Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Dördüncü Lem'a
Bak, şu semavatın denizinde yüzen ve şu zeminin yüzünde serpilen rengârenk mevcudata ve çeşit çeşit masnuata dikkat et! Göreceksin ki her biri üstünde Şems-i Ezelî'nin taklit kabul etmez turraları vardır. Nasıl hayatta sikkeleri, zîhayatta hâtemleri görünüyor ve bir ikisini gördük. İhya üstünde dahi öyle turraları vardır.
وَعَنْ عَبْدِ اللهِ بْنِ مَسْعُودٍ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ : يَنْبَغِي لِحَامِلِ الْقُرْآنِ أَنْ يُعْرَفَ بِلَيْلِهِ إِذَا النَّاسُ نَائِمُونَ ، وَبِنَهَارِهِ إِذَا النَّاسُ مُفْطِرُونَ ، وَبِحُزْنِهِ إِذَا النَّاسُ يَفْرَحُونَ ، وَبِبُكَائِهِ إِذَا النَّاسُ يَضْحَكُونَ ، وَبِصَمْتِهِ إِذَا النَّاسُ يَخُوضُونَ ، وَبِخُشُوعِهِ إِذَا النَّاسُ يَخْتَالُونَ "Kur'an hafızı; geceleri insanlar uyurken, gecesini ihya etmesiyle bilinmeli; gündüzleri insanlar yiyip içerken, o oruç tutmasıyla, herkes sevinirken o hüznüyle, herkes gülerken o ağlamasıyla, insanlar konuşup dururken o sükût etmesiyle, başkaları kibirlenip dururken o tevazu göstermesiyle bilinmelidir. Abdullah bin Mes'ûd radıyallahu anh
Reklam
Zira eğer kişi, dünyanın veya nefsinin ve hevesle- rinin kölesi ise, bu sözünde doğru olamaz. Çünkü kişi bağlı bulunduğu nesnenin kuludur. Nitekim İsâ aleyhisselâm bu- yurmuştur: "Ey dünyanın köleleri!" Bizim peygamber-i zişânımız dâ (sallallahu aleyhi ve sel- lem): "Dinarın kulu helâk oldu! Dirhemin kulu helak oldu! Süsün kulu ve tokluğun kulu helâk oldu!" buyurmuştur. 52 Dikkat edilirse kalbi herhangi bir şeyle bağlı bulunan bir kimseye o şey'in kölesi adı vermiştir. Halbuki Allah'ın hakiki kulu, ancak o kuldur ki, evvelâ Allah'ın gayrisinden âzâd olu- nup, mutlak mânada hür olmuştur
kemål, kendileriyle Rabbine münâcaat ettiği lâ- fızlarında doğruluğun mânasını gözetmesidir. Şu sözü gibi: "Yeri ve gökleri yaratan Allah'a yüzümü yönelttim!" Eğer kişinin kalbi Allah'tan dönük, dünyanın istek ve şeh- vetleriyle meşgul bulunuyorsa, bu sözde yalancıdır. "Ancak sana ibadet ediyoruz!" Ve "Ben Allah'ın kuluyum!" sözleri gibi. (Yâni bu söz- ler de ikinci kemâlin misâlidir)... Kişi kulluğun hakikatiyle sıfatlı bulunmadığı ve Allah'tan başka bir hedefi olduğu halde, bunu söylerse, konuşması doğru olmaz. Eğer:
Vehb bin Münebbih buyurdu: Tevrat'ın kenarında yirmi iki harf (kelime) gördüm. İsrail oğullarının sâlihleri bir araya gelip onları okur, aralarında müzakere ederlerdi: "İlimden daha menfaatli bir hazine, halimlikten daha kârlı bir sermaye yoktur. Öfkeden daha alçaltıcı bir mezheb, amelden daha süsleyici bir arkadaş, cehaletten daha çirkinleştirici bir yoldaş, takvadan daha aziz bir şeref, hevâyı terketmekten daha yararlı bir kerem, fikirden daha üstün bir amel, sabırdan daha yüce bir sevab, kibirden daha rezil edici bir günah, rikkatten daha yumuşak bir ilaç, hamakattan daha acıtıcı bir hastalık, haktan daha adil bir elçi, doğruluktan daha nasihatçı bir delil, tamahkârlıktan daha zelîl edici bir fakirlik, mal toplamaktan, daha zararlı bir zenginlik, sıhhattan daha hoş bir hayat, iffetten daha mutlu bir maişet, huşudan daha güzel bir ibådet, kanâatten daha hayırlı bir zühd, sükûttan daha koruyucu bir nöbetçi, ölümden daha yakın bir gaib yoktur." Muhammed bin Said el-Maruzî dedi: "Doğrulukla Allahı aradığında Allah senin eline öyle bir ayna verir ki, onunla dünyâ ve âhiretin acaibliklerinden her şey'i görürsün
Sadakat doğruluk
Bir kişi bir hakimden sordu: "Hiç bir doğruyu görme- dim! Hakim cevab verdi: Eğer sen doğru olsaydın doğru- ları tanıyacaktın!"
