Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Radyo haramdır" Satın almayın. Film? lzlemeyin. Televizyon? Seyretmeyin. Mikrofon? Kullanmayın. Üniversite? Gitmeyin. Modern bilimler? Okumayın. Gazete? Almayın. Oy? Vermeyin. Resmi iş? Yapmayın. Kadın? Hişt! Adını anmayın! Dünyayı saran sanayi devrimine, değişen dünya sistemine, Es­kimolara buzdolabı satan bu kurnaz sermayeye karşı durarak onu engellemeye çalıştılar. Tamamen "eski düzeni" savundular. Batı hamlelerini geri püskürtmek için tek sermaye ve silahlan ise yalnızca iki kelime idi: Birincisi: "Haram." İkincisi: "Hayır."
“Nereden gelirse gelsin dağlardan, kuşlardan, denizden, insandan, hayvandan, ottan, böcekten, çiçekten Gelsin de nereden gelirse gelsin Bir hişt hişt sesi gelmedi mi fena Geldikten sonra yaşasın çiçekler, böcekler, insanoğulları Hişt!”
Sait Faik Abasıyanık
Sait Faik Abasıyanık
Reklam
Hişt hişt diyoruz, yeniden Sait 'e gidiyoruz.
Merhaba Sait severler, sevgili okuyucular, kitap ve film dostları ! Biliyorsunuz Aralık ayında Sait'in topraklarında bol etkinlikli, eğlenceli bir Sait Faik Kampı yapmıştık. (Bilmeyenler için bakınız #38251354 ) Kamp sürprizlerimizden biri şu anda sinemalarda gösterilen 'Benden Hikayesi' filmi idi. Biz kampta
128 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Belki!
Biz görmemiş olabiliriz, ama belki de Sait Faik’in dediği gibi olmuştur. Şu anda Sait Faik’in 9. Kitabını okuyorum. İnceleme yazmak için yazarı daha iyi tanıyana kadar beklemek istedim. Bu kitapların arasından da Bir Sonbahar Akşamını seçtim. Neden sürekli Sait Faik okuduğuma dair küçük bir açıklamayla giriş yapmak isterim. Mecburiyetten
Bir Sonbahar Akşamı
Bir Sonbahar AkşamıSait Faik Abasıyanık · Yapı Kredi Yayınları · 2009135 okunma
Nereden gelirse gelsin; dağlardan, kuşlardan, denizden, insandan, hayvandan, ottan, böcekten, çiçekten… Gelsin de nereden gelirse gelsin!... Bir «hişt hişt» sesi gelmedi mi fena. Geldikten sonra yaşasın çiçekler, böcekler, insanoğulları... - Hişt hişt! - Hişt hişt! - Hişt hişt
Her kes çû.. Her kesî xatir xwest û çû.. Her kesî êşek li pey xwe hişt û çû.. -Ehmedê Huseynî
Reklam
Bize kıyılara çıkmayan dalgalar, çocukları yutmayan sular borçlusun İstanbul... Boğaz’ı geçen balıkları sayan deli bir muhasebeci, balıkların peşine takılıp Haliç’e giren şaşkın bir yunus, yunusa yalanırken rakı bardağına düşen bir kedi, kediye kaftanlardan kefen diken bir terzi borçlusun. Bize dipsiz çöp kutuları borçlusun İstanbul... Kız
52 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Yaz tatilinde evde canı sıkılan küçük kahramanımız kitaplıktan gelen "Hişt hişt!" sesiyle irkilir. Kitapların arasından "Hişt hişt!" diye seslenen Sait Faik'ten başkası değildir. Bayıldım ben bu kitaba. Her yıl tatil yaptığım yerdeki küçük arkadaşım Defne için almıştım oysa ki kitabı. Fuat Sevimay +7 yaş ve tüm büyümeyen çocuklar için o kadar güzel bir öykü yazmış ki adeta mini bir İstanbul Gezi Rehberi Hişt Hişt. Fuat Sevimay çok güzel yazmış Gökçe İrten'de çok güzel resimlemiş bu güzel öykü kitabını. Edebiyattan mimariye, şiirden arkeolojiye, tarihten resime, müzikten heykele ve tiyatroya sanatın pek çok dalından o kadar güzel bahsetmiş ki okumanız lazım. Kitapta kimler kimler, neler neler yok ki. Pek çok tanıdık isim, İstanbul'lular için şehrin sembolü mekanlar ve eserler var. Hişt hişt diye seslenen Sait Faik, İstanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı diyen Orhan Veli, Anadolu'dan Istanbul'a gelenlerin ilk ayak bastığı yer olan Haydar Paşa , Kadıköy'ün simgesi Boğa heykeli, dile gelen Ayasofya ve Sultanahmet Camileri, İstanbul Modern müzesi, Arkeopark ve vapurda müzik yapan Neşet Ertaş türküsü söyleyen müzisyen abi.Ve tabii dalgalı denizi, martıları ve boğazda süzülen vapurları ve tüm güzellikleriyle canım İstanbul. Ben çok keyifle okudum Hişt Hişt'i. Sokaklara çıkıp İstanbul'un sesini dinlemek istedim. Siz de dinlemek isterseniz okuyun Hişt Hişt'i sonra da bir çocuğa hediye edin.
