Düş Kırgınları

Mehmet Eroğlu
Bugün ölecek miyim? Öleceksem hazırım; cümlem dudaklarımda. Sıra son söze geldiğinde insanın mutlaka söyleyecek bir şeyi olmalı. Benim sözlerim, "İçtim, hem de çok içtim," olacak. Hayatımı boşuna harcamadığımı bundan iyi ne kanıtlar? 1998 ve 2003, Karaburun... İki ayrı yaz, iki kadın, uzun ve yaralayan hatıralar. "Suçsuz bellek yoktur". Tabur defterine kim kaydedildi? Birazdan sarhoş olacak Kuzey Erkil mi? Mutluluktan daha görkemli olanı arayan Şafak mı? Sevdiğine değil onu en çok sevecek olana giden Çiğdem mi ? Mehmet Eroğlu, '74 affıyla ülkeye dönmüş, partiden atılmış bir devrimcinin hiç beklemediği bir anda tutulduğu aşkı ve sevmeye kalkışmasını anlatıyor. İnsanlar ikiye ayrılıyor: Geçmişinden kopabilenler ve bunu asla başaramayanlar… Düş Kırgınları, değişen zamanı, pişmanlığı ve yalnızlığı resmeden usta işi bir Eroğlu romanı... (Tanıtım Bülteninden)
264 sayfa · İlk Yayın Tarihi: 2009
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

264 syf.
9/10 puan verdi
·
10 günde okudu
bazı kitapları okurken bu hikâye hiç bitmesin dersiniz.. ama biter, hemde hiç ummadığımız şekilde. böyle bir kitaptı bu da benim için. baş kahraman kuzey'in trajik hayat öyküsü; 12 mart darbesinde hapis yatmış işkencelere maruz kalmış, hayatının hiç ummadığı anında aşık olmuş.. geleceğini geçmişine kurban etmiş. ve hazin son! her yönüyle okunmayi hak eden, sevilesi ve akıldan çıkmayacak bir hikâye^^
Düş Kırgınları
Düş KırgınlarıMehmet Eroğlu · İletişim Yayınevi · 2014182 okunma
264 syf.
9/10 puan verdi
“Unutanlar kurtuluyor mu, yoksa sadece siliniyor mu?” Mehmet Eroğlu’yla Düş Kırgınları sayesinde tanıştım. Roman, sadece geçmişin yükünü taşıyan bir adamın değil, bir kuşağın, bir ülkenin ve bir vicdanın hikayesi. Başkahraman Kuzey Erkil’in yaşamı, 68 kuşağının ideallerinden 12 Eylül’ün karanlığına, oradan günümüze taşan bir yalnızlık ve sorgulama sürecine dönüşüyor. Zamanın içinde üç ayrı dönemle örülmüş bu kurgu, geçmişe sığınmaktan çok, geçmişle hesaplaşmanın ne kadar yakıcı olabileceğini gösteriyor. Kuzey, sadece bir politik figür değil; aynı zamanda bir baba, bir aşık, bir oğul ve en çok da bir “unutan.” Ama unutmak, onda bir tercih değil, hayatta kalma refleksi. Kitap boyunca insan ilişkileri, aidiyet duygusu, ihanete uğramak ve ihanet etmek arasındaki o ince sınır ustalıkla işleniyor. Eroğlu’nun dili sade ama yoğun, kurgusu şiirsel ama sert. Romandaki atmosfer, her satırda okuyucuyu içine çeken bir melankoliye sahip. Bu kolay bir kitap değil; çünkü okuru sadece düşünmeye değil, hissetmeye ve yüzleşmeye de zorluyor. Özellikle kendi yaşamında kırılma noktaları yaşamış biriysen, bu kitap sana dokunmadan geçmiyor. Romanı bitirdiğinde geriye şu kalıyor: Her düş kırıklığı biraz da kendine duyulan öfkenin sesi. Ve bazen, hiçbir devrim bir insanın içindeki boşluğu dolduramıyor.
Düş Kırgınları
Düş KırgınlarıMehmet Eroğlu · İletişim Yayınevi · 2014182 okunma
Tükenmiş düşlerin öyküsü
264 syf.
10/10 puan verdi
·
11 günde okudu
“Ne devrim yapabildiler ne aşık olabildiler” Ülkü Tamer’in bir cümleyle özetlediği kitapla ilgili sözleri.. Kocaman yüreklerinde kocaman düşleriyle yaralı iki adam, Kuzey ve Sami’nin hüzünlü
Düş Kırgınları
Düş KırgınlarıMehmet Eroğlu · İletişim Yayınevi · 2014182 okunma
264 syf.
