Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
724 syf.
9/10 puan verdi
PART 1 Kitap kokusu alan ve vazgeçemeyen herkese merhabalar. Bir ben kalmıştım Tutunamayan , Tutundum ve mutluyum. Beni ne denli zorladığını bir bilseniz, bana hak verirdiniz. Neredeyse yarıda bırakıp eksik kalsın diyecektim ki; değerli bir okurdaşım benim devam etmem konusunda biraz sabır göstememi söyledi ve sabırla devam ettim. Eser ,
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202061,6bin okunma
488 syf.
·
Puan vermedi
Fantastik bir Evren’e yolculuk yapmaya ne dersiniz? Dünyadan Marsa gönderilen iki Astronot zamanlama hatası ile bir kaç saniyelik açılan görünmezlik kalkanı sayesinde görmemeleri gereken gizli bir kent olan Tefken kentini gördüler. Ve bu talihsizlik onların hayatına mal oldu. Çünkü Tefken ve içinde yaşayan halkın açığa çıkmaması ve kimsenin
Sis
SisAyşe Gül · Otantik Kitap · 2021115 okunma
Reklam
127 syf.
·
Puan vermedi
KOMŞUSUZ/ KOMŞULUKSUZ DAİMA EKSİĞİZ
Tatlı komşuluklarla duygusal paylaşımı yapamayanlar ,terapist odalarında içini döküyor. Komşusu şerrinden emin olmayan kimse cennete giremez.Hz. Muhammed Günümüz insanları kalabalıklar içinden yanlızlıkları yaşıyor. Kaynaklarımız sınırlı , ihtiyaç bildiklerimiz veya saydıklarımız sınırsız... ...Bizler için son derece önemli ,insan fıtratının yeri doldurulamaz ihtiyacı.. Fiziki şartları bahane edip küserek bu değerimizi asla terk etmemeli. Bulunduğumuz şartlara uygun olarak ısrarla bu değerimizi uygulamalı asla unutmamalı.
Komşuluk
Komşulukİsmail Derin · Diyanet İşleri Başkanlığı · 201326 okunma
189 syf.
4/10 puan verdi
·
14 günde okudu
Karşıt okumalarıma bir inceleme ile başladım bu yıla...
Yazardan başlayalım. Günümüzde, kendisinin adını sıkça kullandığı halde, onu pek de okumuş olduğunu sanmadığım bir kitle var. Fikirlerinin tam olarak neye işaret ettiğini kavrayamamış, yüzeysel çıkarımlarla, anakronik yaklaşımlarla bu yazarı bayraklaştıran bu kitle; sorduğumda
Hüseyin Nihal Atsız
Hüseyin Nihal Atsız
'ı bana açıklayamıyordu. Ben, kendisi hakkında belgeseller
Türk Tarihinde Meseleler
Türk Tarihinde MeselelerHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 20181,833 okunma
112 syf.
7/10 puan verdi
Merhaba size içten bir şekilde kaleme alınmış bir şiir kitabı ile geldim.Hayatın içinden konulara dair yazılmış özenli şiirlerden ve arada serbest tarzda yazılmış yazılardan oluşmaktadır. Özellikle yazarın vefat eden babası için yazdığı şiirlerde duygulanmamak elde değildi.Ben de yakın bir zamanda babamı kaybettim. Yalın sade anlamlı şiirleri için yazarın emeğine sağlık. Şiir okuması sevenler için tavsiye ederim.
Gizem Kırmızı
Gizem Kırmızı
Geceye Düşen Damlalar
Geceye Düşen Damlalar
Geceye Düşen Damlalar
Geceye Düşen DamlalarGizem Kırmızı · Ritim Sanat Yayınları · 202319 okunma
680 syf.
8/10 puan verdi
·
29 günde okudu
Bence Pessoa'nın şiir ustalığı, düz yazı ustalığından önde geliyor ve şairliği ağır basıyor. Bilinç akışına benzer bu düzensiz notlarında şiir hoyratlığı daha çok ön plana çıkmış. Bu kitapta, düz yazıdan beklenen anlamlı cümlelerin birbirini takibi yerine, şiirin coşkusu ve aleladeliği daha da belirgindi. Öyle ki çoğunlukla kendimi yazarın ne anlattığını anlamaz halde buldum. İçinden gelen hüznün zuhuru ne emrediyorsa, üzerinde pek de düşünmeden yazmış sanki. Bazı cümlelerin öncül cümle ile hiçbir bağı yoktu hatta. Cümleler mantıktan çok duygu ile süslenmişti. Duygunun hammedesi ise hüzündü. Tabii bu da verdiği etki bakımından daha sarsıcıydı. Şunu özellikle belirtmek isterim ki, bu hızlıca okuyup geçebileceğiniz bir eser değil. Yavaş yavaş, sindirerek okumalısınız. Kendinizi buna göre ayarlayın. Kafanızı ve zamanınızı boşaltın. Sorunlarınızı giderin. Zira uygun vakit dışında Huzursuzluğun Kitabı işkenceden farksız olacaktır.
