Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
244 syf.
9/10 puan verdi
Öncelikle arkadaşlar bu incelemeyi bir pedagog bir öğretmen veya bir eğitimci edasıyla yazmadığımı belirtmek isterim. Kaleme alırken bir sosyolog ve 20 yıl bu eğitim sisteminin içinde olan bir fert olarak kaleme aldım. Elimden geldiğince bilimselliğe girmemeye sadece kendi alanımın noktalarına değinmeye çalışacağım. Önce kitap hakkında sonrada
Zorunlu Eğitime Hayır
Zorunlu Eğitime HayırCatherine Baker · Ayrıntı Yayınları · 2000161 okunma
Anlatma - Gösterme Tekniği
« Anlatma sorunu, temel esprisi itibari ile iki şekilde gerçekleşir: Bir olay anlatıcı tarafından anlatılır (diegesis) yahut olay aracısız canlandırılır (mimesis). Birinci anlatım biçimi destan ve roman; ikincisi ise tiyatro ile geçerlidir. Anlatma yönteminde, okuyucunun dikkati, anlatan üzerindeyken gösterme yönteminde ise bu dikkat eser (metin, hikaye) üzerine çevrilidir. Gösterme yöntemi, tiyatroya özgü bir yöntemdir. Gösterme yöntemini tipik uygulamaları bir romanda yer alan 'diyalog parçaları'dır. Okuyucu bu parçalarda yer alan olay, duygu ve düşüncelere doğrudan tanık olur. Diyaloglar, olayların akışına göre ya sırf diyalog olarak verilir yahut konuşmaların arasına bir takım bağlantı cümleleri yerleştirilerek verilir.»
Sayfa 189 - Ötüken YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Çocuk Kitabı Diye Okuttuğumuz Felsefî Eser!!
Nihayetinde görünüşte basitmiş izlenimi veren Kelile ve Dimne'nin sırlarını aydınlatmak için bir ömür gerekir. Şifrelenmiş öğretisini ancak derinlemesine bir çalışma ortaya çıkarabilir.
"Ağustos Ayı" Hikaye Etkinliği / Yeni Dünya İpilsa
(Öncelikle karakterleri tanıtmak isterim. İnsanların fiziksel yapılarını hayal edebilmeniz için. Betimlemede yirmi sayfadan daha fazla süreceğinden dolayı, öncelikli olarak karakterlere kısa şekliyle yer vermek istedim ) Simona (erkek, sütbeyaz ten - tirnak renkleri mavi çekik gözlü, (eflatun gözlü) 1.47 boyunda ülke boy ortalamasının on
Bir kez daha: Hikâye anlatma sanatı, hikâye anlatmayı sürdürmeyi bilme sanatıdır.
Reklam
Peygamber Modeli
Arapçada şiir söyleyene şâ’ir denir. Bu kelime, sıradan fânilerin bilmediğini bilen anlamına gelir. Peki, şair bu bilgiyi nereden alır? Kendisini şaire adamış, kulağına dizeler fısıldayan ilham perisinden. Peygamberlikle şiir arasındaki fark, esinin kaynağında bulunur. Peygamber ilahidir, şiir ise şeytani.
Sayfa 13 - VakıfBank Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Peygamber Modeli
Yazar, hitap ettiği okurun kaçınılmaz olarak kendisine düşmanlık besleyeceğini, okuruyla arasındaki ilişkinin bir düşmanlık ilişkisi olduğunu unutmamalıdır.
Sayfa 16 - VakıfBank Kültür YayınlarıKitabı okuyor
İnsan olmak han gibidir, her sabah yeni biri gelir; hepsini sıcak karşılayın ve onları eğlendirin.