·
Puan vermedi
Bugün ölecek miyim? Öleceksem hazırım; cümlem dudaklarımda. Sıra son söze geldiğinde insanın mutlaka söyleyecek bir şeyi olmalı. Benim sözlerim, "İçtim, hem de çok içtim," olacak. Hayatımı boşuna harcamadığımı bundan iyi ne kanıtlar? 1998 ve 2003, Karaburun... İki ayrı yaz, iki kadın, uzun ve yaralayan hatıralar. "Suçsuz bellek yoktur". Tabur defterine kim kaydedildi? Birazdan sarhoş olacak Kuzey Erkil mi? Mutluluktan daha görkemli olanı arayan Şafak mı? Sevdiğine değil onu en çok sevecek olana giden Çiğdem mi ? Mehmet Eroğlu, '74 affıyla ülkeye dönmüş, partiden atılmış bir devrimcinin hiç beklemediği bir anda tutulduğu aşkı ve sevmeye kalkışmasını anlatıyor. İnsanlar ikiye ayrılıyor: Geçmişinden kopabilenler ve bunu asla başaramayanlar…
Düş Kırgınları
Düş KırgınlarıMehmet Eroğlu · İletişim Yayınevi · 2014182 okunma
Düş Kırgınları
264 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 günde okudu
Düş Kırgınları
Düş Kırgınları
https://1000kitap.com/yazar/i72 Mehmet Eroğlu’dan okuduğum ikinci kitap. Beni 9,75 Santimetrekare kadar etkilemese de derin hüznüyle yine de çok sevdiğim bir
Düş Kırgınları
Düş KırgınlarıMehmet Eroğlu · İletişim Yayınevi · 2014182 okunma
264 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
İki farklı zaman, üç farklı hikaye. ''İnsanlar ikiye ayrılıyordu; geçmişinden kopabilenler ve bunu asla başaramayanlar.'' Kuzey geçmişinden kopmayı başaramamış, üstelik 68 kuşagından gelen bir adam.12 Eylül'ün tüm nimetlerinden ( işkence, tutuklanma,sürgün) nasibini almış, pişmanlığın ,suçluluk duygusunun, inançsızlığın ve en çok da aşkın acısını en derin biçimde yaşamış bir tutunamayan kahraman. Kitapta biraz melankoliklik var ama Mehmet Eroğlu'nun cümleleri, sözcükleri yani ustalığı hikayeyi sıradışı yapmayı başarmış.
Düş Kırgınları
Düş KırgınlarıMehmet Eroğlu · İletişim Yayınevi · 2014182 okunma
256 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bu kitap tüm düş kırgınlarına gelsin! Karaburun denilen ismiyle müsemma, gözlere güzellik saçan ama geçmişin mağluplarından Bedreddin’in çığlıklarıyla ruhu karartan bir coğrafyada, kendine bir kurtarıcı olarak gördüğü ölümü bekleyen, kişisel yenilgiler tarihini içkiyle uyuşturan bir kayıp ruh anlatır bu hikayeyi. Acı başroldedir, kahramanlarsa figüran, gerisi zaten bilinmedik hikaye... Yaşam bir oyun gibi her gün kendini şekilden şekle sokarken gerçekler bir kenarda fark edilmeyi beklerler. Fark edildiklerindeyse bütün şiddetiyle insana tüm inandıklarını sorgulatarak, bir tokat gibi ta kalbine kadar sızlatan bir acı bırakır. İşte bu kekremsi tattır hayat.. Bazı kitaplarda yaşadığım, başka bir şeyle değiştirmeyeceğim o kekremsi tat ve yoğun bir hüzünle dolu betimlemelerin zevki ah ahhhh… Hepimiz birer düş kırgını değil miyiz? Çünkü yaşıyoruz!
Düş Kırgınları
Düş KırgınlarıMehmet Eroğlu · Agora Kitaplığı · 2009182 okunma
264 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Yazarın okuduğum sekizinci kitabı. Biraz karamsar bir yazar olabilir ama her ne hissi anlatıyorsa dibine kadar hissettiriyor. Karakteri yaşatıyor, karaktere üzülüyorsunuz. Altı çizilecek çok cümle ile yapıyor bunları. Benzetmeler, betimlemeler harika bir insanın aklına nereden geliyor bu cümleler dedirtiyor. Baş karakterimiz Kuzey’in trajik hayat öyküsü kendini içkiye veren ve yaşayan bir ölü. 12 mart darbesinden nasibini sırtındaki yaralarla yaşar ama sadece nefes almaktadır. Diğer kitapları gibi okunması gereken bir eser.
