Sağlık yerindeyse en elverişsiz, en düşmanca dış koşullar, hastalık durumunun nahoş ya da endişeli noktaya getirdiği en mutlu koşullardan daha katlanılabilir görünür.
_Alçak bir takım ihtiyaçların tatmini için kullanılan yetenek, güya artistik bir şekil verir kirli bir muhtevaya. Sanatçı, zayıflık ve kötülükle insanları aldatır ve kendilerini aldatmalarını kolaylaştırır. Sahtekârdır çünkü manevî susuzluklarını temiz bir kaynaktan doyurduklarına ikna eder onları. Sanat’ın nimetinden mahrum kalınan böyle zamanlar
Aptaliklarin en büyüğü, sağlığını feda etmektir, her ne için olursa olsun: iş için, eğitim için, şöhret için, terfi için, şehvet ve anlık zevkler için. Tersine; ne var ne yoksa, her zaman sağlığın ardından gelmelidir.
Mutluluğun neyle alakası var?
Bir; aile ilişkileri. Mutluluğun aile iliskilerinin sağlıklı ya da sağlıksız olmasıyla alakası var.
İki; belirli hır miktara kadar gelir seviyesi
Üç; mesleğin ya da yaptığın icin senin için anlamlı olması
Dört; kendine yakın bulduğun ve yanında rahat hissettiğin arkadas dost komşu iliskisi
Beş; cesur ve bağımsız biri misin?
Altı; sağlık. Dikkat ettiniz mi herseyin bası sağlık denir ama mutluluk araştırmasında ancak altıncı sırada
Yedi; değerlerinle vicdanın rahat mi? Aşkınlik düzeyinde, yanı inanç ve değerlerinle ahenk içinde yaşayan biri misin?
Koğuştakiler ona bakıp söylenmeye başladılar:
— Herşeyin başı sağlık arkadaş, sağ-sağlıklısın ya, sen ona bak…
Yaşar Yaşamaz onlara durumunu açıklamak zorunda kaldı:
— Yok ağabey, öyle değil… Benimki sizinki gibi değil.
— Ya seninki nasıl?
— Siz gene iyi kötü yaşıyorsunuz azbuçuk… Ben hiç yaşamıyorum, hepten yokum…