Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“(...) çok güzel kızlar varmış ve Kant'ı da su gibi okuyorlarmış diye söylentiler çıkarıyorlar, doğru mu acaba? Onları ne yazık ki karşıdan karşıya geçerken ve vapurda bacak bacak üstüne atarken ve piyasa caddelerinde gözlerini ilerde bir noktaya dikmiş yürürken göremiyoruz, nerede saklanıyorlar dersin, bak ben ortadayım, onlarda kim bilir ne
Dert çok, Hem dert yok Yüreklerin kulakları sağır... Hava kurşun gibi ağır...
Reklam
"Aşk var mı aşk, sen ondan haber ver ? Boş ver be yaşı başı! Gönlün ne kadar şık, sen ondan haber ver? Şöyle atıp koyu grileri -siyahları sabahtan, Sarı bir kaşkol atabiliyor musun boynuna, ondan haber ver? Koyma bir kenara yüreğini, aç kapılarını. Gelene geçene yol verme girsin diye içeri, ama gömme başını toprağa bir çift
Sayfa 8
Uzun zaman önce Girit adasında bir kadın gebe kalmış ve doğum yaklaşırken iyi bir adam olan kocası yanma gelerek, erkek olursa onu yaşatırız, ama kız doğarsa, yaşatmayız, demiş.Kıza bakamayız, canını almak zorundayız, üzgünüm, ama durum bu. O zaman kadın tapınağın yolunu tutmuş ve mucizevî olarak ona görünen tanrıça İsis'e yakarmış. Sen bana içini açtın, ben de sana içten davranacağım, demiş tanrıça. Nasıl doğarsa doğsun, çocuğu bana getir, sana söz veriyorum herşey yoluna girecek. Derken çocuk doğmuş, kızmış. Annesi onu gizlice erkek çocuk gibi yetiştirmiş, hem erkeklere hem kızlara verilen bir ad vermiş, İphis demiş ona. İphis okula gitmiş, kız arkadaşı, iyi bir ailenin güzel kızı İanthe ile birlikte eğitim görmüş, İphis ile İanthe birbirlerinin gözünün içine bakarak büyümüşler. Aşk aynı anda düşmüş gönüllerine, ikisini de yaralamış, derken nişanlanmışlar. Düğün günü yaklaşıp da bütün Girit kutlamalara hazırlanırken, İphis giderek kaygılanmaya başlamış, kendi de İanthe gibi bir kız olduğuna göre sevdiğini, gelini nasıl mutlu edecek diye kara kara düşünüyormuş. Gelinini özlemini çektiği gibi zevklendirmeyi asla başaramayacak diye tasalanıyormuş. Tanrılara, tanrıçalara dökmüş içini, dert yanmış. Düğünden önceki gece İphis'in annesi yine tapınağa giderek tanrıçadan yardım istemiş. Tapınaktan çıkarken duvarlar sallanıyor, kapılar çarpıyormuş, göğüs kafesi genişlemiş, yayvanlaşmış, göğsü düzleşmiş, ertesi gün, düğün günü hava açık ve pırıl pırıl, erkek İphis biricik İanthe'sine kavuşurken Girit adasının her yerinde cümbüş varmış.
ÇOK GÜZEL BİR AŞK HİKAYESİ KESİNLİKLE OKUNMALI.... Bir otobüs durağında karşılaşmışlardı ilk kez.... Biri tıpta okuyordu, öbürü mimarlıkta. O ilk karşılaşmadan sonra, bir kere, bir kere, bir kere daha karşılaşabilmek için, hep aynı saatte, aynı duraktan, aynı otobüse bindiler. Gençtiler, çok genç... Birbirileriyle konuşacak cesareti
Sayfa 190Kitabı okudu
SÜRVEYAN HEKİM “Doktordan satılık araba” diye ilan verirler, çok doğru aslında. Ne o arabayı kullanacak vakit bulursunuz, ne de düzenli bir hayatınız olur. Hele bir de cerrahsanız, o uyku denen tatlı şeyle bir türlü buluşamazsınız. Ben de Güneydoğu’da görev yaparken hem uykudan, hem de arabamdan mahrum kaldım. Zaten kullanmaya vakit
http://www.hakanevrensel.com/guneydogudan-oykuler-3/Kitabı okudu
Reklam
GÖZ DOSTU / GÖNÜL MİSAFİRİ Ormanlarda yuvasını yitiren Bir kuş görsem, sen gelirsin aklıma. Beni alıp uzaklara götüren Bir düş görsem, sen gelirsin aklıma. Gönlüm viranedir yıkılmış, yanmış Hayâl mermerinde hatıram donmuş Asırlar öncesi duvara konmuş Bir taş görsem, sen gelirsin aklıma. Toprakta ağacın her hâli güzel Gölgesi, meyvesi, hem dalı güzel Nerede ne zaman faydalı, güzel Bir iş görsem, sen gelirsin aklıma. Açılmış çiçektir her gülen dudak Kılıfta tomurcuk zor gülen dudak Bir dostluk bakışı, bir gülen dudak Bir diş görsem, sen gelirsin aklıma. Yüreğinde deli taylar eşinen Gam ilinden dert iline taşınan Altmış yıl yaşayıp, bin yıl düşünen Bir baş görsem, sen gelirsin aklıma.
Dost bî-pervâ, felek bt-rahm, devrân bt-sükûn Derd çok, hem-derdyok, düşman kavt, tâli'zebûn Fuzulî Dost pervasız, felek acımasız, zamanın da dur durağı yok... Dert çok, dert ortağı yok, düşman kuvvetli, talih düşkün...
Sayfa 191Kitabı okudu
Para nasıl olsa bulunurdu; değil mi ki , o içindeki yakışıksız gururu silkip atmış, hayatın içine,süngü hücumuna kalkar gibi,dalmaya karar vermişti.Gülümsüyordu.Hem para, para diye dert edindiği de ne idi? Han mı istiyordu,hamam mı ?
Sayfa 228
ADAM OLMAK çevrende herkes şaşırsa bunu da senden bilse sen aklı başında kalabilirsen eğer herkes senden kuşku duyarken hem kuşkuya yer bırakır hem kendine güvenebilirsen eğer bekleyebilirsen usanmadan yalanla karşılık vermezsen yalana kendini evliya sanmadan kin tutmayabilirsen kin tutana düşlere kapılmadan düş kurabilir yolunu
Reklam
"Dert çok hem dert yok " demiş ozan.. Dert ortağı yok, olmaz da! Herkesin payına öyle çok dert düşüyor ki bu yeryüzünde. Herkes kendi paçasını kurtarmak uğraşında!..
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.