Adam bir düş kurar, düşünde tüm hayatı geçmişi olur. Kurduğu gelecek her defasında yerle bir olur çünkü hayatı korkudur. İstemediği bir sürü şeye sahiptir. Hayatını zannetikleri yönetir. Hayat, ona hep aynı çıkmaz sokakları sunar ve o debelenip durur farklı kişilerle aynı seyleri yaşarken. Yorulur ve sorar neden hep aynı paradoksu yaşadığını?
Bir insan kaç kere aynı hatayı yapar?
Kaç kere mutsuz olamayı seçer?
Kaç ölümle karşılaşır?
Kaç kere aşkı bulduğu yanılsamasına kapılır?
Hayatın amacını kaç kere ıskalar ve yeni amaçlar uğruna hayatını harcar?
Belki bir çoğumuz.
Kitabı defalarca bırakmak istedim, defalarca ne saçmaliyor, herkes beğendiğine göre benim göremediğim bir şeyler var, dedim. Ama bir cümlesi vardi ki katılmamak ne mümkün! "Topluluğun düşüncesi olmaz, iradesi olmaz.” İste ben de bu cümleye istinaden tam benimseyemedim kitabı.
Yine de çok altı çizili cümlem oldu. Bu kadar birinci şahıs cümlesi beni rahatsız etti açıkçası. Her şey kişinin kendisinde biter mottosunun süslenmiş, bezenmiş hali gibi idi.
Elimizde olan “an”dır. Ne gecmis ne gelecek var sadece şu an. Belki ben de düşle geç karşılaşmış, geç kalmışımdır. Belki sizin için uygun an şu andır.
Keyifli okumalar...