Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Jarvinen, Okunen ve Gulbe Nasıl Kral Oldular? Reçel Kralı Jarvinen anlatıyor... Ben önceleri yoksul bir sokak çocuğuydum. Şimdi ise yurdumuz için büyük ve iyi bir güç olduğumu söyleyebilirim. Ben bu konumumu kime borçluyum? Tesadüfen dinlediğim bir konferansa değil mi? Daha önce de söylemiştim. Küçük dükkânımda kurabiye ve
"Ama insanlar hep yanlış anlıyorlar birbirlerini.Birbirlerini seviyorlar ve bile bile yanlış anlıyorlar, sonra da kavga ediyorlar ve bir de bakıyorlar ki aynı insan değiller artık" "Biz kavga etmeyeceğiz." "Etmemeliyiz.Çünkü yalnız ikimiz varız ve dünya onların geri kalanlarıyla dolu.Aramıza bir şey girecek olursa birbirimizden koparız ve o zaman bize sahip olurlar." "Olamayacaklar" dedim."Sen çok cesursun çünkü.Cesurlara hiçbir şey olmaz." "Ölürler ama." "Yalnızca bir kez." "Bilemem.Kim söylemişti onu." "Korkak bin kez ölür, cesur ise ancak bir kez, onu mu?" "Evet." "Bilmem." "Herhalde korkağın biriydi" dedi.Korkaklar hakkında çok şey bilmiyordu ama cesurlar hakkında hiçbir şey bilmiyordu. "Cesur eğer akıllıysa belki de iki bin kez ölür.Ama bunları söylemez."
Sayfa 126 - Bilgi Yayınevi/7.Basım
Reklam
359 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Öncelikle tek kelime ; Tasavvuf... Yunusum iki gözüm sözünün güzelliğini bulacağınız bir eser. Yunusun gözbebeği hanımına ve oğullarına olan aşkı ve tüm bunların üzerinde Yaradan da olan o anlatılması zor muazzam aşkı... Acılara katlanmak dendiği zaman neler geçer insanın aklından ya aşk ve evlat acısı ? Evet yana yana öğrendi Yunusumuz İki Gözümüz bazı şeyleri. Ve sonunda kavuştu gözbebeklerine. Peki ya nasıl yada neleri göze aldıktan, katlandıktan sonra... Harika bir eser iliklerinize kadar aşkı hissedeceğinize eminim, tabi aşkın anlamı hakkında fikirleriniz sağlam ise zira bu aşk öyle bir aşk ki insanın dilini düğüm gözünü kör eder, ama kalbi göklere irtica eder... "Birbirimizi o derece sevdik ki, sonunda seven ile sevilenin sıfatları değişti, huylarımızı karşılıklı huy edindik. İkimiz de kendi ihtiyaçlarımızdan geçip, yekdiğerimizin ihtiyaçlarını düşünür olmuştuk. Artık ben dediğimiz de aslında sen demiş oluyorduk. Anladım ki insan, bu dünyaya bir dava için değil bir sevgi için gelebilir."
Od
Odİskender Pala · Kapı Yayınları · 202241,6bin okunma
Üç arkadaşın öyküsü bu. Beyoğlu’nda büyümüş, Beyoğlu’nda yaşayan üç ayrı kişilik, üç ayrı kimlik, üç ayrı insan. Ölümsüzlük merakıyla başlayan ölümler. Her cinayetin ardında gizemli bir neden… Ve soruşturma boyunca adım adım, bina bina, sokak sokak Beyoğlu. O çoksesli, çokrenkli, çokdilli, çokkültürlü Beyoğlu. Günümüzün Babil Kulesi… İnsanın
“Ben, bu büyük yapıdaki efendiyim. Sarı bir hap verecek yerde ona inadına kötülük eden insan. Tapu kâtibi ve ben ikimiz de bir. Parmak basacak, inandığı için değil, ben emrettiğim için. Ve şimdi hiçbir şey düşünmüyor, belki harman müstesna. Elinden geleni yaptı kendisi karısı ölürse kabahat benim. Ben, ben, bu büyük yapının efendisi. Benî sevmiyor bana düşman. Karısını gördünüz mü? Bir toprak parçası halinde, bir avuç. Hastalıktan değil, senelerden beri. Sonra gebe, iki bebesi de var. Demek ki hâlâ su ısıtıyor hâlâ giriliyor koynuna. Kafa kâadına baktım, 1321. Bir yaşında bin yaşında olabilir yaşamamış ki. Meselâ: ne bileyim, deniz hakkında fikri yoktur.”
