Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Elbette bizim de var hayat felsefemiz durmadan değişen.
Sayfa 99 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Hayat felsefemiz…
Sürünerek çıkmak yükselmek değildir. Sen yukarılara doğru çıksan bile alçaksınm. Ben aşağıya düşerken bile yükseğim.
Travmanın kendini gerçekleştirmenin bir biçimini açığa çıkarma potansiyeli, yakın zaman önce birkaç araştırma alanında birden fark edildi. Psikolog Stephen Joseph'ın şaşırarak keşfettiği üzere, 1987'de meydana gelen Herald of Free Enterprise feribot felaketinden sağ kurtulanların yüzde 43'ü hayatlarının "iyi yönde değiştiğini belirtmiştir. Psikoterapist Irving Yalom, "Nasıl yaşayacağımı bilebilmek için bunca zaman, kanser vücudumu sarıncaya kadar beklemiş olmam ne acı!" diye sızlanan kaç kişiyle karşılaştığını unutmuştur. Ağır hastalık, yas, cinsel taciz, terör saldırıları ve askeri çatışma gibi geniş bir yelpazeye yayılmış travma ve zorluklar vesilesiyle gerçekleşen "travma sonrası büyüme ye dair kanıtlar ortaya koyan araştırmalar mevcut. Görünüşe göre aşırı sıkıntılı bir durum yaşadığımızda tüm önceliklerimiz ve hayat felsefemiz değişebilmekte, bize olağanüstü bir zihin açıklığı ve odaklanma yeteneği kazandırabilmektedir; yeter ki bu yeni yola girecek cesareti gösterebilelim. Direnç, öğrenilen bir şey olduğu kadar bir tercihtir de. Belki de Freud'un dediği gibi "Kişi tüm gerçeği bir hatadan diğerine koşarak keşfeder."
Sayfa 183Kitabı okudu
“...hiçbir şeyi takma. Unutma bu bizim hayat felsefemiz!..”
Sayfa 222 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Fıransisko diyankonyo
“İkisinin de aynı konu olduğu hiç aklınıza geldi mi? Paranın maddesel kaynaklardan geldiğini, zihinsel bir kökü ve anlamı olmadığını düşünen insanlar, aynı zamanda ve yine aynı sebeple, seksin de fiziksel bir kapasite olduğunu, zihinle, seçenekle ve değer sistemleriyle ilgili olmadığını düşünürler. Bedeninizin bir arzu yarattığına ve seçimi sizin
Sayfa 236 - PegasusKitabı okudu
Reklam
Hiçbir şeyi takma . Unutma bu bizim hayat felsefemiz!
Karanlığa Aşık Olmak
Kişileri değiştirmeye devam ediyoruz fakat güç sahibi insanları değiştirmekle bir şey olmaz. Toplumun tüm hayat görüşünün dönüşmesi gerekiyor. Bireylerin konumunu değiştirmekle bir şey olmaz. Bir süre için rahatlatır ve yeni bir kişinin başa geçmesiyle bir şeyler olacakmış gibi görünür. Sonra tekrar, her şey tam olarak önceki haline döner.
Sayfa 258Kitabı okudu
Taç Utangaçlığı: Doğanın Bize Sınırlar Konusunda Verdiği Mesaj. Taç utangaçlığı 1920’li yıllarda gözlemlenmiş ve nedeni tam olarak belirlenmese de bazı ağaç türlerinin hem kendini korumak hem de yanı başında bulunan diğer ağaçlara zarar vermemek amacıyla; birbirine yaklaştıkları noktalarda aralarında boşluklar, sınırlar oluşturarak şekil almasıdır. Bunun nedenlerine kafa yoran bilim insanları özellikle şu 3 neden üzerinde durmuşlar: 1. Bunu zararlı böceklerin birbirlerine geçişlerini engellemek amacıyla yaptıkları. 2. Uygun boşluklar bırakılarak güneş erişimini sağlamak ve birbirlerinin güneş kaynaklı gelişimine engel olmamak amacıyla yaptıkları. 3. Dalların sağlığını korumak (boşluk olmaksızın büyüyen dallar çakışacak, kırılmalara ve yaprak dökülmelerine sebep olacaktır) için yaptıkları. Hayatımızda bize ait olan ve korumamız gereken, ayrıca mevzu bizim dışımızdakiler olduğunda da korumasına özen göstermemiz, saygı duymamız gereken alanlar var. Diğer insanlarla –partnerimiz, ailemiz, çocuklarımız, arkadaş çevremiz veya herhangi bir zamanda ve mekânda karşılaştığımız kişilerle– aramızda ihlal edilmemesi gereken sınırlar var yani bir bakıma bizim insan türü olarak sahip olduğumuz taç utangaçlığımız. Bunlar bizim duygularımız, düşünce yapımız, inancımız, karakterimiz, tercihlerimiz, felsefemiz, hayat tarzımız, kıyafet seçimimiz, yeme içmemiz, takıldığımız mekânlar gibi şeyler olabilir. Biz tercihlerimizi yaşarken tıpkı ağaçların yaptığı gibi bir diğerinin alanına müdahale etmeden ve kendi alanımıza her önümüze geleni müdahale ettirmeden yaşamalıyız.
"Aşk bizim en yüce değerlerimize cevaptır"
"İkisinin de aynı konu olduğu hiç aklınıza geldi mi? Paranın maddesel kaynaklardan geldiğini, zihinsel bir kökü ve anlamı olmadığını düşünen insanlar, aynı zamanda ve yine aynı sebeple, seksin de fiziksel bir kapasite olduğunu, zihinle, seçenekle ve değer sistemleriyle ilgili olmadığını düşünürler. Bedeninizin bir arzu yarattığına ve seçimi
Sayfa 232Kitabı okudu
118 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.