Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hz.Muhammedin menşei Muhammedin aile ve Atalarına ait bütün malûmat Tarihî olmaktan ziyade efsanevîdir. Peygamber zamanında bu malûmat yoktu; bunlar sonradan icat olunmuştur. Arapların aile şecerelerinin tutulması usulü Halife Ömer zamanın-da başlamıştır. Bu usul bir takım düzme şecerelerin uydurulmasına yol açtı. Hakikatta, Muhammedin menşei
Hayber’in fethiyle Müslümanların ekonomik durumları değişti, ancak bunun neredeyse tek istisnası Peygamber ailesi oldu. Askerî harekâtlar sonunda elde edilen çok miktardaki ganimetler, Müslümanların imkânlarını artırmasına ve hayat standartlarını yükseltmesine karşılık, Peygamber ailesinin durumunda hiçbir değişiklik gerçekleşmedi. Hz. Peygamberin kendi evindeki ve başta kızı Fâtıma olmak üzere bazı yakın akrabalarının evlerindeki yoksulluk kesintisiz devam etti. Hz. Aişe’nin ifadesiyle, kendisinin ve eşlerinin karnı üç gün üst üste doymadı. 
Sayfa 388Kitabı okudu
Reklam
Hz. Peygamberin Zeyd (r.a.)'ın Hanımı ile Evlenmesi
1. Hz. Muhammed’in, Hz. Zeynep'i gördüğü, çok beğendiği ve kalbinin meylettiği, ayetin de bundan dolayı indiği şeklindeki rivayetlere eski alimler uydurma demiştir. Ayrıca bunlar aklen de çelişiktir. Hz. Muhammed(a.s) Zeynep'i daha önce defalarca görmüştür ve kuzenidir. Zeyd ile evlenmesinde dünürcü olan Hz. Muhammed'in kendisidir.
Sayfa 79 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
Atatürk 'e göre Muhammed 'in ailesi (hz.)
Muhammedin menşei Muhammedin aile ve Atalarına ait bütün malûmat Tarihî olmaktan ziyade efsanevîdir. Peygamber zamanında bu malûmat yoktu; bunlar sonradan icat olunmuştur. Arapların aile şecerelerinin tutulması usulü Halife Ömer zamanın- da başlamıştır. Bu usul bir takım düzme şecerelerin uydurulmasına yol açtı. Hakikatta, Muhammedin menşei hakkında pek az şey bilin- miştir, okadar ki onun asıl ismi dahi malûm olmamıştır; Muhammet, Peygamberin ismi değil, lakabıydı. Peygamberin cetleri hakkındaki malûmat dahî tarihî vesikalara uy- maz. Araplar, Peygamberin İbrahim neslinden geldiğini ispata çalıştı- lar; Araplar bu suretle bütün
Bu isyanlardan biriyle ikinci iç savaş başladı. İsyan askeri ve siyasi etkisi açısından küçük olmasına karşın, dinsel ve tarihsel açıdan çok büyük bir öneme sahiptir. 680’de Hz. Ali’nin oğlu ve Peygamber’in torunu Hüseyin, Irak’taki bir isyanın önderliğini yaptı. Kerbela denilen yerde Muharrem ayının onuncu günü Hüseyin’in ailesi ve destekçileri bir Emevi gücüyle girdikleri savaşta yenildiler. Şiiler’in İslam tarihi görüşlerini değiştiren Kerbela katliamı nedeniyle Muharrem ayının onuncu günü Şiiler’in dini takvimine önemli bir gün olarak geçti. Bu günde Şiiler, bulundukları her yerde, Peygamber’in ailesinin şehit olmasını, öldürenlerin kötülüklerini ve kurtaramayanların pişmanlıklarını anmak için özveri, kefaret ve suçluluk temalı dini törenler düzenlerler. Yüzyıllar boyunca gaspçı kabul ettikleri hükümdarların egemenliğinde bir azınlık şeklinde yaşamalarından kaynaklanan Şiiler’in zulüm ve şehitlik duyguları, Sünni devlet ile aralarında psikolojik bir engel oluşturmuş, bu yüzden hem siyasi hem de dini tavır ve davranışlarında farklılık yaratmıştır.
Hz. Peygamberin bu vazifeye atadığı bir varisin bulunmaması nedeniyle Müslümanlar içlerinde birisini yeni liderleri seçmek zorunda kaldılar. İlk lider (imam veya halife), Hz. Peygamber'in ashâbının onayıyla Ebubekir oldu. Oni değişik tayin usulleriyle iş başına gelen Ömer b. Hattab, Osman b. Affân ve Ali b. Ebi Tâlib takip etti. 10/632 ile
Sayfa 42 - M.Ü. İLÂHİYAT FAKÜLTESİ VAKFI YAYINLARIKitabı okudu
Reklam
680 yılındaki ilk hadisede: Muharrem ayının onuncu günü Irak’ta Kerbelâ denen bir yerde Emevî kuvvetleriyle karşılaşan Hz. Hüseyin ile ailesi ve müritleri acımasızca katledilmişlerdir. Katliamda yetmiş kadar insan can vermiş; bir tek, çadırlardan birinde uyur halde bırakılmış olan hasta bir çocuk, Ali Zeynelâbidin hayatta kalabilmişti. Hz. Peygamber’in ailesinin bu dokunaklı şehadetinin ve peşi sıra kabaran keder ve nedamet dalgasının Şia içerisinde kıvılcımını çaktığı yeni dinî reaksiyon, günümüzde de sarsıcı acı, tutku ve kefaret dışavurumlarıyla varlığını sürdürmektedir...
EHL-İ BEYT BİZİM İÇİN NE İFADE EDİYOR? Peygamberimiz Hz. Muhammned'e (s.a.a) sadık olduğunu söyleyen her Müslüman, Hz. Peygamberin sözlerine dikkat eder. O, Veda Hutbesi'nde şöyle buyurmuştur: Size iki değerli şey bırakıyorum: Kurân ve itretim (Ehl-i Beyt) Peygamber'in (s.a.a) her iki emanetine ne kadar sahip çıkabildik.
Kuzeni ona, insanları Osman'a karşı kışkırtanın o olduğunu hatırlattı. Ayşe, Hz. Peygamberin mestini kaldırıp sallamamış mıydı Osman'a? O hareket Hz.Muhammed'in desteklediği her şeye ihanet demekti. Kuzeni olan adam ona, "Eğer sende Hz.Muhammed'in saçının bir tek teli olsaydı, onunla övünür, ondan faydalanırdın," diye konuştu. Ayşe ayrıca, Müslümanı Müslümana öldürterek Allah'ın kelâmı Kuran'a karşı da suç işlemişti. Hepsinden kötüsü, Hz. Muhammed'in ailesi Ehlibeyt'e nasıl meydan okurdu Ayşe?
44 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.