Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Nedir bu ellerle ayak Nedir bu dillerle dudak Aç gözün ibret ile bak Âlem temâşâ-gâh imiş
Geceleri bostancıbaşı ve cellatlar şehri dolaşır , fenersiz gördükleri adamı hemen öldürüp ibret-i alem için kestikleri başını kolunun altına koyar ve duvara dikerlerdi ki , ertesi sabah namaza kalkan halk , Padişah'ın şiddetini görsün de ders alsın . Kelleyi koltuğa almış bu cesetler , çürüyene kadar dururdu orada.
Reklam
Eskiden Sultan Abdülhamid düşmanı bir şairin, Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra yazdığı şiiir: SULTAN ABDÜLHAMİD HAN’IN RUHANİYETİNDEN İSTİMDAT Nerdesin şevketli Sultan Hamid Han?! Feryadım varır mı bârigâhına? Ölüm uykusundan bir lahza uyan, Şu nankör milletin bak günahına. Tahrike yeltenen tac ve tahtını Denedi bu millet kara
" Evet nazar-ı gaflet ve dalalette, vahşetli ve dehşetli bir ademistan ve elîm ve mahvolmuş bir mezaristan olan bütün geçmiş zaman ve ölmüş karnlar ve asırlar; canlı birer sahife-i ibret ve baştan başa ruhlu, hayatdar bir acib âlem ve mevcud ve bizimle münasebetdar bir memleket-i Rabbaniye suretinde sinema perdeleri gibi, kâh bizi o zamanlara, kâh o zamanları yanımıza getirerek her asra ve her tabakaya gösterip yüksek bir i'caz ile ders veren Kur'an-ı Mu'cizü'l-Beyan...
Yirmibeşinci SözKitabı okudu
SULTAN ABDÜLHAMİD HAN'IN RUHANİYETİNDEN İSTİMDAT / Rıza Tevfik
Nerdesin şevketlim, sultan hamid han? Feryâdım varır mı bârigâhına? Ölüm uykusundan bir lâhza uyan, Şu nankör milletin bak günâhına. Tahkire yeltenen tac-ü tahtını, Denedi bu millet kara bahtını; Sınad-ı sillenin nerm ve sahtını,
İBRET-İ ÂLEM (!)
"Bir adamı canlı canlı kızarttıkları demir sandalye," dedi Crosby. "Oğlunu öldürmek suçundan kızartılıyordu adam." "Yalnız adamı kızarttıktan sonra," diye ekledi Hazel sakin bir edayla, "oğlunu onun öldürmediğini anlamışlar."
Reklam
"...nazar-ı gaflet ve dalalette, vahşetli ve dehşetli bir ademistan ve elîm ve mahvolmuş bir mezaristan olan bütün geçmiş zaman ve ölmüş karnlar ve asırlar; canlı birer sahife-i ibret ve baştan başa ruhlu, hayattar bir acib âlem ve mevcud ve bizimle münasebettar bir memleket-i Rabbaniye suretinde sinema perdeleri gibi kâh bizi o zamanlara kâh o zamanları yanımıza getirerek her asra ve her tabakaya gösterip yüksek bir i'caz ile ders veren Kur'an-ı Mu'cizü'l-Beyan, aynı i'cazla nazar-ı dalalette camid, perişan, ölü, hadsiz bir vahşetgâh olan ve firak ve zevalde yuvarlanan bu kâinatı bir kitab-ı Samedanî, bir şehr-i Rahmanî, bir meşher-i sun'-u Rabbanî olarak o camidatı canlandırarak, birer vazifedar suretinde birbiriyle konuşturup ve birbirinin imdadına koşturup nev-i beşere ve cin ve meleğe hakiki ve nurlu ve zevkli hikmet dersleri veren bu Kur'an-ı Azîmüşşan, elbette her harfinde on ve yüz ve bazen bin ve binler sevap bulunması ve bütün cin ve ins toplansa onun mislini getirememesi ve bütün benî-Âdem'le ve kâinatla tam yerinde konuşması ve her zaman milyonlar hâfızların kalplerinde zevkle yazılması ve çok tekrarla ve kesretli tekraratıyla usandırmaması ve çok iltibas yerleri ve cümleleriyle beraber çocukların nazik ve basit kafalarında mükemmel yerleşmesi ve hastaların ve az sözden müteessir olan ve sekeratta olanların kulağında mâ-i zemzem misillü hoş gelmesi gibi kudsî imtiyazları kazanır ve iki cihanın saadetlerini kendi şakirdlerine kazandırır..."
Onuncu Mes'eleKitabı okudu
Fetva Üzerine "Konya İsyanı" (!)(!)(!)
Yobaz Kimdir? Nedir? Nasıl hareket eder? Konya İsyanı: “Delibaş Mehmet, azımsanmayacak kuvvetiyle, 3 Ekim 1920 Pazar sabahı Konya’ ya girdi. Konya ’da askeri birlik yoktu; birlikler Afyon'daydı İdareciler, Alaattin tepesinde hazırlanan savunma hattının gerisine çekilmişlerdi. Mahallelerde tellallar dolaştırarak, 'Halifesini, Padişahını,
Sayfa 70 - Bilgi Yayınevi, 10.Basım, İki Cilt BirleştirilmişKitabı okudu
Vehhabîlik ve Suudî Arabistan
Tarihsel sürecin bu kısa özetinden ve Hanbelîliğin en köktenci fırkası olan Vehhabîliğin ilkelerinden anlaşılacağı üzere, Suudî Arabistan'daki birtakım uygulamalara ve infazlara farklı bakmak gerekmektedir. Örneğin, uyuşturucu kullanımını, alım-satımını büyük günahlardan sayan ve yasaklayan Vehhabîlik, bu günahı işleyenlerin, yegâne infaz aracı kabul edilen kılıçla ve ibret-i alem müessire olarak herkesin gözü önünde boyunlarından vurulmasını öngördüğü için, kralın ya da onun adına bir başkasının bu işlemi durdurması, cezayı affetmesi olanaksızdır. Çünkü bizzat Suudî hanedanı, Arap çölünün Aneze bedevîlerinden eski ve fatih bir aile olarak Vehhabî iktidarını temsil etmektedirler. Otoritelerini dorukta devam ettirebilmeleri için de bu mezhebin "vahdaniyyet" ilkesinden ve kılıç keskinliğinden hiçbir nedenle ödün vermemek durumundadırlar. Bir çöl medeniyetinden modern petrol imparatorluğuna yükseliş sürecinin 250 yıl boyunca daima Vehhabîlikle özdeş olageldiği unutulmamalıdır.
Sayfa 31 - Necdet SakaoğluKitabı okudu
Nedir bu ellerle ayak Nedir bu dillerle dudak Aç gözün ibret ile bak Âlem temaşa-gah imiş Cümle meratibden geçip Tevhid-i zata vasıl ol Ko Zeyd ü Amre bakmağı Ef'al-i küll Allah imiş
Sayfa 161Kitabı okudu
213 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.