...hayatın içinden ve insanların arasından öyle düpedüz, burada nefret orada sevgiyle, burada saygı orada küçümsemeyle geçip gidilemezdi, birbirine karış­mış, iç içe geçmişti her şey, birbirinden pek ayrı değildi, zaman içinde birbirinden pek ayırt edilemiyordu.
Sayfa 50
Bu gibi zamanlarda hayatın akışı, Birinci Dünya Harbi devresindeki bütün mevzi harplerinde olduğu gibi sıkıcı, yeknesak ve melankolikti . Bu gibi harplerde zafer daima, en son yıpranan tarafın olur. Ve yıpranış önce ruhlarda başlar. Harbin insanı oyalayıcı geniş hareketleri yerine , aylar ve aylarca saplanılan siperlerin kasveti başlayınca, ruhları ilk saran şey melankolidir. Bu melankoli insanın kendi içine dönüşü ile başlar, Bir erin, basit bir askerin, kendi içine döndüğü zaman, orada bulduğu şey, kendi maddî ve brütal şahsiyetidir. O, ya bir köylüdür. Ya bir kasabanın ilkel kalabalığı içinden gelmiştir. İlk duyduğu ihtiras midesinden gelir. Sonrada hemen cinsî benliği şahlanır. Karısı, nişanlısı gözünde tütmeye başlar. Köyü, yahut evi günler, hatta haftalarca süren uzak yolların ötesindedir. Fakat onun kafasında zaman mefhumu da, mesafe mefhumu da bulanıktır. O, arkada görünen dağı aşınca yolların nasıl olsa kendi köyüne çıkacağını zanneder. Ve bazen de bunun için yolu tutar kaçar ve suçlu olur.
Reklam
Ertesi sabah pembe düşlerin içinden çıkıp sabun ve kirli çamaşır kokan zorlu bir hayatın bağırtı çağırtısıyla dolu buharlı bir ortama gözlerini açtı.
Büyük, ciddi bir prova gibi geçtik hayatın içinden: Kundak ve kefen diye alay ediyordu hepimizle en genç olanımız: İlk o öldü, kaza bir daha tekrarlanmayacak kadar başarılı olmuştu.
Hayat, insanın, uğruna bütün zamanını ve emeğini feda ettiği bir sabun köpüğüne benzer. Yani hayat ıstırapla can sıkıntısı arasında bir gidiş geliştir. Istırap hayatın özüdür. Hayatın içinden acıyı kovmaya çalışmak da faydasızdır".
HİND ve GOETHE...
Hind tedrisatı temelden işe yaramaz bir şeydi! Çünkü o binlerce tanrısı, yalnız küçük tanrılar değil, mutlak güçlü tanrıları da hepsi birden hayatın tesadüflerini yalnızca daha da içinden çıkılmaz bir hâle getiriyor, her tutkunun mânâsızlığını destekliyor ve kusurların saçmalığını, kutsallığın ve mutluluğun en yüksek basamağı olarak selâmlıyor..."
Sayfa 160 - (Diwan. Noten der Abhandlungen. Mahmud von Gasna) -Din- Kültür ve Turizm Bakanlığı yayınları: 534Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.