#revan
Yazarın daha önce Yediler Teknesi kitabını okuyup çok sevmiştim. Revan'da neler anlatıyor çok merak ederek kapağı araladım.
Evdal...
Dadaloğlu...
Savaş meydanlarındaki mücadelenin gölgesinde karşı karşıya gelen iki ozanın hikayesi. Ama ilk karşılaşmaları oldukça tatsız bir şekilde gerçekleşti. Dadaloğlu esir düşmüştü.
Aşık meydanı, savaş meydanına benzemez elbette. Birbirlerini yenmek istiyor ve kazanan taraf kim olursa ona göre isteklerini, vaatlerini birbirlerine meydan okuyorcasına söylüyorlardı. Askere de eğlence lazımdı değil mi, hem sazları sözleriyle askerleri coşturacaklar hem de kim kimden üstün göreceklerdi. Dadaloğlu ise Evdal'ı yenmesinin üzerine, birlikte tutsak düştükleri kadınların serbest bırakılmasını istiyordu.
Karşı karşıya geldikleri günler boyunca bırakın birbirlerini yenmeyi, hünerlerine duydukları hayranlıkları da arttı. Diğer yandan savaşın iki tarafı gibiydiler.
Sultan'a yapılan suikast, savaşın eli kulağında olması ve karşı karşıya gelen iki ozan... Tüm bu karışıklıklar içinde dostluk içinizi sıcacık yapacak. Aslında tam da bu noktada çok şey yazmak istiyorum ama büyüsü bozulsun istemiyorum.
Kitabın ikinci kısmında savaşın etkisi, kolera salgını ve Evdal'ın yaşamını ne şekilde devam ettirdiğine dair bir güzergahta ilerliyor. Hem de ne ilerleme, Evdal içindeki gerçekleri dökerken içinizde bir yerlere çok dokunacak eminim ki. İçinde o kadar çok detay var ki, hangi birinden bahsedeceğim bilmiyorum. Her ne kadar kaos dolu bir iklim olsa da, o yıllarda olmak çok güzeldi.