Huzursuzluğun Kitabı
Huzursuzluğun KitabıFernando Pessoa · Can Yayınları · 201710,4bin okunma
Reklam
475 syf.
·
Puan vermedi
·
13 günde okudu
Salt iyi bir polisiye okumak isteyen birine bu kitabı tavsiye edebilir miyim? Hayır. Bu zayıf bir polisiye olduğundan mı? Kesinlikle hayır. Sadece bu kez neredeyse önceki yedi kitabın tamamına göndermelerle dolu bir kitap yazmış Kutscher. Kimi eski dostlar ve tabii ki düşmanlar da bu kitapta arz-ı endam ediyor. Son sayfalarda bu durumun nedeni de anlaşılıyor. Has okurları için ne kadar üzücü bir haber olsa da sanırım Gereon Rath ve Berlin Polisiyeleri serisi bu 8. kitapla veda ediyor. 1928 yılında Köln'den geldiği Berlin'de Gereon Rath adım adım Nazizmin yükselişine tanıklık etti. Hiçbir zaman politik olmadı. Karşılaştığı suçları her taşın altına bakarak, asla pes etmeyerek -bazen kanunun emrettiğinin dışında davranışlar da sergileyerek- çözdü. Kendi kadar inatçı ve güçlü bir kadınla evlendi. Kavgalar ederek ama birbirlerini çok severek hem hayat hem dava ortaklıklarını sürdürdüler. Sevdikleri, ait oldukları Berlin'in, Almanya'nın değişimini içinden yaşadılar. Biz şanslı okurlar da onlarla birlikte kötülüğün bir şehri ve ülkeyi nasıl adım adım ele geçirdiğini takip etme fırsatı bulduk. Umarım yanılıyorumdur, umarım bir iki yıl içinde İletişim'in özenli çevirisiyle "Gereon Rath'ın 9. Vakası" karşımıza çıkar. Ama tüm iyi kitaplar gibi göründüğünden çok daha fazla şey söyleyen hu polisiye serisini, beni yönelttiği diğer okumalarla birlikte daima mutlulukla anacağım.
Olimpiyat
OlimpiyatVolker Kutscher · İletişim Yayınları · 20238 okunma
102 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 saatte okudu
Kino ve Juana'nın bebeğini bir gün akrep sokuyor. Hemen doktora götürüyorlar fakat paraları olmadığı için doktor bakmıyor. Kino, dedesinden babasına babasından kendine kalma sandalıyla denizde açılıyor ve inci bulmaya çalışıyor. Kayaların arasında kocaman bir tanesini buluyor, sandala çıkıp açıyor ve içinden kocaman bir inci tanesi buluyorlar. Daha evlerine varmadan bütün kasaba halkı incinin namını duyuyor ve inceye bakmak için Juana ve Kino'nun evine geliyorlar. Juana incinin lanetli olduğunu söylese de Kino atamaya direniyor. Güzel bir eserdi. Kesinlikle tavsiye ederim.
İnci
İnciJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 202337,5bin okunma
432 syf.
·
Puan vermedi
Parfümün Dansı
Amerikalı yazar Tom Robbins, orijinal adı Jitterbug Perfume olan “Parfümün Dansı” kitabını 1984 yılında yayımladığında, dünya benim için okul çantama sığdırdığım bir atlastan ibaretti. Yazar ise aynı dünyanın üzerinde gezinmeye çoktan başlamıştı bile. Esere bu ismin verilme talihsizliğine düşülmüş olması çok yazık. Tesadüfen karşıma çıkmış olmasa adının parfümün tarihçesi çağrışımını yapmasından dolayı elimi sürmeyeceğim bir kitaptan öteye gidemezdi sanırım. İçinden, “Ey insanlar! Nedir bu hâliniz?” vurgusunun sapır sapır döküldüğü, ölümsüzlüğün mistik ögeleriyle hayatın harmanlandığı, bana göre bir bilim kurgu olan kitap. Bir parfüm şişesinin izinde şekillenen öykünün zaman içindeki yolculuğunda insanın vardığı noktayı işaretliyor bana göre. Orası neresi mi? Ölüm tabii. Neye inanıyorsanız var olmasa da o, gerçektir sizin için. Onu var eden ve gerçek yapan sizin ona olan inancınızdır. İnancınızı kaybettiğiniz anda, onun gerçekliği de sizin için son buluverir. Kitapta da geçtiği gibi: “Tanrılar, insanlar onlara inandığı sürece yaşar.” (s.196) Bu arada, okunması gereken kitaplar listelerinde (İngilizce/Türkçe) Parfümün Dansı neden yok diye de merak etmedim değil. Adından dolayı olabilir mi?
