Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Uğradığım haksızlık ve iftiralar canımı çok yakmıştı."
Sayfa 326 - İnkılâp yayıncılıkKitabı okudu
Toplum tarafından değersizleştirilmiş meslek: Öğretmenlik :(
Yıllar içerisinde değişen sistemler, değişen toplum, mesleğimizi örseledi. Her yıl değişen bir müfredat olduğunu, bir telefonla üzerinize iftiralar atıldığını, önüne gelen herkesin sizin öğrenci karşısındaki hâl ve tutumunuzu bilmeden şahsi fikirlerle sizi değerlendirdiği bir ortam düşünün.
Reklam
Amerika, 2. Dünya Savaşı'nda Japonya'ya atom bombası attı. Kadın, çocuk, yaşlı, savaşla hiç alâkası olmayan, hiçbir şeye iştirak etmemiş insanlar, hattâ hayvanlar ve ağaçlar katledildi, toz hâline getirildi. Bunu yapan hristiyandır. Fakat kimse buna hristiyan terörü demiyor. Stalin komünisttir. Yüz binleri katletti. Kellelerden kuleler yaptı. Fakat buna komünist terörü denmiyor. İsrail yıllardır Filistinli kardeşlerimizi katlediyor. Buna Yahudi terörü denmiyor. Arakan'da Myanmar devletinin göz yumduğu teröristler müslümanları katlediyor. Buna budist terörü denmiyor. Fakat her yerde mağdur ve perişan edilenler müslümanlar olduğu hâlde, "İslâmî terör" diye iftiralar atılıyor. İslâm, korkulacak bir şey olarak gösterilmeye çalışılıyor.
84 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
* Çarpık, yozlaşmış dini inançlar hemen her dinde kendine yer bulmuş olmasına rağmen buna baş kaldıran çok az insan adını tarihe yazdırabilmiştir. Bu hurafeler -ilginçtir- çoğu zaman da kendini dini lider zanneden bir takım insanlar tarafından yürürlüğe sokulmuş ve insanlar böylece kandırıla gelmiştir. Martin Luther, yaşadığı yüzyılda günahları silme karşılığında ceplerini dolduran papazlara ve hatta Papa'ya savaş açmış -bana göre- gerçek bir inanandır. Ben bu kişinin yazdıklarını okuyunca, kendisini bizim dinimizdeki -Hristiyanlıktakine çok benzer olarak- Peygamberin sözde ayak izini satan, yanmaz kefen pazarlayan, bunları da kürsülerden alenen rahatlıkla yapabilen sözde tarikat şeyhlerine karşı duran bazı gerçek entelektüel İslam profesörlerinin haline çok benzettim. Zira tıpkı Luther gibi bu alimlerimizi de kafirlikle suçlamış ve kendilerine olmadık iftiralar atmışlar ve kendilerini istifa ettirmişlerdi. * Kendisi de bizzat keşiş olan Luther, aynı zamanda döneminin doktora yapmış bir profesörüdür. Kendisinin yaşamı da kitap kadar güzeldi. Avrupa'nın şimdiki durumuna gelmesinde bence çok önenli bir yeri vardır. Zira dinde olmayan hurafeler onun sayesinde sorgulanmaya başlanmış, ilk defa olmasa bile yüksek sesle haykırma cesareti ilk defa onun tarafından gösterilebilmiştir. Dini yalnızca paraya indirgeyen, cemaat çıkarlarının Allah'a ibadetten ve dürüstlükten daha önce geldiği şimdiki din tüccarlarının 16.yüzyıl Hristiyan alemindeki kopyalarının insanları nasıl kandırdıklarını öğrenmek açısından inanılmaz bir eser. Bu tip eserleri tüm ülkecek okusak bir kaç asır ilerleyeceğimizi düşünmekteyim..
Doksan Beş Tez
Doksan Beş TezMartin Luther · İş Bankası Kültür Yayınları · 2018986 okunma
Çok insan değil doğru insanları tanımak önemli.
Herzaman doğruyu söylüyorsanız etrafınızda pek kimseniz yoktur... Bazıları yalanlar ve iftiralar ile beslenir. Ve sonunda yalnız kalmanın mutluluğuna ulaşınca hayatın güzelliklerini daha iyi görmeye başlarsın...
