlar kırık bardak parçalarının yerden kalkıp birdenbire masanın üzerinden tekrar bir araya gelmesini görür müydü? Ya da ertesi günün fiyatlarını hatırlayabilip borsada servet elde edebilirler miydi? Evren en azından on milyar yıl daha geçmeden küçülmeye başlamayacakken, evrenin çökmeye başlamasıyla birlikte neler olacağı konusunda endişelenmek bir akademik bir tavır gibi görülebilir. Fakat ne olup biteceğini anlamak için bundan daha kısa bir yol vardır: Bir kara deliğin içine atlamak. Bir yıldızın kara delik oluşturmak üzere çökmesi, evrenin tamamının çökmesinin ardından gerçekleşen evrelerdeki gibidir. Dolayısıyla evrenin küçülme fazındaki düzensizlik azalacak olsaydı, bir karadeliğin içerisinde de söz konusu azalmayı beklemek pekâlâ mümkün olurdu. Böylece bir kara deliğin içine düşen astronot belki de bahsi oynamadan önce topun nereye gittiğini hatırlayarak rulet masasında para kazanabilirdi.
Sayfa 194 - Alfa BilimKitabı okudu
İKİNCİ BASIMA ÖNSÖZ
Türk Ülküsü'nün bu ikinci basımı, birincisine göre oldukça değisiktir. İlk basımdaki tarihe ve kalem
mücadelesine ait yazılar bırakılmış, doğrudan doğruya ülkünün türlü konularını ilgilendiren yazılar alınmış
ve bunlara yine ülkü ile ilgili yeni yazılar eklenmiştir. İlk basımda bulunup da ikinci basımda
18 Ocak 1951
Tunanın evleri, alçacık evler,
İçinde oturur paşalar, beyler,
Örtün perdeleri görmesin iller...
Bir Rumeli türküsünden
Bir kaç aydır, millî bir fâciayı, hatta millî bir felâketi sessiz ve sedasız yaşıyoruz. Yarım milyondan fazla Türk, dedelerinin Osmanlı fethinden çok evvel doğdukları, şenlettikleri topraklardan yabani otlar gibi
Hatırlayarak beklemek
Her şeyi bir veba salgını gibi hatırlayarak
Bekliyorum beklediğim neyse onu.
Sayfa 24Kitabı okudu