Düş Kırgınları
Düş KırgınlarıMehmet Eroğlu · İletişim Yayınevi · 2014182 okunma
264 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Arka arkaya mehmet eroğlu okumak biraz adamı melankolik yapsada hiç şikayetçi degilim. Her zamanki gibi okuma zevki yüksek ve doyurucu bir deneyim. Sanırım edebiyatimizda böyle bir yazar olmasaydı bir şeyler eksik kalırdı.
Düş Kırgınları
Düş KırgınlarıMehmet Eroğlu · İletişim Yayınevi · 2014182 okunma
Bir kitaba ne kadar tahammül edilebilir?
3/10 puan verdi
Bir çok kısmını da atlayarak, kamyon arkası yazıları edasındaki aforizmalara da tahammül ederek geldiğim 91. sayfanın sonunda kitabı bir daha açmamak üzere kapatırken, Mehmet Eroğlu'na da hoşçakal dedim. Yazarla tanışma kitabım yazara veda kitabım oldu.
Düş Kırgınları
Düş KırgınlarıMehmet Eroğlu · İletişim Yayınevi · 2014182 okunma

Yazar Hakkında

Mehmet Eroğlu
Mehmet EroğluYazar · 22 kitap
Mehmet Eroğlu (d. 2 Ağustos 1948, İzmir) Türk yazar, senarist, romancı. Yazar, 2 Ağustos 1948 günü İzmir'de dünyaya geldi. Edebiyat öğretmeni olan babası Farik Eroğlu'nun tayinleri sebebiyle ilkokul döneminde birkaç şehir ve okul değiştirdikten sonra İzmir Karşıyaka'daki Ankara İlkokulu'nu 1960 yılında bitirdi. Daha sonra İzmir Maarif Koleji'nde (bugünkü adıyla Bornova Anadolu Lisesi) 7 yıl boyunca kesintisiz olarak yatılı okudu. Liseyi bitirdiği 1967 yılında ODTÜ Müh. Fak. İnşaat Mühendisliği Bölümüne girdi; öğrenciliği sırasında Öğrenci Derneği Başkanlığı yaptı. 1971 yılında üniversiteden mezun olan Eroğlu, mezun olduğu sırada 12 Mart Darbesi sonucu kurulan sıkıyönetim mahkemesinde Dev-Genç Davası nedeniyle yargılanmaya başladı. 1972 yılında dava devam etmekteyken evlendi. İki yıl süren dava sonucunda TCK'nın 141-142 maddesine muhalefetten 8 yıl ağır hapis ve 2 yıl sürgün cezasına mahkûm edildi. Sonuç kesinleşmeden 1974 genel affıyla mahkumiyeti ortadan kalktı. Bu tarihten sonra mühendislik yapmaya ve roman kaleme almaya başladı, 1974 yılında bir kızı dünyaya geldi. 1989 yılında bir devlet bankası olan Turizm Bankası'ndaki 15 yıl sürdürdüğü görevinden siyasi baskılar sonucu ayrıldıktan sonra mühendislik kariyerine ve yazarlığa devam etti. Sadece yazmak ve bir sivil toplum örgütünde gönüllü çalışmak amacıyla mühendislik yaşamını 1999'da noktaladı. 1999'dan bu yana Uğur Mumcu Gazetecilik Araştırmaları Vakfı'nda yazarlık seminerleri vermeyi sürdüren yazar, romanlarının yanı sıra televizyon dizisi ve sinema filmi senaryoları yazmıştır. İlk romanı Issızlığın Ortasında 1976 yılında tamamlandı ve 1979'da Milliyet Roman Ödülü'nü kazandı ancak 1980 Darbesi sonucunda kitap sakıncalı bulunarak yayınevi tarafından basımına son verildi. Birincisinin devamı niteliğindeki ikinci kitabı Geç Kalmış Ölü de aynı gerekçeyle uzn süre basılamadı. Her iki kitap da 1984 yılında yayımlandı ve ikisi birlikte hem Orhan Kemal Roman Armağanı'na hem de Madaralı Roman Ödülü'ne layık bulundular. Yazar, 1968 kuşağını anlatmaya "Yarım Kalan Yürüyüş" (1968); "Adını Unutan Adam"(1989) kitaplarıyla devam etti. 1994'te yayımlanan "Yürek Sürgünü" adlı romanından sonra roman yazmaya 5 yıl ara verdi, senaryo yazmaya eğildi ancak senaryo çalışmalarının sonuçlarından memnun kalmadığını ifade etmiştir. 2000 yılından itibaren art arda romanlar yayımlamayı sürdürdü. Yazar, kendisini "İnsan yaratılışının gölgeli alanlarında boy atan temaları” yazan bir yazar olarak tanımlamaktadır."
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.