Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
152 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
İyi Bir Hikaye Yazarı
Emel'e isimli hikayede birden fazla edebi metod deneyen yazar bir memleket meselesi, bir kürtaj, bir darbe ile konusu ile birlikte bizi duygusal bir deryaya sokuyor. Edebi bir şov var. Çok etkileyen ve insanın içini titreten bir hikayeydi Emel'e. Bir içses, bir gazeteden haberleri sırayla okuma, bir ölümü hatırlama gibi konulara girdiği
Mutedil Dalgalı
Mutedil DalgalıÖmür İklim Demir · Yapı Kredi Yayınları · 2022630 okunma
98 syf.
9/10 puan verdi
Bazen Dağılmak İyidir
Dağılma... Karamsarlık, açlık, yalnızlık üzerine yazılmış sağlam bir eser. Yalnız, aç ve pesimist bir adamın birkaç gününü anlatıyor bu eser. Tarz olarak yeraltı edebiyatı tadı veren, pesimizmin doruklarına çıkaran, kâh sinirlendiren kâh güldüren bir eser olmuş. Boyle bir atmosferde bile gulumsetecek şeyler bulabilirsiniz kitapta ki bu çok kıymetli bir şey bence. Kitabı okurken üzerimize kara bulutlar çekiliyor; karakterin derin bir yalnızlığı var, yiyecek ekmek bile bulamıyor, uyku uyuyamıyor, kabuslar görüyor, dört duvar arasında zihni ile, karanlık ile savaş veriyor ama tüm bunlara ek olarak müthiş bir mizahı var karakterin ve kitabın. Hiç olmadık yerlerde sizi güldürmeyi basarabiliyor. Yalnızlıktan kafayı yiyen karakter kendi kendine konuşuyor, dört duvara kahkahalar atıyor, geceleri sayikliyor ve ruh hâli gitgide çok daha kötü bir hâl alıyor. Kitabı okurken müthiş keyif aldım, keyif aldım derken karamsarlığa, yalnızlığa suruklendim. Karakter gibi ben de yapayalnız kaldım, onunla birlikte küfürler savurdum, ağladım, sinirlendim ve güldüm. Kısacası bana müthiş bir deneyim yaşattı bu kitap. Dostoyevski tarzında müthiş bir eser olmuş desem abartmış olmam sanırım. Güzel eserlerin çok nadir çıktığı şu dönemlerde böyle kitapları okumak ilaç gibi geliyor. Daha önce yazarın şiir kitabını da okumuştum, o da fena değildi ama romanı çok daha profesyonel olmuş. Herkese tavsiyedir, iyi okumalar.
Dağılma
DağılmaVeysel Nazlı · Fihrist Kitap · 202233 okunma
Reklam
152 syf.
7/10 puan verdi
Adından da anlaşılacağı üzere maktulün zehirli acı kahve ile cinayete kurban gitmesi ile olaylar başlıyor. Zeki dedektif Hercule Poirot’un ipuçlarını takip etmesi ile sır perdesi yavaş yavaş aralanmaya başlıyor. Sonunda gizem çözülüyor ve her zamanki gibi yine hiç beklenmedik karakter katil çıkıyor. Genel olarak fena değildi. Sherlock Holmes tadında bir kitap.
Acı Kahve
Acı KahveAgatha Christie · Altın Kitaplar · 20187,7bin okunma
" 'Yazık,' dedi yüce gönüllülükle. 'Hiç de fena bir saldırı değildi.Bu bey bir amatöre göre olağanüstü yetenekli aslında.' "
"Belki biraz genç olsaydım bu tehlikeyi göze alırdım. Koşullar hiç de fena değildi. Tehlike de küçük sayılırdı. Biliyor musun, bana çok tuhaf geliyor. İnsan yaşlandıkça kaybedeceği şeyler azalıyor ama yine de insan gitgide daha tutucu oluyor."
