Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Evet benle mutlu olmanı istedim. Ama benle olmasanda mutlu olmanı çok istiyorum. Çünkü hayat zaten yeterince zor. Düşman olmamıza gerek yok. İki günlük dünya için... "
Dünya bizim için durmadan daha katlanılmaz olur. Katlanılmaz olana tahammül edişimiz, her birimizin hayat boyu işkence ve eziyete olan yeteneği­dir, bir iki ironik unsur vardır insanda, mantıkdışı bir dan­galaklık , geri kalan her şey iftiradır.
ePub
Reklam
Kadın bir erkeğe varmaz, kadın bir erkeğe verilmez ve bir erkek bir kızı almaz, (almak, vermek) bu tabirler kadını kıymetten düşüren, ona ahkâr (en hakir) mahiyeti veren şeylerdir ve her şeyden evvel bu zihniyeti kadınlarımız kafalarından çıkarmalıdır; bilmelidirler ki iki cins birbiriyle hayatlarını birleştirirken yuvaya getirdikleri aynı kıymette şeylerdir ve koca mal sahibi değil, ortak, hayat ortağı demektir.
Sayfa 118 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Hayat bir istasyon değil, bir trendir. İki günü yollarda geçirdikten sonraysa hayat yorgunluk, sersemlik, bir avuç insanın bir kutuya hapsolmasıyla büyüyen bir gerilim ve Yekaterinburg'daki günlerin insanın burnunda tütmesi demektir.
Cevap ver kendine...
Hangisi daha tehlikeli? Heyecanını, neşesini, coşkusunu kaybetmiş, sürekli olarak bulundukları nehirden başka bir nehirde olmayı isteyen parçaları ayrı ayrı yüzdüren bir hayatı sürdürmek mi, yoksa parçalarını bir araya getirip yekpare olarak suların derinliğine atıp bir kayaya çarpıncaya kadar yüzmenin tadını çıkarmak mı? "Mutlu musun" sorusu neden şaşırtır bizi? Neden cevaplayamayız bu soruyu, neden aklımızdan silmeye çalışırız, niye kendimize hiç soramayız? Kim öğretir bize parçalanmanın daha güvenli olduğunu? Kim, biz daha çocukken kulağımıza fısıldar, parçalarını bir araya getirmek tehlikelidir diye? Doğarken mi biliriz bunu, yoksa bu yaşarken öğrenilen bir hayat bilgisi midir? Ölürken hangisinden pişman olacağız, iki ayrı parça olarak yaşamaktan mı, yoksa bir bütün haline gelmekten mi? Parçalanmış olarak yaşayanlar parçalanmış olmaktan, bir bütün olarak yaşayanlar bütünleşmekten mi pişman olacaklar? Kaçınılmaz bir pişmanlık mı hayat? Bazen, aynı anda iki ayrı nehirde yüzüyormuşuz gibi geliyor bana ve her bir parçamız yüzdüğü nehirden başka bir yerde bulunmak istiyor. Hayat bir parçalanmışlık mı, yoksa bir bütünleşme çabası mı? Peki ya şu basit soruya ne cevap vermeli: "Mutlu musun?"
Karanlıkta Sabah Kuşları
Karanlıkta Sabah Kuşları
Çok istediğimiz, çok özlediğimiz, hep ondan söz ettiğimiz mutluluğa, iki ayrı nehirde yüzerek ulaşamayacağımızı bile bile, hayatımızı neden parçalarız, neden isteklerimiz ve yaptıklarımız arasında hep büyük farklar vardır, neden olduğumuzdan ya da göründüğümüzden başka insanları da taşırız tenimizin altında, ani hüzünler, ani sevinçler nerelerden çıkar da gelir, biz onları nerelerimizde saklarız? Hayat, bir parçalanmışlığı başarıyla sürdürme çabası mıdır, yoksa bir bütünleşme çabası mı?
Karanlıkta Sabah Kuşları
Karanlıkta Sabah Kuşları
Reklam
ŞU BASİT SORU...
Bazen, aynı anda iki ayrı nehirde yüzdüğümüzü düşünüyorum ve işin acıklı ya da gülünç yanı, her bir parçamız içinde yüzdüğü nehirde değil de diğerinde olmak istiyor. Şuna ise hiç karar veremiyorum, bir parçalanma mı hayat, yoksa bir bütünleşme mi, hayat dediğimiz çaba, iki ayrı parçayı sonuna dek iki ayrı parça halinde tutmaya çalışmak mı, yoksa onları bir bütünlüğe kavuşturmak mı ?
Karanlıkta Sabah Kuşları
Karanlıkta Sabah Kuşları
272 syf.
7/10 puan verdi
Herkesin okuyup benim senelerce kitaplıkta beklettiğim kitabı nihayet ben de tecrübe ettim, iyi mi ettim kötü mü bilmiyorum ama katakterin beni sinir ettiği ve okurken gerim gerildiğim bir gerçek. Koleksiyoncu, yazarın ilk romanıymış ve birçok yayınevinden geri çevrilmiş, nihayet okuyucuyla buluştuğunda ise edebi çevrelerde infial yaratmış.
Koleksiyoncu
KoleksiyoncuJohn Fowles · Ayrıntı Yayınları · 20248,4bin okunma
“Bir tarafında hayat, diğer tarafında ölüm ırmağının aktığı bir köprüde dikilip neyi beklediğini bilemeden geçmiş ömrü, iki tarafa da meyledemeden. İkisinden birinin coşkun sularına atlayamadan.”
Binaenaleyh Cenab-ı Hak her iki hayat levazımatını elde etmek için yirmi dört saatlik bir vakit vermiştir. Çoğunu aza, azını çoğa vermek suretiyle yirmi üç saat kısa ve fâni olan dünya hayatına, hiç olmazsa bir saati de beş namaza ve bâki ve sonsuz, uhrevî hayata sarf etmek lâzımdır ki dünyada paşa, âhirette geda olmasın!
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.