Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İster pir olsun ister civan, ister etken olsun ister edilgen, herkesin dünyalık heves ve emelleri vardır. Bu emel, eli ayağı olan kişinin hareket etme arzusu kadar tabiidir. Beden yaşlansa dahi nefs ve gönül yaşlanmaz ve daima bir hedefe yönelik yaşar. Yani iki büklüm olmuş yayın kirişinde her daim bir amaç oku, kurulu kemanda her vakit bir arzu temreni bulunur. Mesele bu okun meşru hedefe nişan alıp almadığı, meşru ise ise hedefi vurup vurmadığıdır.
SEVMEK KİMİ ZAMAN GELMEYENİ UMUTSUZCA BEKLEMEK..... SEVMEK KİMİ ZAMAN SEVGİSİ UÇARKEN ÇARESİZ EMEKLEMEK.... SEVMEK KİMİ ZAMAN KADERE KARŞI İKİ BÜKLÜM BOYUN EĞMEK... VE SEVMEK AHHH SEVMEK KAHKAHAYA KARŞI AĞLAMAK SEVGİN GÖĞE ÇIKARKEN YERİN DİBİNE İNMEK... Emin ÖZCAN
Reklam
Burada insan kendi yolunu nasıl açar, biliyor musun? Ya dehanın ışığı ile ya da ahlaksızlıktaki ustalıkla. Bu insan yığını içine ya bir top güllesi gibi düşmeli ya da bir veba gibi sokulmalı; dürüstlük hiçbir işe yaramaz. Dehanın gücü altında herkes iki büklüm olur. Herkes ona hınç duyar, çamur atmaya çalışır. Çünkü deha elde ettiğini paylaşmaz. Deha ayak direyince önünde herkes eğilir. Kısacası, insanlar dehayı çamura batıramayınca önünde diz çöküp ona tapınırlar."
Sayfa 129Kitabı okudu
Şoförün feneri iki büklüm oturan yolcunun yüzünde parladığında, başı göğsüne sarkmış, iri yapılı bir adam görüldü. General Hudson T.Decker'ı kıpırdatmak mümkün olmadı. "Huysuz adam" ölmüştü.
"Affedin beni." "Gerek yok," dedi içlerinden biri. "Evet, ruhlarla konuşuyoruz. Olacakları söylediler bize. Korkunun hükümdarlığı bitecek, geriye sadece umut dolu zamanlar kalacak. Suçlu muyuz sahiden? Günün birinde dünya hükmünü verecek ve utanan biz olmayacağız. "Gelecekte, bütün ömrünü, bütün gayretini bugün anlaşılamayan şeylere vakfettiğinde tekrar karşılaşacağız seninle. Sesin yüksek çıkacak, çok insan seni dinleyecek." Araba uzaklaşıyordu. Muhafızların itip kakmasına aldırmadan yanında koşmaya başladım. "Sevgi, nefreti yenecek," diye devam etti bir başkası sakin bir sesle. Çocukluğumuzun ormanlarında, korularındaydık adeta. "Bugün yakılanlar, vakti gelince yüceltilecek. Sihirbazlar, simyacılar geri dönecek, insanlar bir tanrıçayı kabul edecek, büyücülere itibar edilecek ve bütün hepsi, Tanrı'nın inayetiyle olacak. Şimdi seni takdis etmek için ettiğimiz dualar, kıyamete kadar seninle olsun." Muhafızlardan birinin karnıma attığı yumrukla soluğum kesilerek iki büklüm oldumsa da inatla başımı kaldırdım. Araba iyice uzaklaşmıştı, artık yakalamam mümkün değildi.
Sayfa 242Kitabı okudu
İnsan anne karnında vav şeklinde yaşar ve doğar, bebeklikten çıkıp büyüyüp bir ara doğrulunca kendini elif sanır. İnsan iki büklüm yaşar, oysa en doğru olduğu gün ölmüştür.
Sayfa 102Kitabı okudu
Reklam
İki büklüm oldum acıdan. Gene gülümsedim....
Sayfa 272Kitabı okudu
"Yukarıda, penceredeki bodur, üflesen yıkılacak, iki büklüm adamın, bu güdük şeyin, bu zavallı cücenin, bu solda sıfırın iki düzineyi aşkın cinayet işlemiş olacağını aklı almıyordu kimsenin. "
Sizin aradığınız hal, ceninin ana rahmindeki halidir. Koşuşturmadan, mücadele etmeden, kimseye yağ çekmeden, sıcak, yumuşak ve kızıl bir duvarın içinde iki büklüm vaziyette durur. Yavaş yavaş annesinin kanını emer, tüm ihtiyaçları kendiliğinden karşılanır. Bu, her insanın yaratılışında var olan, kaybolmuş bir cennet nostaljisidir. Orada insan kendinde, kendi içinde yaşar. Belki bir anlamda ihtiyari ölüm değil midir?
Zaferleri büyüdükçe, gurur ve kibri de küçülüyor, kanatlı kapıdan geçerken, neredeyse hicaptan at üstünde iki büklüm duruyordu...
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.