Sayfa 119 - Altın Kitaplar, 2017Kitabı okudu
600
600.gün... Zamanı tutamıyorum sevgili durduramıyorum. Son günümüzde bana "dursun mu zaman?" demiştin. Dursun artık sevgili, dursun artık, hayır zaman akıp gitmesin. Yarın, dün olsun. Zaman artık geriye aksın istiyorum. Merak etmiyorum geleceği, istemiyorum geleceği. Gözlerimin ışığının sönmesini izlemeyi değil, ışığını geri kazanmasını
Reklam
Aralık ayında, başıbozuk kuvvetlerin durumu daha da karıştı. Birçokları yeni orduya geçti; fakat Ethem’in etrafında hâlâ kuvvetli bir kısım bulunuyordu. Miralay Arif, Anadolu İhtilâli hakkındaki hatıralarında bundan epeyce bahseder. Yazdığına göre, Ethem’in üç bin kişilik kuvveti, ayrıca yüz makineli tüfeği ve dört topu varmış. Onların fikir
Paraşütçü
Manzara harikaydı, tüm ekipmanımla uçurumun kenarında atlamak için nefesimi sakinleştirmeye çalışıyordum. Cebimdeki bitter çikolatanın yarısını iki ısırıkta ağzıma attım ve kalanını cebime geri koydum. Çikolata tadında 3'ten geriye doğru saydım ve kendimi aşağıya bıraktım. Sanki ruhum bedenimden ayrılmışçasına boşluğa doğru düşüyordum. Biraz
Hiç de fena değildi :))
''Yazık.'' dedi hoşgörülü bir tavırla, ''Saldırı hiç de fena değildi. Bir amatöre göre bu bey, oldukça yetenekli.''
Sayfa 92 - Olimpos yayınlarıKitabı okudu
Mustafa Kemal Atatürk'ün Söylediği 75 Söz | Atatürk Sözleri ve Anlamları Cumhuriyetimizin kurucusu, başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk, yaşam şekli ve üstlendiği görevleri gereği çok yönlü bir liderdi. Verdiği demeçler, söylediği sözler, aktardıkları ve daha nicesi hayatın her alanında önemli tavsiye, fikirler ve sözleri içeriyor. Spor,
Reklam
Bizim kuşak için Gazi Mustafa Kemal Paşa, şimdi Atatürk deyince akla gelen yapay ve soyut kavram, acemice yontulmus. Çirkin heykellerde görünen çatık kaşlı devlet simgesi değil, aramızda yaşayan canlı ve çok renkli, çok çekici bir insandı. Hiç çatık kaşlı değildi. Tam tersine, hafif gülümseyen, son derece güzel bir insandı. Böylesine güzel bir insanın bu kadar çirkin heykelleri yapılmasına bir türlü akıl erdiremedim. Şehlalığın dan ötürü karışık baktığı için, sadece önündekileri değil, yanındakileri de, hattâ arkasındakileri de görebilirdi sanki. Karizma sözcüğü gelişigüzel kullanılıyor şu sıralarda. Ama asıl karizmanın ne olduğunu anlamak için, onu şöyle bir görmek yeterdi. Boyu, günümüzün ölçülerine göre kısa sayılabileceği halde, (çünkü iyi beslenme, vitaminler ve spor sayesinde, Türklerin boyu uzadı artık) Mustafa Kemal öyle biçimliydi ve öyle iyi giyinirdi ki, uzun boylu izlenimini verirdi. Benim yaşımda bir kadın, Mustafa Kemal'in salt fiziksel görüntüsünü, günümüz devlet adamlarının fiziksel görüntüsüyle karşılaştırınca, kendini biraz fena hissediyor doğal olarak.