Hişt! Hişt!
Hişt! Hişt!Fuat Sevimay · Hep Kitap · 201858 okunma
Radyo haramdır? Satın almayın. Film? İzlemeyin. Televizyon? Seyretmeyin. Mikrofon? Kullanmayın. Üniversite gitmeyin. Modern bilimler? Okumayın. Oy? Vermeyin. Resmi iş? Yapmayın. Kadın? Hişt! Adını anmayın! Dünyayı saran sanayi devrimine, değişen dünya sistemine, Eskimolara buzdolabı satan bu kurnaz sermayeye karşı durarak onu engellemeye çalıştılar. Tamamen ''eski düzeni'' savundular. Batı hamlelerini geri püskürtmek için tek sermaye ve silahları ise yalnızca iki kelime idi: Birincisi ''Haram.'' Ikincisi ''Hayır !''
Şev xemgînî Pevçûnî, Şev bi şer Tav li enîya dapîra min Deq bi deq ser dest xêz xezal Emrê çûyî Salên hûr
Reklam
Mişextî
Ez xezal , Xezala porxelek . Ez talebe me hîn lê ezê îsal bikevim ezmûna zankoyê , bo wî jî bi şev û roj dixebitim . Bo bibim bijîşk û ji gelê xwe ra xizmetê bikim tek armanc û daxwaza min eve . Ka ez ji wera qala gund û gelê xwe yê delal bikim : gundê me nava du heb çîyayên bêhempa da ye devdora gund bi darên fisdeqa hatîye xemilandin, çem û
Şimdi Kamp Vakti, Burgazada’ya Sait Faik’e Gidiyoruz!!!!!
Hişt hişt.... desek gelir misin? directupload.net/file/d/5252/jx4... Kamp Programımız; docs.google.com/spreadsheets/d/... Bizim gene bitimiz kanlandı, afyonumuz patladı duramıyoruz dedik, kamp lazım geldi. İşte karşınızda bir numaralı “Lüzumsuz”lardan; (
Kitapların arasından bir ses duyuyorum. Hişt hişt! Olacak şey değil. Kulaklarıma inanamıyorum. Duyduğum ses, mavi kapaklı bir kitaptan geliyor. Kitabı elime alıyorum. Birinci sınıfı bitirdiğim için artık her şeyi kendi başıma okuyabiliyorum. Kitabın üzerinde "Sait Faik Abasıyanık" yazıyor. Ne güzel isimmiş.
Ben ve sardunyalarım arasındaki ilişki :)))
Hişt... Lan devetabanı, sen daha uyuyadur... Afrika menekşesi gizli faaliyetler içinde; aniden dört çiçek birden açıcak... "Afrika'dan yardım görüyo" diyolar... Peygamberkılıcı da saksısına sığmaz oldu, gün geçtikçe boy atıyo, bi sürü yeni yaprak çıkardı... Yakında her yeri sancak, senin toprağında gübrende filan gözü var... Kökünü kurutucak vallahi senin... Sana söylüyorum devetabanı, elini çabuk tut, saksın elden gidiyo, aklın varsa bi sürü yaprak çıkar... - Sıdıka, naapıyosun, kafayı mı yedin kızım? Vır vır vır ne konuşuyosun o çiçeklerin önünde... - Çiçekleri birbirlerine karşı kışkırtıyorum. Aralarında husumet yaratıcam, kıran kırana büyüycekler, dal yaprak birbirlerine girişicekler... Provakasyonum bi tutarsa burayı ormana çeviricem şerefsizim.. - Çiçek kışkınır mı kız? Allahım beyinsiz otu niye dolduruşa gelcek ki? - Aman anne, bizim beynimiz var da nooluyo? Her vesileyle kışkırıyoruz... Bin yıldır aynı dolaplar dönüyo... iki d*llama karşılıklı küfür kâfir konuşup bizi birbirimize bi 72 dolduruyo, sonra hoydaa... "Huzur ve sükun ortamı" gelinceye kadar kim kimin gırtlağını sıkarsa... Şiht... Lan devetabanı, yandaki saksı senin için "babası nifak tohumu, annesi eğrelti otu" dedi...
Sayfa 72 - Araştırmacı Ev KızıKitabı okudu
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.