Mevlana Celaleddin-i Rumi
Mevlana Celaleddin-i Rumi
Sayfa 100 - İLETİŞİM YAYINLARI ☪ 2.BASKI 2017-İSTANBUL - The Storyteller's Way. Sourcebook for inspired StorytellingKitabı okuyacak
cimrilere saldırdığı ve kitabını onların davranışlarına bir hiciv olarak sunduğu bir gerçektir caiz onların cimri tabirinin çirkinliğini bu nitelemenin beraberinde getirdiği utancı ve bu tabirle adlandırılmayı hak edenlere verdiği zararı anlayamadıklarını yazar ancak beklenenin aksine hakkında çelişkili bir yargı içeren şu parçada olduğu gibi benden zihinlerini karıştırıp algılarını bozanı ne olduğunu onları kör edip dengesizleştiren şeyleri açıklamamı istedin gerçeği direnme ve apaçık olanı inkar etme sebeplerini açıklamam için bu karmaşık mizacı ardında büyük bir aptallığın yanı sıra şaşırtıcı bir zekanın da yaptığı bu çelişkili karakteri tahlil etmemişsin okurda ögrenme arzusu vardır ve bu arzu cimrinin karmaşık mizacına dair önceden sahib olunan Eleştirilerden korursam senin için sevgi dolu bir baba ve şefkatli bir anneden daha fazlasını yapmış olacağını söylüyorsun burada mevzubahis okurun haysiyetidir ırz ve yazarın onun haysiyetini koruması *ancak okurun kitabı okumasıyla mümkündür* tıpkı mallarını korumasının tasnifi hilal-i bir tane muaf değildir ve caiz esas olarak onunla savaşmasına üstesinden gelmesine yardımcı olmak için kitabı yazma zahmetine girer Belki de okur kendini inkar eden bir cimridir veya sadece cimrilik olgusunu detaylıca öğrenip bilgisine derinleştirdiğinde tam olarak kendisinin farkında olabilecektir Eğer bu kusurları incelerken bugüne kadar gözünden kaçan kendi ayıplarından biri dikkatini çekerse onun etkisini anlayacak ve ondan kaçınacaksın ancak mal varlığınla ilgili endişen harcanacak azimli çabalarından daha güçlü ise saklanacaksın
Reklam
243 syf.
8/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Kitaptan bahsetmeden önce Eflatun' dan bahsedeyim, bilenler bilir: İhsan Oktay Anar'ın kalpleri fetheden eseri Suskunlar'da kahramanımız Eflatun bir ıslık sesinin peşine düşüp, kaynağını bulmak amacıyla gider, gider, gider ve bir Mevlevihane'de yolculuğu son bulur. Ama okuyanlar yıllar boyunca sürüyor gibi hissetmiştir sanırım bu arayışı anlatım ve dilden ötürü. İşte Uykuların Doğusu da öyle, bir arayış yok, bir yere varış yok, sözgelimi bir olay da yok:) küçük harfle başlayan yarım bir cümlenin taa kitabın sonunda mükemmel bir biçimde tamamlanması var, dil var, hikaye anlatma sanatı var, altı çizilecek binlerce cümle var, ustalık var, emek var, roman yazma sanatı var, masallar/gerçekler/susuşlar/sessizlikler/şehirler/efsunlar/büyüler/ hokkabazlar/deliler/çocuklar/dedeler/dayılar var ama nasıl desem ilk 200 sayfada sürükleyen, meraklandıran, okuru saran bir konu yok. Altta yatan anlamları bulacağım, bu neyi simgeliyor şimdi diye diye okurken zaten allak bullak oldum. Küçücükken öğretilen 'yazar burada ne anlatmak istemiş?' sorusuna cevap verme zorunluluğu şartlandırmasını yaşadım biraz da galiba. Bu tür okumayı sevenler için muazzam bir eser.
Uykuların Doğusu
Uykuların DoğusuHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20201,278 okunma
Tek bir çiçekteki mucizeyi açıkça görebilirsek, bütün hayatımız değişir.
Bize yabancı olan şeyleri anlamak ancak kendi kendimizi yabancılaştırmakla, bir çeşit kendimizi dönüştürmekle mümkündür.
Sultan için korku sevgiden daha iyidir. El feraku minhu hayrun min hubbih
221 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.