168 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
“İFTİRA”
İftira ile yaşayıp kendilerini anlatmalarına müsaade bile edilmeyen insanlar var aramızda…keşke sizi dinleseydik bile duyamamaları…, Boşanamayan mutsuz ev hanımı, İftira yiyen kadın, iftiraya ortam hazırlayanlar… zorla hapsolmuş insanlar…, kendini anlatamayan, vizyoner kişinin sıradanlaşmasının hikayesi, Etrafına uyum sağlayarak yaşamak zorunda kalması, iç içe geçen yürek burkan öyküler; tranvası olan bir hikayeler … ailesine, çevresine , kendisine uzak bir insan… ve daha fazla hikaye bir çoğunda temel travmalar ve iftiralar üzerine kurulu, yine
Şermin Yaşar
Şermin Yaşar
imzası. Nasıldı diye sorarsanız 10. Hikaye başlığı ile cevap verebilirim. Anma oldu haa, ve bende eklerim ,Hemde nasıl oldu… keyifli okumalar dilerim.
Kalk Yerine Yat
Kalk Yerine YatŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20214,104 okunma
Reklam
Maskemin ardındaki uçsuz bucaksız boşlukta tek başınaydım. Âşıktım ve aşkımın her kelimesi yalandı. Çünkü dilimi rehin bırakmıştım. Yaptığım her şey sahteydi. Ruhu-mu da bedenimi de kiraya vermiştim. Kendime borçlanmıştım. Ve galiba ölünceye kadar bu borcun faizini ödeyecek-tim. Her gülücük bir fiyasko, her iltifat bir asparagas, her hediye bir skandaldi... Yine de idare ediyordum. Yalnızsan yalanlar sana ilaç gibi gelir, iftiralar senin için bir terapidir. Dilara Dilemma ile aramızdaki aşk karşılıklı bir iftiradan ibaretti.
Meslek hayatın zorlu geçecek. Kişiliğin sıradanlığı dışlıyor. Kıskançlıklar ve iftiralar peşini hiç bırakmayacak.
Sayfa 240 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
İsrailoğulları, Hz. Mûsâ'nın sünnetini ilga ve tahrif yoluyla Yahudilik dinini, Hz. İsa'nın bizatihi kendisini ilahlaştırarak da Hristiyanlık dinini ihdas ettiler, Hz. Dâvûd ve Hz. Süleyman'a türlü iftiralar attılar, Hz. Zekeriyya ve Hz. Yahya'yı öldürdüler. Böylece gelecek nesillere, hakikati tahrif etmenin yollarını miras bıraktılar. Sorularla İslam'ın Kısa Tarihi kitabından
Avrupa'da yazılan bütün tarih kitapları ya dinimize yahut milletimize ait iftiralar ile doludur.
Reklam
İslam'a atılan iftiralar
Aklı olan ateistler iftiracı ve yalancı olduğunu anlar çünkü bozuk adamları delil gösterip İslam'a saldırmak akıl yoksunlarının işi çünkü o delil gösterdikleri zaten İslam'ı yok etmek için çalışıyor, islamın içine hurafe sokmak için çalışıyor verdiği örnek alakasız bir şey...
Bugün, milli olan her şeye karşı çıkan, Türk sözcüğünü bile yasaklayan, millicileri özel mahkemelerde yargılatan, hapseden, idama mahkûm eden, İngilizlere ihbar eden, Malta'ya sürdüren, Milli Mücadele'yi söndürmek için özel silahlı birlikler kuran, Şeyhülislamdan 'düşmanla savaşan millicilerin öldürülmesi gerektiği hakkında fetva alan, fetvayı İngiliz ve Yunan uçaklarıyla Anadolu'ya attıran, kardeş kavgasına yol açan, kendine bağlı basınla yurtseverleri aşağılatan, iftiralar yağdırtan, çağdışı, ruhsuz, onursuz, yurt sevgisinden ve bağımsızlık düşüncesinden yoksun, İngiliz işbirlikçisi ve hizmetkârı, suçu ve günahı bol İstanbul yönetiminin iflas ettiği gündü.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.