Cem YayıneviKitabı okudu
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Yaşamı ve yaşamayı anlamlı kılan onca şeyi hiçe sayıp, düz renk kıravat takan büyüklerin o çok bilindik ciddiyeti ve açgözlülüğü, sınırlarını çizmeyi hiç bir zaman beceremedikleri rasyonel mantıkları çerçevesinde bunalımlarla dolu bir hayat içindeyiz. Bu tehlikeye karşı çocuklarımızı yetiştirirken; onlara, kalperinin saflığıyla hareket edebilmeyi
Küçük Prens
Küçük PrensAntoine de Saint-Exupéry · Can Çocuk Yayınları · 2015234,9bin okunma
Reklam
Müzisyen arkadaşına motorun işleyişini anlatmaya çalışıyor
Bazı şeylerin farkına varamazsınız, çünkü öyle küçüktürler ki gözünüzden kaçırırsınız. Ama bazı şeyleri de çok büyük olduğu için göremezsiniz. İkimiz de aynı şeye bakıyoruz, aynı şeyi görüyoruz, aynı şey hakkında konuşuyoruz, aynı şey hakkında düşünüyoruz, ama o bambaşka bir boyuttan bakıyor, görüyor ve düşünüyor. - Aslında teknolojiye ilgi duyuyor. Ama öteki boyutta onun tarafından hep reddediliyor ve hep bozuluyor. Teknoloji ona uymuyor. Akılcı bir hazırlığı olmadan, bir şeyler becermeye çalışıyor, ama bozdukça bozuyor ve birçok kez bozduktan sonra artık vazgeçiyor; tüm bu cıvatalar ve somunlardan oluşan manzaranın üzerini bir tür lanetleme battaniyesi ile örtüyor. Dünyada, son modaya uymakla halledilemeyecek bir şey olabileceğine inanmıyor ya da inanamıyor. - Aslında burada gerçeklik görüşleri arasında bir çatışma söz konusu. Bilimadamları ne derse desin dünya, burada ve şu anda gördüğümüz şekilde gerçek’ tir. John bunu böyle görüyor. Ama bilimsel araştırmaların açığa çıkardığı dünya da nasıl görünürse görünsün bir gerçektir ve John’un boyutundakiler kendi gerçeklik görüşlerine bağlı kalmak istiyorlarsa bunu görmezden gelmekle yetinmemelidirler. John bunu, platini yandığında fark edecek.
“Ben bu adamdan daha bilgeyim!” diye düşünüyordum. “Göründüğü kadarıyla, ikimiz de güzellik ve iyilik hakkında hiçbir şey bilmiyoruz. O hiçbir şey bilmediği halde bir şeyler bildiğini sanıyor, oysa ben hiçbir şey bilmemekle birlikte bunun bilincindeyim. Bu durumda hiçbir şey bilmediğimi bildiğim için az da olsa ondan daha bilgeyim sanırım.”
Sayfa 36 - Türkiye İş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
80 syf.
·
Puan vermedi
'' Şiir gibi bir kadına ancak şiir gibi bir hayat yakışır, dilerim hayatının bundan sonraki bölümü şiir gibi geçer sultanım ve bu kitaptaki şiirler sana ilham olur '' yazarak size kitap hediye eden bir arkadaşınız olsa hakkında ne düşünürdünüz bilmiyorum. 2014 yılını sonlarına doğru görevli olduğum doğu ilinde kitap alacak bir tane bile kitapevi
Lavinia
LaviniaÖzdemir Asaf · Yapı Kredi Yayınları · 202223,2bin okunma
1.025 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.