Parfümün Dansı
Parfümün Dansı
Parfümün Dansı
Parfümün DansıTom Robbins · Ayrıntı Yayınları · 20195,2bin okunma
264 syf.
7/10 puan verdi
·
8 saatte okudu
Yıllar yıllar öncesinde okuyup "Adını Unutan Adam"ını şöyle böyle beğendiğim Eroğlu'nun "Düş Kırgınları" romanında maalesef umduğum yetkinlikle, derinlikle karşılaşamadım. Büsbütün kötü bir roman diyemem elbette, bazı yerleri gerçekten vurucu, gerçekten sağlam ancak insan gerçekliğinin çok yüzeyinde kalındığını düşündüm okurken sıklıkla. Sahneler, konuşmalar eğreti, yapılan çoğu tespit ve gözlem iyi düşünülmemiş, yerine oturmamış geldi bana. Hâlbuki derine inmeye, insanın içinden keskin gerçeklikler çıkarmaya gayret etmiş Eroğlu, öyle çok zorlamış ki bu tavrı, sonunda bunun yüzünden (bana göre) bir suniliğe saplanmış, hedeflediğinin tam aksine. Yapma çiçeklere benzetiyorum şimdi "Düş Kırgınları"nı; uzaktan güzel, alımlı fakat yakınlaşıp koklamak isteyince kokusu çiçek kokusu değil. Ben "Düş Kırgınları"nda insan kokusunu doya doya aldığımı söyleyemiyorum. Belli bakımlardan benzerlikleriyle başkaca romanlar geliyor aklıma. Mesela Erhan Bener'in "Yalnızlar"ı, Kemal Bilbaşar'ın "Denizin Çağırışı", Çetin Altan'ın "Viski"si, Selim İleri'nin "Her Gece Bodrum"u... Bana kalırsa "Düş Kırgınları", aklıma hemencecik gelen bu romanların epey adım arkasında... Yılların ardından Eroğlu'na dönmeyi, birkaç romanını peş peşe okumayı düşünüyordum fakat sanırım uzun bir süre daha uğramam Eroğlu'na. Belki de bir daha hiç uğramam. Daha iyi yazarlar var okunacak.
Düş Kırgınları
Düş KırgınlarıMehmet Eroğlu · İletişim Yayınevi · 2014161 okunma
Reklam
432 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Ana; Rus proletaryasının Çarlık Rusya'sına karşı verdiği devrimci mücadelenin romanıdır. Zor şartlar altında fabrikalarda çalıştırılan işçilerin özgürlükçü düsünce,hak arayışı, eşit gelir dağılımı gibi sosyal devlet anlayışının gereklerine olan inançları, mülk sahipleri ve onların koruyucusu konumundaki Çarlık Rusya'sına karşı verdikleri fikir mücadelesi, bu mücadelede fikirleriyle işçilere yol gösteren onları örgütleyen Pavel in tutuklanmasından sonra oğlunun bıraktığı bayrağı omuzlayan Ana Palegaya nın mücadelesini anlatıyor kitap. Anaların her şey için ağlamaya gözyaşı olur, her şey için. Sizin de ananız varsa bunu bilir. Evet bilir. Siz ne derseniz deyin. Ama içinden Tanrıyı koparıp alırsanız Beyler,hüzne kapıldığında bu yaşlı kadının yaslanacağı bir şeyi kalmayacak. Demek Tanrı yürekte ve akıldadır,yani kilisede değil.Kilise Tanrı'nın mezarıdır. Neden her şey bol ama ben açım? Ve neden herkes akıllı,ben aptal ve cahilim?Nerede esirgeyen, bağışlayan, yoksul zengin ayırt etmeden herkesi seven Tanrı? Kadın kısmı sevinçten olsun kederden olsun ağlamayı çok sever.
