YouTube kitap kanalımda hayatımdaki en özel kitaplardan biri olan Hay bin Yakzan'ı önerdim: ytbe.one/RPBKYP_K568
İlk felsefi roman, Tanpınar'ın deyişiyle "Müslüman aleminin tek romanı", Spinoza'nın çeviri yaptığı bir evrendoğum (kozmogoni) kitabı, bir "ilk" arama kitabı, bir nevi insanlık için bir
Güçlü kadın karakterlerden oluşan bir kitap mı okumak istiyorsunuz? İşte bu kitap tam size göre derim. Ben bu kitabı elime aldığımda iş yoğunluğumdan fazla kitaplara zaman ayıramadığımdan yaklaşık 10 günde okurum demiştim ki bu en iyi ihtimaldi bana göre. Ama kitabı bitirdiğimde 5 gün geçmişti sadece. Gerek konusu gerek anlatımı sizi öyle bir
Başlamadan bir iki soru sormak istiyorum. Mustafa İnan’ın öldükten 4 yıl sonra hizmet ödülü almasıyla, Oğuz Atay’ın değerinin öldükten sonra anlaşılmasının ironik tesadüfiliği hakkında neler düşünüyorsunuz? Sayfa 14’te(İletişim, 52.baskı) ödül mevzusunu öğrenince aklıma direk bu soru takıldı. İnsan neden ölünce değerlenir? Sonra syf 251’de: “Demek
Baykuş Edebiyat Dergisi
Ağustos-Eylül Sayısı/2023
(Yazar Serhat Kaya)
Siz hangi taraftasınız?
Şimdi bu soruya yanıt verirken önce hayatı boyunca çizgisiyle daima “herkes için ya gerçek bir demokrasi ya da hiç!” diyen hakiki bir insana sarılmak istiyorum müsadenizle… Birazdan o insandan daha çok bahsedeceğiz, Şimdi gelelim size. Kaç yıl yaşasanız
İhlâs Ahlâkı ile Bütünleşen Bir Lider
❊ ❊ ❊
Psikolojinin bireyin zihin yapısını, algılayış biçimini ve bakış açısını ele alarak analizler yaparak elde etmeye çalıştığı verileri bireyin tanımını yapması ve bunu biyografi sınırları dahilinde yapması “psikobiyografi” kavramını ortaya çıkarttı. Psikobiyografi ile zihin haritası
Sosyoloji profesörü Diana Scully, on yıl süren araştırma ve inceleme çalışmaları neticesinde bu kitabı topluma kazandırmıştır. Kendisi bu süreçte tutuklu tecavüzcüler ile ilgili araştırmalarda, Ulusal Akıl Sağlığı Enstitüsü'nün Tecavüzü Denetleme ve Önleme Ulusal Merkezi tarafından desteklenmiştir. Bu merkez ABD'de 1975 senesinde kurulmuştur.
Sokrates'in Savunması incelemesini, depreme savunmasız olarak yakalanan kardeşlerime atfediyorum.
Ölüm bir gerçek ama yine de geliş şekli ürkütüyor bizleri. Bir avcının (ölüm meleğinin) sokaklarımızda, köylerimizde, şehirlerimizde bu kadar kolay avlanıyor olması insana ağır geliyor işte. Hepimiz ölecez, bu değişmez kanuna boyun eğecez elbet. Ama