Reklam
İbni Abbas (r.a.) dedi: "Dört haslet vardır. Onlar kimde bulunursa o kâr etmiştir: Sıdk (doğruluk), Hayå (utanmak Güzel Ahlak ve Şükür."
Şirk
Fudayl buyurdu: "Halk için ameli terketmek, riyâdır. Halk - için ameli yapmak şirktir."
ecir an cak ihlas ile hâsıl olur. İhlas ise ne kadar ihtiyat ederse et sin- kul nadîren onu kesinlikle nefsinde tahakkuk ettirir. Bu sırra binâen uygunu dâima çalışmanın kemål derecesinden sonra amellerinin, red veya kabul olunması arasında müte- reddid olmalıdır. İbâdetinde bir âfetin olmasından, günahın sevabından daha fazla bulunmasından korkmalıdır. İşte basiret sahibi olup da korkanlar böyle idiler. Her ba- siret sahibi de böyle olmalıdır.
Riya şirki
Ebu Hüreyre buyurdu: Resûlüllah (s.a.v.) buyurmuştur ki: يُقَالُ لِمَنْ أَشْرَكَ فِي عَمَلِهِ : خُذْ أَجْرَكَ مِمَّنْ عَمِلْتَ لَهُ. "Amelinde şirk yapan bir kimseye denir: Kim için amel etmişsen ecrini ondan al!"42 Ubâdeden rivâyet edildi: Cenâb-ı Hak buyuruyor: "Ben, ortaklıktan müstağni olanların en müstağnisi- yim. Binaenaleyh kim benim için bir amel işler, gayrimi benimle ortak yaparsa, payımı, bana ortak edene bıra- kıyorum."
Reklam
ihlâsın tedavisi, nefsin paylarını kırmakladır. Dünya ile olan tamaını kesmek, kalbe galebe çalacak derecede âhirete te- cerrüd etmektir. O zaman ihlás müyesser olur. Nice amel- ler vardır, insan onlarda yorulur. Zanneder ki onlar hâlisen Allah içindir halbuki insan orada aldanmış olur çünkü insan oradaki afetin yüzünü görmüyor.
Ta ki amelde Allaha yak- laşmak maksadı mücerred olsun. Onda bu teşvikçiden baş- kası bulunmasın. Bu ise, ancak Allah için muhib olan, aş- kıyla âdeta kendisinden geçen, himmetini tamamen âhirete sarfeden bir kimse için düşünülebilir. Öyle ki, bu kimsenin kalbinde dünya sevgisi için artık bir yer kalmamıştır. Öyle ki bu kimse, yemeyi ve içmeyi sevmiyor
Tarih
Her kim bir müminin tarihini yazarsa onu ihya etmiş olur.
Sayfa 213Kitabı okudu
Kalp işi...
Ah! Bu aşk insanı nasıl ihya eden bir histir. Serpilip yatmış olan Canan'ı bir hayli seyrettikten sonra sağ elini kızın yüreğinin üzerine koyarak ardından ses verdi ve kendisinden evvel yüreğinin uyanmış olduğuna dikkat etti.
Sayfa 103 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Çevirmen: Emrah Balcı, V. Basım 2019Kitabı okudu
Râkım - Of, a Canan! Sen benim halimi bilmiyor gibi söylüyorsun. Beni seviyorsan "Seni seviyorum" de. Ağzından bu sözün çıktığım kulağım işitsin. Bu söz beni ihya eder. Âlemde bana en lezzetli söz, bu sözdür.
Sayfa 96 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Çevirmen: Emrah Balcı, V. Basım 2019Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.