Sayfa 160Kitabı okudu
Julia aralarında herhangi bir tuhaflık oluşsun istemiyordu. Clay ile sadece iyi zamanları, tatıyı isti- yordu. Birlikte geçirdikleri bu hafta sonu, nefis bir çö- reğin üzerindeki krem şanti gibiydi. Gerçek değildi ve bunda da hiçbir sorun yoktu. Julia kesinlikle çörekleri çok ama çok seviyordu ve tam şu anda bir ısırığa ihti- yacı vardı. Yanında
Sayfa 140
248 syf.
3/10 puan verdi
Kitap kapağına bayıldım, kendisiyle ilgili genelde güzel yorumlar da olunca büyük bir hevesle başlayıp, uzun zamandır aradığım kitap bu olabilir, beni sayfalara bağımlı yapar dedim ancak maalesef... O kadar saçmaydı ki nedense okuduğum herşey mantıksız geldi. İblis dünyası, okuduğumuz, biliğimiz tarihe onlarında eklenmiş olması ve yüz yıllardır dünyada onlarla yaşıyor olduğumuz bir evren de değildi mantıksız gelen... Karakterler tutarsız, hareketleri saçma ve çoğu yerde çocukça geldi bana. Yani bilemiyorum belki kitaplar 270 sayfa kadar değilde biraz daha uzun olsa ve konular pat pat işlenmese bana biraz daha iyi olabilirmiş gibi geldi. Ne hislerine, ne öfkelerine, ne intikam arzularına, ne de iki ana karakter arasında tam olarak neler olduğuna odaklanabildim ben. Sevemedim bir türlü. Her kitabın bir can alıcı noktada bitmiş olması bile bir sonraki kitaba geçmek için heyecanlandırmadı beni. İki kitap elimde var diye başladım ancak üçüncüyü okumam diye düşünüyorum. Çok uğraştım kısacık sayfaları biritmek için, belki bir yerde bağlanırım kitaba diye. Son kitap içinse hiç hevesli değilim, merak falan etmiyorum. Banane deyip geçiyorum. Wattpad de bile (sayılı bile olsa) çok daha güzel fantastikler varken neden dünya para verilip böyle saçma kitaplar çevriliyor onu da anlamıyorum. Çok gömdüm kitabı ancak fena halde sinirliyim hikayeye... Okuyup, beğenenlere sevgiler
Alevlerin Lordu
Alevlerin LorduC.N. Crawford · Olimpos Yayınları · 2023242 okunma
199 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Aslında en başta katili bulmuştum ama çok fazla çeldirici vardı. :⁠,⁠-⁠)
D&R'da arkasını okuyarak aldığım bir Poirot hikayesiydi ama beni hiç tatmin etmedi. Fena değildi elbette. Tek sorun olayın geçmişte yaşanıyor oluşu. Bir olay yeri incelemesi, kanıtlar veya ipuçları gibi şeyler olmayınca pekala garip. Aslında en başından beri katilin kim olduğunu biliyordum ama kafamı karıştıran çok fazla şey vardı. Bir sayfada başka birinden diğer sayfada başka birinden suphelenmeme sebep oluyordu. Sonuçta emek verilip yazılmış bir kitap. Ama çok bayilmadim tabii... :⁠'⁠( Bu benim şahsi fikrim, siz benim gibi düşünmek zorunda değilsiniz elbette :⁠-⁠D
Beş Küçük Domuz
Beş Küçük DomuzAgatha Christie · Altın Kitaplar · 20232,914 okunma
647 syf.
8/10 puan verdi
Kesinlikle ilk kitaptan çok daha iyiydi. Dikenler ve Güller Sarayının çok üstüne çıktı. Başlangıç kitabı fena değildi ama olaylarda ve başrollerin ilişkilerinde garip bulduğum durumlar vardı; bu devam kitabı kafamdaki soruları cevapladı. Tamlin'den hiç hoşlanmamıştım zaten o yüzden umarım Feyre'nin intikamı onun için oldukça acılı olur.
Sis ve Öfke Sarayı
Sis ve Öfke SarayıSarah J. Maas · Dex Yayınları · 20202,942 okunma
1.282 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.