Ana
AnaMaksim Gorki · Can Yayınları · 201828,5bin okunma
144 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Ne içindeyim zamanın; Ne de büsbütün dışında -A.H.T Harika bir kitaba harika bir bitiriş olmuş. Kitabı bitirince bir süre düşündüm, ben kendi özgün fikirlerimle mi beğendim kitabı yoksa okuyan herkes çok sevdiği için mi? Hala emin değilim. Ama kitap çok güzeldi. Değeri bilinememiş bir nimet. Kitabı okumaya başladığımda Acibe'ydim, Nazenin'dim. Sonra ilerledikçe kitabın içinden çıkmayı başardım. Yanlış anlaşılmasın; ama halime, aileme şükrettim. Sevgili
Esra Kahya
Esra Kahya
bir çukur yazmış. O çukurda birbirine teğet yaşanan dört hayat. Adına aile dedikleri ancak "Aynı soyadı taşımak aile olmak demek değildi. -s.37" alıntısıyla da ifade edilebilecek, aile olamamış dört kişi. Bir kez daha yanlış evliliklerin sonuçlarının nereye varabileceğini; şan, ün, makam, mevki uğruna evlilik yapılmayacağını anladım. Müsemma o eve tıkılmasaydı, "Aklı bir karış kızı, daha ilk tanıştığı adamla araştırıp öğrenmeden -s.89" evlendirmeselerdi. Yine başka bir makam, mal, mülk mevzusundan Meskur Neri'sinden ayrı kalmasaydı. "Şu meret yüzünden öleceğim bir gün Neri Ve topraksız gömecekler kuzum beni. -s.122" şiiri yazılmasaydı. Her şey çok farklı olabilirdi.
Kambur
KamburEsra Kahya · Osmangazi Belediyesi Yayınları · 2021220 okunma
216 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
İlk defa Cem Mumcu okudum. Hatta kendisinden bu kitapla haberdar oldum. Geç kalmışım. Gerçekten beğendim söylediklerini. Yalın bir dille içinden geldiği gibi anlatmış. Keyifle okudum. Çoğu olaya bakış açısını çok sevdim. Ne güzel böyle insanlar var dedim. İyi ki de okumuşum. Kendisini daha fazla araştıracağım kesin. Tavsiyedir, okunmalı.
Ölmeden Önce Mümkünse Yaşamanız Gereken 1 Hayat
Ölmeden Önce Mümkünse Yaşamanız Gereken 1 HayatCem Mumcu · Okuyan Us Yayınları · 2021150 okunma
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bir kitabın daha sonuna geldim Hiçbir zaman geçmemem gereken o sarı çizgi ardında bekliyorum... Peki , sarı çizgiyi geçersek... Beyaz yakalı karakterimiz her gün işe giderken insanları inceler...Onların kokularını hisseder.Bazen bakışlarına engel olamadan insanlara bakar. Yazar kokuları okadar iyi anlatmışki o kokuları sizde hissedebiliyorsunuz diyebilirim . Felçli annesiyle birlikte yaşayan karakterimiz babasını küçük yaslardayken kaybeder..Anne sevgisinden yoksun büyür. dayı dayağına mahrum kalır..Ve annesi onu hiç bir şekilde koruyup kollamaz.Abisi kaçıp gitmiştir. Annesine bakmak zorundadır.Altını almak,temizliğini yapmak, yemeğini yedirmek zorundadır. Bazen isyan eder ...sinirlendigini belli eder içinden geçenleri direk söyler,bazen içinde tutar... Annesi onu çok sevseydi ona bakmak eziyet gelirmiydi acaba Birgün canına tak ediyor ve olanlar oluyor... Bu kitapta sınırlarımıza, acılara,sevgisizlige,renklere,kokulara ,hayallere ve iç hesaplasmalara şahit olacaksınız . Devamı ve daha fazlası kitapta okuyunuz.okutunuz
Benden Çok Uzakta
Benden Çok UzaktaEray Emre Evren · Eva Yayınevi · 20239 okunma
304 syf.
·
Puan vermedi
Aile Fotoğrafındaki Beyaz Tehlike
Yazar Jonice Webb, çocukluktaki duygusal ihmalin aslında ne kadar tehlikeli, sinsi ve fark edilemez olduğunu aktarmak için bu tanımı kullanıyor, onu aile fotoğrafındaki beyazlığa benzetiyor. Aslında orada olan, tanımlanması zor olduğu için fark edilemeyen, varlığı ile insanın kafasını karıştıran duygusal ihmal ve insanı hayatı boyu takip eden o
Boşluk Hissi
Boşluk HissiJonice Webb · Sola Unitas Yayınları · 20212,630 okunma
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.