Bu nasıl bir ikilem, nasıl bir acımasızlık, nasıl bir ironidir ki dünya ve hayal gücü, bir sarhoşluk hali veya hastalık tarafından uyandırılıp gevşetilmedikçe cansız ve atıl kalalabiliyor!
Hayatımızı, dışımızdaki olanca kuşatmaya karşı kendi ölçülerimizde bir mucizeye dönüştürmek istiyorsak, biraz hayal gücü, biraz vefasızlık, biraz özsaygı...
Bütünüyle unutulmaya kimsenin gücü yetmiyor. Bir duvarda iki satır yazı, bir albümde soluk bir resim, bir hafızada silik bir hayal olarak kalıyor istemese de.